Hasan Bülent KAHRAMAN
Avrupa'nın çeşitli merkezlerinde cereyan eden ve Türkiye'ye yönelik saldırıların anlamı sadece gündelik siyasetle sınırlı değil. Elbette.
Doğrudur, bu hafta Hollanda'da seçim var. Sonra eylüle kadar Avrupa ülkeleri seçimlerle devam edecek.
Nihayet sonbahar başlangıcında Almanya seçimleri gerçekleşecek.
Bütün bunlar gündelik popülist siyasetin diplomatik ilişkiler üstünden gelişeceğini gösteren işaretler.
Makul bir sınıra kadar hepsini anlıyorum.
Fakat Türkiye'ye dönük 'şiddeti' görünce bunun daha öteye giden, daha derinlere açılan nedenleri olmadığını da düşünmeden duramıyorum.
Gerçekten de Türkiye'ye gösterilen ölçekte bir tersliğin, kelimeyi doğru kullanıyorum, 'şiddet'in başka manalarının olması gerekiyor ki, öyle.
O unsurları bir 'teslis/üçleme' olarak tanımlamak mümkün.
Bunların ilki İslam düşmanlığı.
Farkındayım, 'düşmanlık' sert, haddinden fazla tırmalayıcı bir kelime. Fakat gerçek bu. İslam korkusu ile başlayan kayma düzlemi meseleyi getirip bu noktada düğümledi. Bugün Avrupa'da, daha büyük ve diplomatik planda daha dikkatli olmak isteyen ülkelerde daha kontrollü, diğer ülkelerde kendisini hemen belli eden bir İslam düşmanlığı var.
Bugünlerin ruhu bu kaynaktan besleniyor. Trump sonrası dönem Amerika da aynı zemine oturduktan sonra Avrupa'da Hollanda, Avusturya gibi radikal sağı daima canlı, diri ve sert ülkelerde bu 'öteki' adeta siyasetin kurucu elemanı olarak kabul görüyor.
Yani düşmanlık bugünkü siyasetin belkemiği.
Avrupa'ya bir düşman gerek. O da İslam!
İkincisi Türkiye. Kuşkusuz iyi, güzel, yapıcı ilişkilerimizin olduğu dönemlerden geçtik. Fakat son zamanlarda, ister iç nedenlerle deyin ister dış nedenlerle, Türkiye, Avrupa'nın istenmeyen ülkesi.
Artık böyle. Avrupa Birliği tartışmaları gele gele böyle bir noktada dondu kaldı. Bundan böyle AB kurumlarının teker teker Türkiye'ye dönük yaptırımlarını bekleyeceğiz. Onlara mukabil de Türkiye'nin tepkisini, giderek o dünyadan uzaklaşmasını...
Üçüncüsü, Akparti (ve hükümeti).
Avrupa bu partiyi ve hükümetini 2000'lerin başında kabul etti. Onun nedeni o ülkelerde ılımlı siyasetlerin, ister sağdan ister soldan, iş başında bulunmasıydı. Bir diyalogun işletilmesiydi.
Karşılıklı anlayışın sürdürülmesiydi.
Ne zaman ki radikal sağ Avrupa'ya ağırlığını koymaya başladı, o günden itibaren eski korkular, endişeler, tedirginlikler su yüzüne çıktı. Belki ağır bir tabirdir ve yazarken derin bir üzüntü duyuyorum ama artık Müslümanlar Avrupa'nın yeni Yahudileridir.
İkinci Dünya Savaşı'nın koşulları bugün Müslümanlar üstünden hazırlanıyor.
Bu siyasal krizin başlangıç tarihi 2008 ekonomik krizidir. Doğrudur, olaylar bazılarına göre İran Devrimi'ne kadar geri götürülebilir. Salman Rushdi konusu, Theo Van Gogh, Danimarka karikatür krizi, Charlie Hebdo olayı, Bataclan taraması daha sayısız olay butırmanışa yol açtı.
Bütün bunlara bakınca Türkiye'nin daha teenniyle hareket etmesi gerek denebilir. Ama netice değişmez. Bugün Avrupa İslam'la savaşmaktadır ve bu savaşın öznesi Türkiye'dir.
Daha neler olacak!
Yazarlar
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
13.05.2025
5.05.2025
6.03.2025
26.02.2025
13.02.2025
6.01.2025
18.11.2024
31.10.2024
23.10.2024