Hasan CEMAL
Orhan Pamuk’un son romanının adı Kafamda Bir Tuhaflık, keyifle okumaya başladım.
Yeni yıla girerken benim kafam da bi tuhaf.
Belirsizlikler...
Fazlasıyla ağır basıyor.
2015’e ilişkin soru çok, yanıt az.
Yağmur durmak bilmiyor. Fırtınayla birlikte şakır şakır yağmur. Arada bir sulu kara dönüşüyor.
Boğaz sisli, gri.
Hüzünlü bir hava var.
Romanın iç kapağındaki alıntıyı düşünüyorum:
“Vatandaşlarımızın şahsi görüşleriyle resmi görüşleri arasındaki farkın derinliği devletimizin gücünün kanıtıdır.”
Bu derinlik gitgide büyüyor.
Çünkü Tayyip Erdoğan devletleştikçe, devlet de benim, kanun da benim dedikçe, özgürlükler boğuluyor, ‘vatandaşların şahsi görüşleri’ne yer kalmıyor, özgürlük alanları gitgide daralıyor.
Taraf’ın manşeti:
“Kır kapıyı, al içeri dönemi başladı. 17 Aralık yolsuzluk soruşturması için verilen ‘takipsizlik’ kararını Twitter’dan eleştiren gazeteci Sedef Kabaş evinden gözaltına alındı.”
Gazeteci, Twitter’dan eleştiriyor, evi basılıyor, gözaltına alınıyor, bilgisayarına, cep telefonuna el konuluyor.
Gazeteci, iki haber-bir makaleden içeri atılıyor.
Ve Tayyip Erdoğan hâlâ diyebiliyor ki:
“Dünyada medyası en özgür olan ülke Türkiye’dir.”
Gerçekten hazin.
Türkiye bu hâllere düşmemeliydi.
Hukuksuzluk, sokağı çok fena karıştırabilir
Hiç olmazsa yılın ilk yazısını daha sakin bir üslupla yazabilsem...
Özgürlükler 2015’te kötüye gidecek.
Hukuk düzeni de öyle, kötüye gidecek.
Çünkü Tayyip Erdoğan, 2015’te de tüm yetkileri elinde toplayaraktek adamlık yolunda inatla yürümeye çalışacak.
Diktasını derinleştirmeye gayret edecek.
Farklı hayat tarzlarına tahammülsüzlüğü artacak.
Bunlar da Türkiye’yi gerecek.
Daha beter kutuplaştıracak.
Cepheleri keskinleştirecek.
Ve de istikrarsızlaştıracak ülkeyi.
Bütün bunlar nasıl yaşanacak, yine Gezi benzeri, yine 6-8 Ekimbenzeri sarsıntı ve altüst oluşlara tanık olacak mıyız, bilemiyorum.
Ama ihtimal dahilinde...
Bu ülkede Tayyip Erdoğan öylesine keskin bir toplumsal ve siyasal kutuplaşmaya yol açtı ki, bir kıvılcım olmadık patlamalara neden olabilir.
Ya da örnekleri her geçen gün çoğalmakta olan haksızlık vehukuksuzluk, beklenmedik bir zamanlarda sokağı, meydanları çok fena karıştırabilir.
Erdoğan, 2015'te de demokrasi
değerlerine boş verecek
Devlet de benim, kanun da benim diyen Tayyip Erdoğan 2015’te de anayasayı çiğnemeye devam edecek.
Partiler üstü kalmayacak.
Siyasette tarafsız olmayacak.
Parti lideri gibi konuşmaya devam edecek.
Başbakan'ı kendi sekreteri gibi kullanmaya devam edecek.
Yürütme gibi yargıyı da kendine tabi kılmanın yollarında yürüyecek.
Kısacası:
Anayasa, yargı bağımsızlığı, güçler ayrılığı gibi demokrasiyi demokrasi yapan değerlere 2015’te de boş verecek Tayyip Erdoğan...
'Tek adam'lık AKP'de çatlaklara neden olacak mı?
Tayyip Erdoğan’ın 1150 odalı 'kaçak saray’daki bu tek adamlığıAKP içinde çatlaklara neden olacak mı?
Artık bu kadarı da olmaz diyenler çıkabilir mi AKP’nin içinden?
Ya da şimdiden çıkmaya başladı mı?
5 Ocak-19 Ocak tartışmalarıyla su yüzüne vuran Erdoğan’ın başkanlığındaki Bakanlar Kurulu toplantısı -ya da meselesi- AKP’deki ilk ince çatlaklardan biri olabilir mi?
Ya da Yüce Divan tartışmaları daha kalın bir çatlak mı?
Güncel soru malum:
Dört bakan Yüce Divan’a gidecek mi, gitmeyecek mi?
İki ucu pis bir değnek değil mi?
Tayyip Erdoğan, Yüce Divan’a evet dese, hani yolsuzluk yoktu sorusu ve dört bakanın Yüce Divan’da konuşmaya başlamaları ihtimali; hayır dese, yolsuzlukların üstünü kapatıyor eleştirisinin devamı...
Kaçak sarayda yalnızlaşma ihtimali
AKP’de çatlak...
AKP’de bölünme...
Bu konular da 2015’in siyaset gündeminden hiç eksik olmayacak.
Ayrıca, genel seçimlerde AKP’nin çıkaracağı milletvekili sayısına bağlı olarak da ciddiyet derecesi değişecek.
2015’in en can alıcı sorularından birine gelince:
Tayyip Erdoğan, anayasayı tek başına değiştirecek milletvekili sayısını elde edebilecek mi?..
Şimdi, Tayyip Erdoğan cumhurbaşkanı değil mi, onun seçimlerle ne ilgisi var, parti lideri değil ki, diyebilirsiniz.
Haklısınız.
Ama Erdoğan’ın anayasayı her adımında çiğnediği varsayımı kabul edildikten sonra, gerçek neyse altını çizmekten başka çaremiz yok.
Bu nedenle soruyu yineliyorum:
Erdoğan, beş buçuk ay sonraki seçimlerde sandıktan istediği kadar milletvekilini çıkarabilecek mi?
Her iki ihtimal de var.
O yeter çoğunluğa erişmek için memleketi ateşe bile verebileceği anlaşılıyor.
O kadar gözü kara.
Çünkü başaramazsa, Özal ve Demirel’in başına geldiği gibi Erdoğan'ın da partisinin ufak ufak elden gitmesi, AKP’nin bölünmesi ve 1150 odalı 'kaçak saray’da yalnızlaşmasıihtimalleri kapıyı çalabilir.
Erdoğan'a alternatif arayışı güçlenebilir
2015’te iki ilginç konu daha var:
Bir yanda Abdullah Gül...
Diğer yanda görev süresi 16 Mart’ta dolacak olan -ve adının etrafında bazı hareketlenmeler dikkati çeken- Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç...
Ne yapacaklar?
Her ikisinin de kapalı kapılar arkasında siyaseti ve Erdoğan’ı yakın takipte tuttukları konusunda herhangi bir kuşku yok.
Gelişecek durumlara göre, AKP içinden de özellikle Gül’e dönük ilginin artarak devam edeceğini söylemek gerçekçi bir tespit...
Tayyip Erdoğan’ın ayağının altındaki zemin eğer kaymaya yüz tutar ve tek adamlığı akıl almaz sınırları zorlamaya devam ederse, AKP içinden Erdoğan’a alternatif arayışları 2015’te daha güçlenebilir.
Ya HDP yüzde 10 barajına takılırsa?
Tayyip Erdoğan tek adamlığı ya da başkan babalığı için yeterli milletvekili çıkarabilecek mi sorusu, ister istemez dikkatlerin Kürt siyasal hareketine, HDP’ye, Kandil’le İmralı’ya dönmesine yol açıyor.
Soru malum:
Ya HDP yüzde 10 barajına takılırsa?..
Ya Erdoğan böylece 30-40 ekstra milletvekiliyle anayasayı tek başına değiştirecek çoğunluğu elde ederse?..
Bu sorular elbette ciddi sorular.
Hatta yakın gelecekte 2015’in siyaset gündemine damgasını vurabilecek sorular.
Ama bugünden net yanıtları yok.
Bu arada, Kürt tarafından kulağa şöyle sesler çalınabilir:
- Bugüne kadar parlamenter sistem uygulandı da demokrasi mi vardı bu ülkede, yargı bağımsızlığı mı vardı? Bundan sonra bir de ‘başkan babalık’ görsek ne olur ki?..
Veyahut şu kulağınıza gelebilir:- Tayyip Erdoğan’ın alternatifi demokrasi mi? CHP-MHP koalisyonundan demokrasi mi çıkar?..
Demokrasi fukarası Erdoğan
Kürt sorununu çözemez
İmralı, Kandil ve HDP’den söz açılınca, ister istemez, çözüm süreci gelir gündeme.
Arada bir, özellikle Tayyip Erdoğan cephesinde oldu da bitti maşallah havası basılsa da, işlerin pek öyle tereyağdan kıl çeker gibi gittiğine, gideceğine ihtimal veremiyorum.
Ara sıra, son Cizre olayında olduğu gibi, HDP ile Kandil’den farklı sesler de çıkıyor. Bu da, bazı görüş ayrılıklarına dair ipuçlarını sergiliyor.
Olabilir.
Çözüm süreci zor ve karmaşık bir süreç.
Keşke kalıcı ve gerçek barışa giden yol nihai olarak açılsa...
Ama 2015’te bunu göreceğimizi pek sanmıyorum.
Çünkü bu konuda, Kürt sorununda Tayyip Erdoğan bana artık hiç güven vermiyor. Demokrasi fukarası Erdoğan Kürt sorununu çözemez diye düşünüyorum.
Uzun lafın kısası:
2015, hiç de kolay görünmüyor.
Sorular çok, yanıtlar az.
Belirsizlik ağır basıyor.
Siyaset yorumcusu, ince eleyip sık dokusa bile, 2015’i kolay okuyamaz.
Belki en iyisi, benim bu yazıda yaptığım gibi, pek öyle itiraz edilemeyecek bazı sıkıcı genellemelerle yetinmek...
Yeni yılınızı kutluyorum, hepinize sağlıklı, mutlu bir yeni yıl diliyorum.
Biliyorum.
2015’e dair daha yazacak çok şey var tabii.
Dış politika var, Ortadoğu var, Irak ve Suriye var, bağımsız devlet ilanını yine gündeme koyan Mesud Barzani var, Tayyip Erdoğan’la ABD ve AB var, 1915’in 100. yılı var, futbol ve Cimbom var.
Bir başka yeni yıl yazısı daha gerekiyor.
Son söz:
Başta Doğan Akın olmak üzere, benim kahrımı yıl boyunca çeken bütün T24 çalışanlarına mutlu, sağlıklı bir yeni yıl diliyorum.
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024