Hasan Bülent KAHRAMAN
Yeterince şaşırtıcı değil mi?
Sol partilerin tabanında olması 'gerektiği' varsayılan kitleler sağ/ muhafazakâr partilerintabanına kayıyor.
Sol partiler elitlerin, varsılların, beyaz yakalı, kentli kitlelerin partisine dönüşüyor. Liberalsağ partiler eriyor. Radikal sağ yükseliyor.
Hepsinden önemlisi, hazini, vahimi demokrasi artık kitleler için bir şey ifade etmiyor.
Popülizm yükselişte...
Bütün bunların altında yatan neden nedir diye düşünüyoruz.
Biri pratik, diğeri kuramsal iki neden öne süreyim.
Pratik neden 2008 krizidir.
1979'da başlayan neo-liberal, Yeni Sağ politikalar 2008'de büyük krizini yaşadı. Sınırsız büyüklükte bir kitle, dünyanın her yerinde o krizden etkilendi.
Krizin büyüklüğü kestirilemedi. Yahut bilinmek istenmedi. Neticede, AB de ABD de bu krizden etkilenerek çöktü.
Tıpkı 1930'lardaki büyük yönetim ve ekonomi krizlerinin sağ radikal partileri doğurması gibi bu kriz de şu bahsettiğim Radikal Sağı meydana getirdi, güçlendirdi.
Soldan beklenen tepki radikal sağa kaydı.
Trump, Fillon, May budur.
Şimdi gelelim sol erimenin kuramsal yanına.
Her şeyden önce şu sözü edilen 'gerçek sonrası' (post-truth) dönemi bir boş laf değil. Ona bağlı olarak ortaya çıkan başka kavramlar da var, hepsi birbirine bağlı. Buna yıllar önce post-entellektüel dönem demiştim.
(O adla bir de kitap yazmıştım: Post Entellektüel Dönem ve Edebiyat.) Bugün çok daha somut o oluşum.
Popülizmin radikal sağla birleştiği her dönemde bu anti-entellektüel yaklaşım kendisini gösterir. Trump bu gerçeği sonuna kadar kullanıyor, bütün demagojisiyle birlikte.
Oysa sol, gerçeğin hem evrensel olduğuna hem de kendisinde toplandığına inanıyordu.
Sol, elitist hatta buyurgan bir model içinde kendisini temellendiriyordu.
Lenin tarafından geliştirilen sol parti modeli bu anlayışa dayanıyordu. Onun tabiriylepartinin 'demokratik merkez'i karar alacak (gerçeği belirleyecek), parti de bunu tepedenaşağıya indirecek, toplumsallaştıracaktı.
Bugünün dünyası bu kadar şematik ve böyle örgütlü bir yapıyı kabul etmiyor, kaldırmıyor. Çok daha yatay ve doğrudan örgütlenme modelleri geçerli artık. Bu sol partileri dağıtan en önemli unsur.
Bir başka etken kitlelerin ekonomik dönüşümü. İnsanlar, Amerikalı iktisatçı Galbraith'in, Bolluk Ülkesi kitabını yazdığından bu yana kendilerini emekleri ve dolaysıyla emek temelindeki kimlikleri yani işçilikleri ile tanımlamıyor. Bugün kimlik kavramı çok daha başka sularda demirlemiş halde.
Üçüncüsü, dünya, neo-liberal ekonominin getirdiği (ve ne yazık ki, Locke'cu bir liberal anlayışın çok çok ötesinde, hatta zıttı) yeni ve yozlaşmış bir ahlak anlayışıyla, talebin ve hırsın sınırsızca öne çıktığı bir dönemde bulunuyor. Neo-liberalizmin törpülediği ahlak bugün 'siyasal doğruluk' kavramını eritti. Eritince de siyasal plandaki birçok kontrol mekanizması ortadan kalktı.
Yani son kale düştü denebilir.
Buna haz kültürünü, hedonizmi ekleyince sol partiler elitlerin partisi oldu ama geçenlerde Current Affairs dergisinde okuduğum bir makalede söylendiği gibi bu sol artık 'limuzin solu.' AB ülkelerinde ve ABD'de öne çıkan bu yeni ve Radikal Sağ bu zemine oturuyor, sol bu nedenle artık sol değil.
Bu dünyada maalesef sol ve demokrasi artık çok küçük bir kesimin derdidir ve o sol da Marks'ın tanımladığı sol zemini artık yitirmiştir.
Şimdi yeni bir sola ihtiyaç var ve o zaman şu soru ortaya geliyor: artık hiç sol olmayacak mı, bu iş tamamen bitti mi?
Cevabı biliyorum ama vermem...
Yazarlar
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
13.05.2025
5.05.2025
6.03.2025
26.02.2025
13.02.2025
6.01.2025
18.11.2024
31.10.2024
23.10.2024