Melih ALTINOK
Eskiler, doğum öncesi sancıların sağlıklı bebeğin habercisi olduğunu söylerler.
Darbecilerin zihniyetleriyle birlikte büyük oranda tasfiye edildiği ve 30 yıldır akan kanın durması için umudunun yeşerdiği bugünlere bakıyorum.
Ve son on yıldır yaşadıklarımızın da hep birlikte kucağımıza alacağımız demokratik Türkiye’nin doğum sancıları olduğunu düşünüyorum.
Elbette henüz doğum gerçekleşmedi ama az kaldı.
Yine eskilerin dediği gibi bu bebeğin bahtını yapamazsak da tahtını yapmak elimizde.
Darbe rejimin tamamen tasfiyesi, ceza yasalarındaki faşizan unsurların ayıklanması ve nihayet sivil demokrat bir anayasa ile onun için elimizden geleni yapmış olacağız.
Bu umutlu ama sancılı süreçte aslan payı kuşkusuz ki, son dönemin çözüm iradesine sahip siyasi aktörlerine ait.
Ancak bu tesbit, hakkını teslim ettiklerimizin cüretine meşruiyet katan, bugün varılan düzlüğe dün ödedikleri bedellerle çıktıklarımızı unutursak hakikaten eksik kalır.
Hangi birini sayalım, Aliler, Bulutlar, Tütengiller, Ekinciler, İpekçiler, Anterler, Dinkler...
İşte onlardan birinin, Savcı Doğan Öz’ün katledişinin 35. yılıydı bu hafta.
Doğan Öz, bugün kuyruğundan yakaladığımız Ergenekon’un izini süren ilk isimdi.
Üstelik buna, arkasında şimdi olduğu gibi hükümetin siyasi iradesi olmadan kalkıştı. Devlet aygıtı karşısındaydı, meslek örgütleri ürkmüş sinmişti, paramiliter yapıların hedefindeydi.
Ta o karanlık günlerde, idam karşıtı kampanyaların öncüsü olmayı göze alacak kadar demokrat olan Öz, cüretinin bedelini, başkentin göbeğinde MHP’li tetikçilerin elinde can vererek ödedi.
Katilleri, Askerî Yargıtay vasıtasıyla kurtarıldıkları yetmiyormuş gibi, bir de makam, mevki sahibi yapıldı.
Ama her şeye rağmen Doğan Öz’ün cesareti, darbecilerle, derin yapılarla hesaplaşmanın, toplumsal barışını tesis etmenin eşiğindeki bugünün Türkiye’sinin ilk harçlarından oldu.
Doğan Öz’ün adı ağzınıza yakışmıyor
Ne var ki at izinin it izine karıştığı bugünlerde, demokratikleşmeye, sivilleşmeye ve barışa karşı olanlar, eski Türkiye özlemlerini diriltmek için Öz gibi sembol isimlerin meşruiyetine de göz dikti.
Ergenekoncuların, Balyozcuların gönüllü avukatı, Genç Sivillerin tabiriyle “Anlarsın ya baro” da geçtiğimiz günlerde bir Doğan Öz anması düzenledi.
Öz’ün katili kontrgerillanın bugünkü mirasçısı Ergenekon’un avukatı baro, bununla da yetinmedi. Öz’ün demokrasi vurgulu mücadelesine tek satır değinmeden, onun onurlu adını bugünkü sivilleşeme davalarının meşruiyetini sorgulamaya alet etti.
Arsızlıkta sınır yok. Öz adına düzenlenen anmada, kontrgerillanın devamı Ergenekon’un yargılandığı davanın sanığını konuşmacı yaptı.
Öz’ün ve diğer yitirdiklerimizin katili 12 Eylül darbecilerinin yargılanmasına “hayır” diyen, “Ya Sevr ya sev” noktasına varmış partinin önde gelen bir ismine nutuklar attırdı.
Bereket, Öz’ü, Ergenekon’un kozmik odalarına giren hâkimlere, savcılara “Sonunuz Doğan öz gibi olur” tehdidini savuranların piar malzemesi yapma girişimlerine karşı sesini çıkartanlar da var.
Sezen Öz’den demokrasi dersi
Rahmetli Doğan Öz’ün kendisi gibi hukukçu olan eşi Sezen Öz, geçtiğimiz çarşamba Kanal A’dakiHangi Taraf programında misafirimdi.
Sezen Hanım’a sözkonusu anmayı sordum.
Aynen şunları söyledi:
“Bunu referandumda da yaptılar. Hayır, kampanyasına destek için. İkisinde de bana haber verilmedi. Baronun yönetiminin ne kadar siyasallaştığının farkındayım. İtirazım var. Çünkü yargının görevini yapmasını engelleyen kişiler bunlar. Bir hukukçu olarak hukuk anlayışım bu değil. Doğan’ı malzeme yapmamalarını istedim. Buna hakları yok. Ergenekon’un, kontrgerillanın katlettiği bir savcıyı tamamen karşı bir amaçla kullanmaktır, istismar etmektir bu.”
Bağlantılı olarak, Sezen Hanım’a bazı meslektaşlarımın son günlerde bir umutla sorduğu o meşhur soruyu da sordum elbette.
“Referandumdaki evet oyunuz için pişman mısınız?”
Tereddütsüz cevapladı:
“Hayır, hiç değilim. Pişman olmam mümkün de değil. Nitekim 15. Madde kaldırılmasa bu davalar da açılamayacaktı. Zamanaşımı da işlemeyecek artık. Çözüm süreci de başlamayacaktı. Bunlar büyük gelişmeler. O zaman evet oyu çoğunlukla çıkmasaydı hâlâ havanda su dövüyorduk. Yetmez’imizin de peşindeyiz. Yeni anaysa için talebimiz sürüyor.”
Ne yazık, statüko sevdalısı, Silivri muhibbi “hayırcı” cephenin ayak oyunları, yitirdiğimiz demokrasi kurbanlarının aileleri üzerinde kısmen etkili. Ama Sezen Öz gibi demokrasi mirasını layıkıyla sahiplenen isimler sayesinde enseyi karartmıyoruz.
İyi ki varsınız, iyi ki varlardı.
Yazarlar
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019