Hasan CEMAL
AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ ÖNCE ÖZGÜRLÜK DİYOR!
Başbakan Erdoğan’la ilgili olarak AİHM’nin oybirliğiyle aldığı karardan: Sayın Erdoğan’ın kişisel haklarının korunması için açtığı davalardaki hükümler, Avrupa İnsan HaklarıSözleşmesi’nin garanti ettiği ifade özgürlüğühakkına müdahaledir.
Başbakan’ın itibarı mı, basın özgürlüğü mü? Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi
önce özgürlük, sonra saygınlık diyor.
Anlatayım.
Erbil Tuşalp, gazeteci ve yazar.
Cumhuriyet gazetesinde yıllar yılı birlikte çalışmış, haber kovalamış, meslek adına heyecanlı dönemler yaşamıştık.
Erbil Tuşalp, Birgün gazetesindeki yazılarında Başbakan Erdoğan’ı eleştirmiş, Erdoğan datazminat davası açıp Erbil’i mahkum ettirmiş.
Mahkumiyet Yargıtay tarafından onanınca, Erbil Tuşalp bu kez Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurmuş ve bu kararın bozulmasını istemiş.
AİHM’de Başbakan Erdoğan’ın savunması daha çok ‘sınırlar’a işaret edilerek özetle şu noktalara dayandırılmış:
1- Basın, belli imtiyazlara sahiptir ama bunlar sınırsız değildir.
2- Siyasetçi ya da yüksek makamlar kışkırtıcı eleştiriye hoşgörüyle bakmalı ama bunun da sınırları olmalı.
3- Söz konusu makaleler, kabul edilebilir eleştiri sınırını aşıyor, Başbakan’ın onuruna, itibarına, haysiyetine saldırı teşkil ediyor.
4- Başbakan’ın başvurduğu hukuk yolu, itibarına saldırılmış herhangi bir bireyin başvurabileceği bir yol...
AİHM, bu savunmaya katılmamış.
21 Şubat 2012’de aldığı karara göre, öncelik Başbakan’ın saygınlığı değil özgürlük demiş ve oybirliğiyle Başbakan Erdoğan’ın savunmasına itibar etmemiş.
Türkiye’yi Erbil Tuşalp’e 5 bin Euro manevi tazminat ödemeye mahkum ederken, saygınlık-özgürlük meselesini şöyle açıklığa kavuşturmuş:
1- Sayın Erdoğan’ın kişisel haklarının korunması için açtığı davalardaki hükümler, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin garanti ettiği ifade özgürlüğü hakkına müdahaledir.
2- Makalelerdeki konular, demokratik toplumda siyasi tartışma kapsamına girer; bunlardan haberdar olmak halkın meşru çıkarınadır.
3- Basının demokratik toplumda vazgeçilmez işlevi; başkalarının itibarı ve hakkı olmak üzere belli sınırları aşmaması gerektiği halde, halkı ilgilendiren tüm konularla ilgili bilgi ve görüşleri açıklamaktır.
4- Basın özgürlüğü bazı durumlarda aşırıya kaçabilir, hatta provokasyona rücu edebilir.
5- Davacı, Başbakan’dır. Kabul edilebilir eleştiri sınırları sıradan şahsa göre daha geniştir; daha büyük hoşgörü göstermesi gerekir.
6- Yerel mahkemeler, Başbakan’ın itibarını koruma yönündeki kişisel çıkarının, gazetecinin ifade özgürlüğü hakkından ağır bastığına kanaat getirmiştir.
7- Ancak, bazı ifadelerin provokatif ve kaba, bazılarının meşru şekilde saldırgan diye sınıflandırılabileceği varsayılsa dahi, bazı gerçekler, olaylar ve gelişmelerle ilgili değer yargılarıdır.
8- Sadece olumlu, zararsız, tarafsız bilgi ve fikirler değil; demokratik toplumun gereklilikleri olan çoğulculuğun, hoşgörünün ve açık fikirliliğin parçası olan ve rencide eden, şoke eden, rahatsız eden bilgi ve fikirler de koruma altındadır. Bazı kaba ifadeler üsluptur; ifadenin içeriğiyle birlikte koruma altındadır.
9- Böyle ceza ve tazminat miktarları, başkalarını kamu görevlilerini eleştirmekten caydırabilir; bilgi ve fikirlerin serbest dolaşımını kısıtlayabilir.
10- İfade özgürlüğü hakkını kullanmaya müdahale; demokratik toplumda, başkalarının itibar ve haklarını korumak için gerekli görülmez. (*)
Kısacası:
Başbakan Erdoğan’la hukukçu kurmayları eğer bu 10 noktayı bundan böyle gözardı etmezlerse, Türkiye’nin demokrasi karnesi düzelir.
——————————-
* Umur Talu’nun 20 Mart 2012 tarihli HaberTürk gazetesindeki “Özgürlük, başbakan itibarından önce gelir!” başlıklı yazısından özetlendi.
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024