Hasan Bülent KAHRAMAN
Çok kritik bir yerdeyiz. Hiç öyle safdillik edip, Arınç'la Erdoğan arasındaki zıtlaşma bir oyundur, biri iyi polis, diğeri kötü polis rolündedir falan demeyelim. Bu onlara yakışmaz. Ortada bal gibi bir çatlak vardı, anlaşılan hükümetle Cumhurbaşkanı bazı konularda aynı düşünmüyordu. Kısmen onardılar. Gene de buradan birinci derecede çözüm süreci zararlı çıkacaktır.
***
Bir kere, Oral Çalışlar doğru bir tespitte bulundu, Erdoğan da Öcalan da zorlanıyor dedi. Aynen öyle olduğu, besbelli. Öcalan, PKK'nın silahlı mücadeleden vazgeçmesini (silah bırakmaktan daha az kapsamlı ve az köklü bir talep) bazı şartlara bağladı. Erdoğan, İzleme Heyeti'ne karşı çıktı. Arınç'ın sözlerindeki doğruluk payını bilemem. Yani, Erdoğan o açıklamayı yapmasaydı Öcalan daha şartsız bir pozisyon alır mıydı, emin değilim. O arada böyle bir görüşmenin yapılıp, böyle bir 'düzeltmenin' metne eklenebileceğine pek ihtimal vermem. O bakımdan bu tutumları iki tarafın da fazla temkinliliğine ve pozisyonlarını bir anda kaybetmeme ihtiyatlarına bağlamak daha akıl kârı.
Fakat bu sonucu değiştirmiyor: Türkiye barış istiyor. Bu talebi Kürt tarafı şimdi daha büyük bir iştiyakla dile getiriyor. Moral üstünlük o kesimde. Öcalan, mektubundaki görüşleri ve önerileriyle Türk tarafının veya devletin çok daha ilerisine geçmiş durumda. Adeta, Türk siyasetine yön çiziyor. Yanlış olmayan doğru bir yön, fakat çizen o. Erdoğan buna tepki gösterdi, süreci zorlamak pahasına inisiyatifi ele almak istedi.
Çünkü o yönün ve içerdiği taleplerin Türk tarafında yarattığı huzursuzluğu görmemek olanaksız. Erdoğan da onları dile getiriyor. Örneğin 'anadilde eğitime' karşı çıkıyor. Dolmabahçe Protokolü'nün 10 maddesinin hiçbirisi demokrasiyle ilişkili değildir diyor. Bütün bunlar yürünecek daha uzun bir yol olduğunu gösteriyor. Ama sıkışıklık noktası da burada: Türkiye'nin daha fazla beklemeye tahammülü yok!
***
Bu noktada işleri çatallaştıran öteki gelişmeye değinmeli: HDP'nin tutumu. Keşke bu aşamada, şartlar öyle oluşsa, denklem öyle kurulsaydı da, HDP, bir yandan barış meselesiyle uğraşırken bir yandan da seçim döneminde Erdoğan'la çekişip, onun Başkanlık arayışlarının karşısındaki kutup olmasaydı. Bu iki tarafı da gerecek. Ama iki taraf da biliyor ki, bu bir taktiktir. HDP, Erdoğan karşıtı cephenin oylarını alıp barajı geçmek, parlamentoya girip oradaki aritmetiği değiştirmek, başlı başına bir odak olmak istiyor. Sonrası sonra gelecek, başkanlık veya barış konusu o aşamalardan sonra farklı bir zeminde ele alınacak.
***
Bütün bunları aşmanın bir yolu var mı derseniz, yarın sabah herkesi tatmin edecek bir çözüm yok. Lokma çiğnenerek yutulacak. Zorluklar yaşanacak. Fakat bir temel mesele var: Türkiye'de devlet ve siyaset Kürtlerin taleplerini iyi hazmetmek zorunda. Bunlar, Öcalan'ın mektubunda belirttiği gibi hâkim siyaset/ devlet modelini, Cumhuriyet anlayışını değiştirecek önemli adımlar olacaktır. Kolay değil, liderlik isteyen ama güçlü talepler bunlar.
Aman aman dikkat, su testisi su yolunda kırılmamalı.
Yazarlar
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
13.05.2025
5.05.2025
6.03.2025
26.02.2025
13.02.2025
6.01.2025
18.11.2024
31.10.2024
23.10.2024