Kurtuluş TAYİZ
AK Parti iktidarı, yıllarca gizli bir ajandaya sahip olmakla suçlandı, "Şeriat kuracağı" iddia edildi. Benzer bir suçlama bu kez Diyarbakır'a ziyaret gerçekleştiren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'ndan geldi. Kılıçdaroğlu, iktidarın çözüm süreci adı altında gizli bir ajandayı hayata geçirdiğini söyledi. Ancak CHP lideri ayrıntı vermedi, iktidarın hangi gizli gündemi uygulamaya çalıştığını açıklamadı. AK Parti'nin yeni bir şeriat planı mı var acaba? Yoksa bir "diktatörlük" planı mı söz konusu?
Bu tür imaların veya suçlamaların saçma olduğunu söylemeye bile gerek yok. Fakat ana muhalefet partisi lideri, iktidarı "gizli ajanda"ya sahip olmakla suçlayınca, mecburen ciddiye almak zorunda kalıyoruz. Hükümeti çözüm sürecini şeffaf yürütmemekle eleştirmenin bir mantığı olabilir. Bunun ne kadar doğru bir eleştiri olduğu kuşkusuz tartışılır; ancak yine de "gizli ajanda" yerine "şeffaflık" eleştirisi yapılması bana daha makul görünüyor. Bunun üzerinde konuşulur, tartışılır, bir sonuca varılır; ama birilerini "gizli ajanda"ya sahip olmakla suçladığınızda konuşma zeminini ortadan kaldırır ve sonuca ulaşma şansını kaybedersiniz.
Muhalefetin çözüm sürecine yönelik eleştirilerini de bu çerçevede değerlendirebiliriz.
Müzakerelerin gizli görüşme esasına göre yürütülmesine karşı çıkanlar, görüşmelerin halka veya siyasi partilere açık, bir meydanda yapılmasını önerenler çıkabilir. Bunları normal karşılamak gerekiyor; yeter ki çözümün kendisine karşı çıkılmasın.
Diyarbakır'ı ziyaret eden Kemal Kılıçdaroğlu'nu dinlerken CHP'nin çözümün yöntemine mi, yoksa çözümün kendisine mi karşı olduğunu pek anlayamadım. Kılıçdaroğlu, CHP'nin çözüm sürecine "kesinlikle" karşı olmadığını vurguladı. Ama durmadan çözüm sürecini suçladı; hükümetin gizli niyetleri olduğunu söyledi, iktidarın çözüm sürecinin arkasına gizli planlar sakladığını anlattı; Kılıçdaroğlu dinleyicileri adeta çözümden soğuttu.
Ben çözüm sürecine yönelik sürekli bu şekilde gerçekçi olmayan ve uygulanabilir özellik taşımayan eleştiriler geliştirmenin çözümün kendisine karşı olmaktan kaynaklandığını düşünüyorum. Çözüme açıktan karşı çıkmayı göze alamayanlar genellikle, Kemal Bey gibi, arkadan dolaşarak hükümete akıl dışı eleştiri ve suçlamalar getiriyor.
Kemal Bey'in Diyarbakır konuşmasını dinlerken özellikle şunu anlamaya çalıştım; CHP, çözüm sürecini gerçekten destekliyor mu? Bazı eleştirileri olmasına karşın çözüm sürecinin başarıyla sonuçlanmasını istiyor mu? Kemal Kılıçdaroğlu çözümden yanaysa neden bir türlü net konuşamıyor? Neden ucu her tarafa çekilecek cümleler kuruyor? Hükümetin çözümüne karşı çıkarken Kılıçdaroğlu neden kendi çözümünü anlatmıyor? Hükümetin çözüm süreci ortada; peki ya CHP'nin çözüm süreci ne? Kılıçdaroğlu'nun "Demokrasi ve özgürlükleri geliştireceğiz" demesi yeterli mi? Topluma bir çözüm modeli önermeyen CHP, hükümeti neye göre eleştiriyor? Biz iktidar partisi ile ana muhalefet partisinin çözüm modellerini nasıl, neye göre kıyaslayacağız? Hangisinin daha iyi bir çözüm modeline sahip olduğunu bileceğiz?
Burada akla şu soru geliyor; çözüm adına Diyarbakır'da açık, net ve anlaşılır tek bir söz etmeyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Diyarbakır'a neden gitti? Bu ziyaretin asıl amacı ne? Kemal Bey'in iktidara yönelttiği suçlamayı bu kez biz kendisine soru olarak yöneltelim; Diyarbakır'a çıkarma yapan Kemal Bey'in gizli ajandasında ne var? CHP'nin gizli gündemi ne?
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019