Taner AKÇAM
Zihniyet dünyamız, insani değerler için başka ülkelere müdahale edilebileceği gibi bir sorun olduğunu pek kabul etmiyor ve meseleyi “Batılı emperyalistlerin çıkarları” bağlamında tartışmayı seviyor. Bunun en önemli nedeni konuyla Osmanlı devletinin bölünme ve parçalanması çerçevesinde tanışmış olmamız.
Oysa dünyada 19. yüzyıldan beri insani çıkarlar için müdahale diye bir sorun var. Özellikle İngiltere başta olmak üzere Avrupa ve ABD’de bu doğrultuda ciddi sosyal hareketler doğdu. İngiliz şairi Lord Byron’un 1825’te, Yunan bağımsızlık hareketine katılması ve ölmesi Avrupa’da bu dalganın doğmasında etkili oldu. Büyük devletler bazen bu hümanist hareketlerin baskısı nedeniyle harekete geçmek zorunda kaldılar.
Elbette müdahaleye şekil veren çıkarlar idi. Hatta insani müdahaleler, sadece çıkarlar ile çatışmadığı durumlarda çok sınırlı olarak gerçekleşti.
O dönem Osmanlı devleti bugünkü Esad rejimi durumundaydı. Egemenliği altındaki grupları eziyor onlara hak tanımıyor ama dışarıdan da kimsenin iç işlerine karışmasını istemiyordu. Bugün Esad’ın her sözü, vaktiyle bir Osmanlı–Türk yöneticisi tarafından söylenmiştir.
Şimdi Türkiye, birçok sebepten dolayı artık nehrin öbür yakasına geçti; Avrupa ve ABD’nin yüz yılı aşkındır tartıştığı sorunları tartışmaya başlamamız bu nedenle tesadüf değil. İnsani müdahale doğru mu ve olacaksa ne kadar?
Ama zihniyet dünyamız henüz bu tartışmalara hazır değil ve maalesef sadece emperyalizm veya Hıristiyan Batı edebiyatı ile sınırlı. Oysa basit bir gerçek var. Türkiye bugün dünyayı yönetme iddiasındaki 20 ülkeden birisi.
Ama bu ülkenin vatandaşı olan bizler, hâlâ kendimizi sömürge çocukları gibi görüyoruz.
İtiraf etmek gerek, kendini sömürge olarak görmenin büyük avantajları var. Mağdur ve kurban rolünü oynayabilir ve tüm suçu kötü Batı’ya atabilirsiniz.
Oysa bu topraklar hiçbir zaman Batı’nın sömürgesi olmadı. Hatta Osmanlı ve sonra Türkiye bazı bölge ve insanları ile sömürgecilik ile kıyaslanabilecek bir ilişki tarzına sahipti.
Aslında Türkiye vatandaşları (solcu, sağcı, Alevi, Müslüman, laik vb. her kesim) kendilerini sömürge çocukları sayarak büyük bir sorumluluktan kaçmaktadırlar.
Çünkü bu toprakların özellikle Müslüman çoğunluğu mağdur ve zavallı olmanın ötesinde çok kötü ve tatsız olayların failleri idiler de. Büyük katliamların ya doğrudan taşıyıcıları oldular ya da destekçisi idiler. En azından vatandaşı oldukları devlet bu cinayetleri onlar adına işledi.
Osmanlı’dan Cumhuriyet’e oldukça karışık bir süreç yaşandı. Önce Türk’ü, Kürd’ü, Çerkes’i ile tüm Müslümanlar (değişik düzeylerde Aleviler) Hıristiyanların dışlanması ve imhasında önemli pay sahibi oldular. Daha sonra Müslüman topluluk kendi arasında çatladı ve bu sefer dışlanan Kürt ve Aleviler oldular.
Ama bu dönemde her topluluk değişik derecede fail konumunda da oldu. Şimdi tüm bunlardan dolayı, kimse fail olmak istemiyor ve her grup kendisini sadece kurban görmekten çok hoşlanıyor. Böylece geçmişin ürünü tüm sorumluluklarından kolayca kaçabileceklerini düşünüyorlar.
Aslında bir tek bizlere has bir husus değil bu. Kitlesel cinayetlerin işlendiği toplumlarda gözlenen ortak bir ruh hâli. Fail gruplar, genel kural olarak kendilerini kurban olarak görürler.
Söyleyeceğim şu, Türkiye insanı artık Suriye konusunu, anti-emperyalizm veya Hıristiyan Batı söyleminin dışına çıkarak tartışmayı öğrenmek zorunda. Herhangi bir Avrupa devletinden farklı değiliz. Tarihte insan hakları ihlallerine sahip bir devletin vatandaşlarıyız ve bizler de değişik düzeylerde sorumluyuz. Bu sorumluluğun bilinciyle konuyu tartışmalıyız.
Yazarlar
-
Mehmet OcaktanAK Parti, kendi eseri olan bu Türkiye fotoğrafına daha dikkatli bakmalı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞELLİ MİLYAR DOLAR DÜNYADAKİ AÇLIĞI ÇÖZÜYOR… 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanÜç liderin 12 Gün Savaşı’nda karşılaştırmalı performansı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANDavalar, mahkemeler ve siyasi dizayn 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye, sıcak savaşlara evrilen küresel paylaşım savaşının hem sahnesi hem öznesi 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURDemek ki “ideolojiler” henüz ölmemiş 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAToplumsal Muhalefetten Demokratik Topluma: Halkların, İnançların ve Özgürlük Güçlerinin Birleşik Müc 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet, nasıl “devletimiz” olur? 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveci2014 sonrası ülkenin tüm ayarları bozuldu 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolMHP umut olabilir mi? 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUMahkeme kararından bir parti ve bir iktidar çıkabilir 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAdalet ve Kalkınma Partisi’nin Ön Tarihinden 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENSiyaset ırmağı kirlenirken… 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENOrtadoğu ve Kürtler CHP’yi Çağırıyor 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluTonlarca hurdanın akıbeti belirsiz, ihaleler tartışmalı, işlem yok: Karayolları kimleri zengin ediyo 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKülliye ve mirasta eşit paylaşım… 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKABD’nin “özeleştiri” yapacağı günlerden korkalım 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKurultay kararı öncesi CHP… 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanŞaka değil, Kılıçdaroğlu sahiden gelip CHP’nin başında kalmak istiyor! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİOtoriterlik ve Medya 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNBarışı savunmayayım da ne yapayım! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.03.2025
5.06.2023
1.04.2021
15.07.2020
2.05.2020
25.04.2020
22.04.2020
5.04.2020
28.01.2020
21.01.2020