Taner AKÇAM
Konuyu toplum- devlet ayırımı yaparak tartışmalıyız. Kimse kendini kandırmasın, Ergenekon- Balyoz gibi geçmişle yüzleşmeler, devletin belgelerini bavullar hâlinde hazırlayarak gazetelere sunduğu bir bağırsak temizliği operasyonudur. AKP ile gerçekleşen yönetici elit değişikliği ve globalleşen dünyanın Türkiye’ye dayattığı yeni yer ve buna uygun davranma zorunluluğu bu yüzleşmenin görünen iki nedeni. Başka nedenler de sayılabilirsiniz.
Toplum olarak bu “temizliği” fazla içimize sindirmediğimizi ve desteklemediğimizi iddia edeceğim. Ergenekon davalarına karşı, “mangalda kül bırakmıyor” havalarına girerek, sahtekârlık yapmamamızı ve aynayı kendimize tutmamızı önereceğim. Devletin bağırsak temizleme operasyonu, aynı haberler tüm gazetelere gitmesine rağmen Taraf dışında hiç bir gazete tarafından dikkate bile alınmadı. Yani medya, devlet kadar bile olamadı. Aynı şey, kendisini sol sayan geniş kesim için de geçerli.
Tuhaftır, birçok solcu ve BDP, bazı nedenlerle Kenan Evren ve cuntacıların yargılanmaması için oy verdi. Faili Meçhuller de öyle...
Her devlet, bağırsaklarını temizlerken, kamuoyu baskısını kısmen dikkate alır ve bu baskı davaların sınırlarını ayarlamada etkili olur. Hrant Dink davası dışında devlete ciddi bir baskı yapılmadı. Uğur Mumcu, Muammer Aksoy vb. gibi faili meçhullerde hiç sonuç alınmaması ve ama Hrant’ta kısmi sonuç alınmasının nedeni toplumun Hrant Dink’e sahip çıkmasıdır.
1980 Askerî Darbesi üstüne fazla gidilmemesinin nedeni de burada yatıyor.
Kenan Evren yargılanmasın diye oy verdikten sonra, şimdi “1980 darbesi konusunda niye ayak sürüyorsun” diye itiraz etmenin bir anlamı yok.
Geçmişle yüzleşmesinin sınırlarını belirleyen, iktidara gelen yeni elitin, eski elit ile uzlaşmasının boyutu ve bir de aşağıdan gelen baskıdır.
Tarihle yüzleşme için aşağıdan fazla bir baskı gelmediğini iddia ediyorum. Tüm sorun burada yatıyor. 28 Şubat’ın üstüne gidilmesi ve 1980’in gidilmemesinin bir nedeni de bu. Çünkü iktidardakiler 28 Şubat mağdurları, 12 Eylül değil... 12 Eylül mağdurları, kendilerince haklı nedenleri olabilir ama yüzleşmemeden yana oy kullandılar.
Aslında problem daha derin yerlerde. Toplumda sivil direnme kültürü yok. Sahip olduğu şey şikâyet etme kültürü. Eskiden, Padişahlara şikâyet bildirmek genel muhalefet kültürü imiş. Ya da örneğin Sadrazam belli günler pazarı gezermiş, millet şikâyetini bildirirmiş, ona göre de bazı adalet dağıtımı ya yapılır, ya da yapılmazmış. Hâlâ bu kültürün etkisi altındayız. Devlete şikâyette bulunuyoruz; “niye şunu-bunu yapmıyorsun” diye.
Şikâyet kültürü iki yerde kırıldı. Hrant ve Gezi... Bu nedenle de bu iki konuda devletin ezberi bozuldu.
Kendimizi kandırmayalım; devletin bağırsak temizlemesine tepki tarzımız hiç ümit verici değil, hatta çok kötü.
Siz, bu bağırsak boşaltma işlemini yapan devletin yerinde olsanız bu tepkilere bakarak, “çok sert tepki aldım, yüzleşmeyi derinleştirmem lazım” mi dersiniz, yoksa, “şuraya bak, bu kadar temizlikten bile şikâyetçiler” mi?
Ben, devlete açıktan tavır alan ve “1915 Ermeni, 1938 Dersim, 1921 Pontus cinayetleriyle; 1934, 1942 ve 1955’te Hıristiyanlara yapılanlar da dâhil tüm adaletsizliklerle açıkça hesaplaşmak şarttır” diyen bir siyasi tavır geliştirmeden, Ergenekon tartışmalarının çok anlamlı olmadığını düşünürüm.
Ergenekon davalarında hukuk konusunda derin kalem oynatma veya “intikamcılık yapılıyor” diye bağırmak yerine, toplumu ve devleti, 1915 Ermeni soykırımı başta olmak üzere tarihle yüzleşmeye; açık ve dürüst bir hesaplaşmaya çağırmak... Açık olalım, toplum olarak yüzleşme işinde devletin gerisinde kaldık. Meğer bu memlekette İttihatçılık ile hesaplaşmak gerçekten çok zormuş!
Yazarlar
-
Mehmet OcaktanAK Parti, kendi eseri olan bu Türkiye fotoğrafına daha dikkatli bakmalı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞELLİ MİLYAR DOLAR DÜNYADAKİ AÇLIĞI ÇÖZÜYOR… 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanÜç liderin 12 Gün Savaşı’nda karşılaştırmalı performansı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANDavalar, mahkemeler ve siyasi dizayn 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye, sıcak savaşlara evrilen küresel paylaşım savaşının hem sahnesi hem öznesi 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURDemek ki “ideolojiler” henüz ölmemiş 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAToplumsal Muhalefetten Demokratik Topluma: Halkların, İnançların ve Özgürlük Güçlerinin Birleşik Müc 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet, nasıl “devletimiz” olur? 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveci2014 sonrası ülkenin tüm ayarları bozuldu 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolMHP umut olabilir mi? 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUMahkeme kararından bir parti ve bir iktidar çıkabilir 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAdalet ve Kalkınma Partisi’nin Ön Tarihinden 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENSiyaset ırmağı kirlenirken… 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENOrtadoğu ve Kürtler CHP’yi Çağırıyor 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluTonlarca hurdanın akıbeti belirsiz, ihaleler tartışmalı, işlem yok: Karayolları kimleri zengin ediyo 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKülliye ve mirasta eşit paylaşım… 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKABD’nin “özeleştiri” yapacağı günlerden korkalım 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKurultay kararı öncesi CHP… 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanŞaka değil, Kılıçdaroğlu sahiden gelip CHP’nin başında kalmak istiyor! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİOtoriterlik ve Medya 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNBarışı savunmayayım da ne yapayım! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.03.2025
5.06.2023
1.04.2021
15.07.2020
2.05.2020
25.04.2020
22.04.2020
5.04.2020
28.01.2020
21.01.2020