Kurtuluş TAYİZ
Çok tuhaf bir ülkeyiz; silahla ‘hak’ arayanlara, şiddetle ‘özgürlük’ savaşı verenlere, şimdi de gizli belge ve şantaj kasetleriyle ‘demokrasi’ mücadelesi verenler eklendi.
Amaçlar iyi gibi görünüyor ama nedense araçlar hep gayri insani ve kirli.
Demokrasi mücadelesinin, hak ve özgürlük arayışının medeni ülkelerde olduğu gibi insancıl bir yöntemi, ahlaki bir yolu yok mudur?
İlle de elde silah hak arayarak insanlıktan çıkmak mı gerekir?
Sızdırma belgelerle, şantaj kasetleriyle kirlenmeden demokrasi mücadelesi verilemez mi?
Bu kadar zor mu?
Bu soruların kolay yanıtlarının olmadığını biliyorum.
Kimse, kendisine olan saygısını yitirebileceği işlere kalkışmaz diye düşünüyorum.
Hiçbir grup kendisini de kirletecek yöntemlere bilerek başvurmaz.
Galiba siyasi çekişmeler istemeden buraya sürüklüyor insanları; bir noktadan sonra ipin ucunun kaçtığını, doğru yoldan sapıldığını kestiremez oluyorlar.
Siyaset aklı ve sağduyuyu kaybettiğinde hırslara, çıkar hesaplarına, kin ve öfkeye yeniliyor.
Tansiyonun tırmandığı, gerilimin arttığı böyle anlarda zihin, ayrım yapmaksızın bütün araçları meşrulaştıran bir işlev görmeye başlıyor; düşünce, ahlaksal süzgeci devre dışı bırakarak “iyi” amaçlara “kirli” yöntemlerle ulaşmayı mubah sayıyor.
Türkiye son bir yıldır şiddet defterini tümden kapatmaya çalışıyor. Bu sürede hem örgüt şiddetini hem devlet şiddetini kısmen sınırlamayı başardık. Ancak bu süreci tamamlamış değiliz. Yüksekova’daki olaylar bize şiddetin kapı önünde tekrar eve girmek için hazır beklediğini gösterdi.
Neyse ki barışa sahip çıkan toplumsal sağduyu galip geldi. İki taraf da sürece sahip çıktı, kapıları provokasyona kapattı.
Sürece kast eden bir provokasyonu daha geride bıraktık.
Şimdi de gizli ses ve kamera kayıtlarıyla hükümete yönelik şantaj süreci başlatıldı.
Türkiye günlerdir sadece kaset söylentileriyle çalkalanıyor. Kulaktan kulağa üst düzey hükümet yetkililerinin gizli çekilmiş görüntülerinin olduğu fısıldanıyor.
Yakın geçmişte bu tür şantaj kasetlerinin bazı çevreleri nasıl etkilediği hafızalarda taze. CHP lideri Deniz Baykal’ı liderlikten düşüren bu kasetler, seçimlere hazırlanan MHP yöneticilerini de siyasetten uzaklaştırdı. Bu yüzden olsa gerek şantaj kasetleri her kesim tarafından ciddiye alınıyor.
Bahsi geçen kaset söylentileriyle Gülen Cemaati’nin bir arada anılması, önceki sızdırmaların kaynağının da Cemaat olduğuna dair kamuoyunda ciddi bir algı yarattı. Cemaatin hükümete karşı dershaneler üzerinden başlattığı siyasi mücadelenin “hak” ve “özgürlük” niteliği, sızdırılan gizli belge ve şantaj kaset söylentileriyle şimdiden gölgelendi bile. Cemaat de buna açık kapı bırakan bir izlenim veriyor. Şantaj kasetlerinin piyasaya sürülebileceği imasında bulunuyor. Bu mesajı doğrudan vermese de dolaylı olarak söz konusu kasetleri piyasaya sürebileceğini göstermekten/hissettirmekten de geri durmuyor. Bunu nasıl yapabildiklerini aklım almıyor. Dini bir cemaatin gizli çekilmiş seks kasetleriyle ne işi olabilir? Bu, o cemaatin imajını yerle bir etmez mi?
Tabii ki bu tür yöntemleri artık “basın özgürlüğü” ve “demokratik hak arayışı”nın arkasına saklamak mümkün değil. Şantaj kasetleriyle, siyaseti dizayn etmeye yönelik kampanyalarla hükümet yıpratılamaz. Çünkü Türkiye artık eski Türkiye değil. Kamuoyu, medya manipülasyonlarıyla güdülen koyun sürüsü olmaktan çoktan çıktı, kimsenin şantajla, gizli operasyonla siyaseti dizayn etmesine izin vermez.
İktidara karşı siyasi mücadele verirken kirli yöntemlere başvurmak sadece buna tevessül edenleri mahcup edecektir.
Yazarlar
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖzgür Özel’in özgül ağırlığı 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019