Taner AKÇAM
Türk Dil Kurumu sözlüğünde, saray soytarısının anlamı üzerine bir şeyler ararken, T. Oflazoğlu’na ait, “Çirkin bir oyun bu. Soytarıların zaferinden tehlikeli sonuçlar çıkarıyorsunuz,” sözüne rastladım.
Arasam Doğu Perinçek’in, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) savunması üzerine söylenenleri bundan daha iyi özetleyecek başka bir cümle bulamazdım.
Neresinden başlasam ki?
İsterseniz Perinçek’in şu sözlerinden başlayalım. Dinlemeye aşağı yukarı 1:54:45’ten başlayın.
http://www.echr.coe.int/Pages/home.aspx?p=hearings&w=2751008_28012015&language=lang&c=&py=2015
Perinçek, konuşmasında aklı sıra daha önceki konuşmalarda dile getirilmiş büyük bir yanlışı mahkeme kayıtlarına geçiriyor; ve böbürlenerek şu bilgileri veriyor:
“Sayın başkan, sayın üyeler, önce bir bilgi yanlışı, Talat Paşa hiç bir şekilde Türkiye’deki mahkemeler tarafından Ermeni kırımı nedeniyle mahkum edilmemiştir. Böyle bir mahkumiyeti yoktur. Galip İngiliz devletinin soruşturmasının sonucunda da Ermeni meselesiyle ilgili olarak hakkında hiç bir suçlayıcı kanıt bulunmadığı için dosyası kapatılmıştır. Talat Paşa bir hürriyet kahramanı; yani bu davanın konusuyla doğrudan ilgili… 1908 Hürriyet devriminin lideridir.”
Yanlış okumadınız, Perinçek Talat Paşa’nın, Ermeni kırımı nedeniyle, bir Türk mahkemesi tarafından hiçbir biçimde mahkûm edilmediğini söylüyor ve bunu kayda geçiriyor. Yine Perinçek’e göre, Talat Paşa hakkında İngilizler soruşturma açmışmış ve ama aleyhinde delil bulamadıkları için dosyayı kapatmışlarmış!
Ve ona göre, bu mesele davanın özü ile doğrudan ilgili imiş!
Aslında, Perinçek’in AİHM’de görülmekte olan davasının özü ve özeti budur.
Bir kendini bilmezin demagoji ve palavralarını Ermenilere yönelik kin ve nefret söylemi olarak, Türkiye ve Avrupa’nın gündemine getirmesi… Tüm mesele bundan ibarettir.
Türkiye’de ise bu dava ve bu dava vesilesi ile söylenenler bir zafer gibi sunuluyor ve bundan tehlikeli sonuçlar çıkartılıyor.
Sözü edilen zafer, ancak ve ancak Perinçek’in yukarıdaki cümleleri kadar gerçek!
Önce Perinçek’in, mahkemenin özüyle doğrudan ilgili olduğunu söylediği demagojik cahilliğini düzeltelim.
Talat Paşa, İstanbul’da 8 Mart 1919 tarihli özel bir kararname ile [yeniden] kurulan Bir Numaralı Askerî Mahkeme’de yargılanmış ve gıyabında idam cezasına çarptırılmıştır.
27 Nisan 1919 tarihli ilk duruşmada okunan iddianamenin tam metnini, 5 Mayıs 1919 tarih ve 3540 sayılıTakvim-i Vekayi’de, dönemin Resmî Gazete’sinde okuyabilirsiniz.
İddianamede, Talat ve yakalanamayan diğer İttihat ve Terakki yöneticilerinin gıyaplarında yargılanacağı söylenir. İşledikleri suç Ermeni kıtalı [katliamı] gibi “alçakça cinayetlerden” sorumlu olmaktır. Ceza Kanunu’nun 45’inci maddesinin birinci fıkrasına uygun olarak idamla cezalandırılmaları istenir.
4 Mayıs 1919 tarihinde, Talat’ın dosyası diğer yakalanmayan kişiler ile birlikte davadan ayrılır ve ayrı bir dava açılır.
Talat hakkındaki karar 5 Temmuz 1919 tarihinde verilir ve 22 Temmuz 1919 tarih 3604 numaralı Resmi Gazete’de yayımlanır.
Talat, Enver ve Cemal başta olmak üzere İttihatçı yöneticiler Ermeni kıtalından sorumlu bulunarak idam cezasına çarptırılırlar. (Ayrıntılı bilgi için: V. N. Dadrian, Taner Akçam, Tehcir ve Taktil: Divan-ı Harb-i Örfi Zabıtları: İttihad ve Terakki’nin yargılanması, 1919-1922, Bilgi Üniversitesi, 2008)
Perinçek’in, İngilizlerin Talat Paşa hakkında soruşturma açtıkları ve sonra delil yetersizliğinden davadan vazgeçtikleri bilgisi de bir başka palavradır.
Böyle bir soruşturma yoktur. Perinçek muhtemel Malta Adası’nda tutulan 141 kişi hakkındaki soruşturmayı kastediyor ama bu da ayrı konu…
Özetle, Perinçek, Türk Mahkemelerince idama mahkûm edilen bir katili sadece övmekle kalmamış, bu katilin adına kurduğu bir örgütle (Talat Paşa Komitesi), Ermenilere yönelik kin ve nefret yayarak, Türkiye’de Hrant Dink dahil başka cinayetlerin işlenmesine zemin hazırlamıştır.
İsviçre’de yargılanan budur.
AİHM’in, 1915’in soykırım sayılıp sayılmayacağı üzerine karar vereceği iddiası ise, başta Perinçek olmak üzere, devlet erkânının yaydığı bir başka palavradır.
Bunun üzerinde ise ayrıca duralım.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- İsrail ve Türkiye sokakları
24.03.2025 - 1938 Dersim Soykırımı ve Şükrü Kaya mektubu
5.06.2023 - HDP’nin Kapatılması ve Yeni Bir Koalisyon İhtiyacı Üzerine Sesli Düşünceler:
1.04.2021 - Türkün uygarlıkla sınavı
15.07.2020 - 24 Nisan, Hrant Dink ve fabrika ayarları
2.05.2020 - Koronalı günlerde 24 Nisan üzerine konuşmak
25.04.2020 - 23.5 Nisan ve yeni bir kuruluş hikâyesinin zorunluluğu
22.04.2020 - Tekalif-i Milliye (Milli Vergi) emirleri ve korona için bağış
5.04.2020 - Yeni bir cumhuriyet ve tarihi buluşma
28.01.2020 - Hrant, Talat Paşanın intikamı için öldürüldü
21.01.2020
Yazarlar
-
Mehmet OcaktanAK Parti, kendi eseri olan bu Türkiye fotoğrafına daha dikkatli bakmalı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞELLİ MİLYAR DOLAR DÜNYADAKİ AÇLIĞI ÇÖZÜYOR… 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanÜç liderin 12 Gün Savaşı’nda karşılaştırmalı performansı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANDavalar, mahkemeler ve siyasi dizayn 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye, sıcak savaşlara evrilen küresel paylaşım savaşının hem sahnesi hem öznesi 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURDemek ki “ideolojiler” henüz ölmemiş 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAToplumsal Muhalefetten Demokratik Topluma: Halkların, İnançların ve Özgürlük Güçlerinin Birleşik Müc 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet, nasıl “devletimiz” olur? 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveci2014 sonrası ülkenin tüm ayarları bozuldu 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolMHP umut olabilir mi? 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUMahkeme kararından bir parti ve bir iktidar çıkabilir 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAdalet ve Kalkınma Partisi’nin Ön Tarihinden 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENSiyaset ırmağı kirlenirken… 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENOrtadoğu ve Kürtler CHP’yi Çağırıyor 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluTonlarca hurdanın akıbeti belirsiz, ihaleler tartışmalı, işlem yok: Karayolları kimleri zengin ediyo 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKülliye ve mirasta eşit paylaşım… 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKABD’nin “özeleştiri” yapacağı günlerden korkalım 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKurultay kararı öncesi CHP… 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanŞaka değil, Kılıçdaroğlu sahiden gelip CHP’nin başında kalmak istiyor! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİOtoriterlik ve Medya 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNBarışı savunmayayım da ne yapayım! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
Ad Soyad Giriniz...
ellerine sağlık Tarzan, ilk kez malına da vurmuşsun mıhına da...
Ad Soyad Giriniz...
ellerine sağlık Tarzan, ilk kez malına da vurmuşsun mıhına da...