Halil BERKTAY
Gençliğim, ilk politizasyon yıllarından beri hep tuhaf bulmuşumdur, bazı insanların göz göre göre yalan söyleyebilmesini. Yırtıkça, pişkince. En ufak bir mahcubiyet duymadan.
Biraz, korku filmlerini seyretmek gibi bir şeydir bu. Bir büyüleyiciliği de vardır. Bakamaz ama kendinizi de alamaz; az az bakmaya çalışır durursunuz, parmaklarınızın arasından.
Bir tür “taammüden” ahlâksızlık da bende aynı hissi uyandırıyor. Lânet olsun diye sırtımı dönerek geçip gitmek istiyorum ama tam geçip gidemiyorum da. Üstelik yararı da var; kendime yön çizmemde tâyin edici rol oynuyor. Siyasette, örneğin, sırf temel fikir ve tahlillere değil, esas kimlerin, hangi tarafın yalan söylediğine de bakarak yerimi belirlemeye çalışıyorum. Geçtiğimiz on yılda, örneğin, yalan ve iftira çok büyük ölçüde ulusalcılıkta çökeldi, birikti. Bu da 2002’den itibaren kafamda hiç bir tereddüde yer bırakmadı.
Murat’a yönelik son saldırılar karşısında şöyle demiştim : “... bunların hırçınlığı yer yer hezeyan boyutlarında. Yılkıda, veldt’de, bush’da veya outback’de, yaralı sırtlanlar var. Etrafımızda dolaşıp kan kokluyor, zaaf arıyor; bazen kişisel insiyatifleri, bazen daha organize olduğu izlenimini veren ihtilâçlarıyla, sporadik ve spazmodik biçimde durup durup yeniden başlıyorlar.” (8 Eylül 2011)
Geçenlerde Kötülük üzerine dört yazıyı yazarken de aklımdan gene bunlar geçiyordu (20-22, 27-29 Ekim). Üçüncüsünde Küçük ve katıksız kötüler’e, sonuncusunda Solculuk ve kötülük paradoksuna değindim. “Küçük, haris, arrivist veletler”den söz ettim; 21. yüzyılın yeni “Türk rüyası” (Turkish dream) uğruna bütün yalan ve iftiraları yaymaya teşne “haşerat ve muzarafat”tan.
Nadiren bu kadar ağır ifadeler kullanırım. Fakat hayasızlığın da bir karşılığı olmalı.
İçime doğmuş galiba. Hayır, ben BDP’de ders vermek istemiyorum’u (7 Kasım) yazdım ya. Tam bu kategorilere giren kötüler hemen harekete geçti. İnternette, kendi kuzenim Ayşe Berktay’a dahi sırt çevirerek, Gülen cemaati ve polisiyle saf tutup KCK tutuklamalarından hiç söz etmediğime, haksızlığa karşı çıkmadığıma dair bir takım metinler dolaşıyor.
Olgulara bakalım.
(1) Tekrarın tekrarı (31 Aralık 09). “Daha da korkuncu şu ki, bir de berbat senaryo var, bu vicdansızlık gösterisine eşlik eden. Nasıl Ergenekon Türk şahinlerini pasifize ettiyse, KCK operasyonları da Kürt şahinlerini pasifize edecek ve barış siyasetinin önünü açacakmış ! Özellikle Fethullah Gülen cemaati ve yayın organları bu kafadaymış... Önder Aytaç ... KCK operasyonunu Ergenekon, Devrimci Karargâh ve Hizb-üt Tahrir tutuklamalarıyla aynı kefeye koymuş....”
(2) Âkif, İttihatçılık, Kemalizm (2 Ocak 10). “Fethullahçıların ‘Kürt şahinlerini tasfiye’ gerekçesiyle KCK operasyonlarını desteklediği bilgisine takılıp kaldım. Devletle çok karmaşık bir ilişki içinde olduklarını; millî ve askerî değerlerle donanmış otoriteye itaatin onyıllar boyu onların da içine işlediğini; bundan kurtulmalarının ne kadar zor ve belki de imkânsız olduğunu anımsadım....” (Yazının devamında, Mehmed Âkif’in Teşkilât-ı Mahsusa’cılığını hatırlatmışım.)
(3) Korkunç şeyler (3 Kasım 11). “KCK’ya zerrece sempatim yok. Aşikâr ki bu, bir sivil siyaset örgütü filan değil. Tersine, bir silâh ve şiddet örgütü olarak PKK’nın, sivil siyaseti yüzde yüz hegemonyası altında tutma aracı. (...) Madalyonun diğer yüzünde, hükümetin KCK diye habire genişleyen bir tutuklama dalgasına girişmesinin anlamı ne ? (...) BDP’yi mümkün olduğu kadar ezelim, sıkıştıralım ki hizaya gelsinler –yok, bu olacak şey değil. Bir hesaba göre, 2009 Mart’ından bu yana KCK diye neredeyse 8000 kişi gözaltına alınmış; bunlardan yaklaşık 4000’i de tutuklanmış. İş silâh ve şiddetle, evet, hiç ama hiç ilgisi olamayacak, olduğuna asla inanamayacağım insanlara uzanıyor.”
(4) İğrenç şeyler (5 Kasım) : “... seçimler, Meclis boykotu, Silvan, Çukurca, Kazan vadisi, KCK 1-2-3 derken, bir kere daha toptan çıldırdık. Devletin şiddetini arkalayan ve körükleyenler (muazzam bir koro). Her çeşit Türk milliyetçisi ve Türk-İslâm sentezcisi. Atatürkçüler, ulusalcılar, Baasçılar,devletçi-cemaatçi, ırkçı-otoriter Müslümanlar.” (Son beş sözcüğün altını burada çiziyorum.)
(5) Aynı yazıda : “Bir sonraki kertede, KCK tutuklamalarına karşı çıkmak ile KCK’ya sahip çıkmanın farkını ‘sol’dan gözetmeyenler. [Diğer yanda] ... KCK operasyonunu sonuna kadar savunmak uğruna, tutuklanması kamuoyunda ciddî bir haksızlık ve aşırılık hissi uyandırmış aydınları karalamaya girişmek.”
Bunlara ek olarak : (6) 9 Kasım 2011’de (Çarşamba) aHaber’de, Selin Ongun’un “Bi Sormak Lâzım” programına; (7) 10 Kasım’da (Perşembe) Habertürk’te Belkıs Kılıçkaya’nın “Doğru Açı” programına katıldım. Her ikisinde, KCK tutuklamalarına karşıyım dedim. Ahmet Altan’ın da dikkat çektiği gibi, TMK’nın gizlilik hükümlerine sığınarak yürütülmelerinin nasıl bir haksızlık ve yanlışlık yargısına yol açtığını anlattım.
Şimdi... BDP’de ders vermem dedim diye hemen bu iftiraları çırpıştıran yaratıklar (her kimse), çıkıp da evet, biz yaptık ama yanlış yapmışız derler mi acaba ?
Yazarlar
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları














































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.03.2025
8.03.2025
8.03.2025
6.03.2025
10.02.2025
29.01.2025
25.01.2025
16.01.2025
24.12.2024
20.11.2024