Taner AKÇAM
PKK- Hizbullah çatışması tarihte çok kan döktü. Taraflar bunun üzerine çok şey söylediler ve çatışmalardan ders aldıklarını ilan ettiler.
Ama anlaşılan birileri bu derin yarayı kaşımaya çok kararlı.
HÜDA-PAR üyesi Aytaç Baran’ın ve buna cevap olarak verilen saldırılarda öldürülen, Özgür Yurttaş Derneği üyesi Bayram Dağtan, Emin Ensen ve Bayram Özelçi’nin öldürülmesi ile ortaya çıkan gelişmeler çok ciddidir. Çok önemlidir.
Analar bu çocukları bir kere doğuruyor. Her biri bir can… Allah’ın verdiği bu canları almaya kimsenin hakkı yok, gibi sözleri de tekrar etmek istemiyorum.
Her ölümle bir ocağa ateş düşüyor. O ateşin yaktığı acıyı anlayalım yeter.
Eğer söylediklerimi fazlası ile duygusal bulanlar varsa, onlara söyleyeceğim, ortadaki durumun, “provokasyon var”, teorisi ile açıklanmayacak derecede karmaşık ve ciddi olduğudur.
Bize çatışmanın tarafları olarak lanse edilen PKK ve HÜDA-PAR gerçekten bu işin bir provokasyon olduğuna inanıyorsa, ellerini başlarının arasına alarak düşünmelidirler.
Ne eleştirinin oklarını diğerine yöneltip, “onlar bizim kadar kınamadılar” demekle ne de tek taraflı “soğukkanlı olmaya” çağrı yapmakla içinden çıkamayacakları bir durumla karşı karşıya olduklarını görmeliler, zannediyorum zaten de görüyorlar.
Naçizane önerim, –ki çatışmayı engellemek isteyen bir çok kimsenin aklına geliyordur–, PKK ve HÜDA-PAR’ın ortak basın toplantısı yapmasıdır. (HPD de bu görevi üstlenebilir.)
Bu iki grup arasında bir gerilim ve bir çatışma olduğu bir vakıa… Birinin veya ötekinin yanında olabilirsiniz…
Benim sorum basit, bu gerilim ve çatışmanın başkaları tarafından kullanılmasını istiyor musunuz, istemiyor musunuz?
Eğer bu iki grup arasındaki gerilim, provokatörlerin işine yarayan bir ortam yaratıyorsa, bu iki grubun, bunu önleyici ciddi bir politik çabanın içine girmeleri makul değil mi?
Eğer ortada bir provokasyon var ise ve bunun bir provokasyon olduğuna gerçekten inanıyorsanız, ancak ve ancak ortak hareket ederseniz provokasyon ortamını ortadan kaldırırsınız.
Bu çatışma ciddidir, hem de çok ciddidir.
Kürt, Kürdistan toplumundaki derin damarlara hitap etmektedir. Ve ne HDP ne de HÜDA-PAR, sadece “soğukkanlı davranmaya” çağrı yaparak işin içinden çıkabilirler.
Ana sorun şiddettir. Şiddet, başta T.C. devletinin şiddeti olmak üzere, genel olarak Kürdistan topraklarında büyük bir yıkım yaratmıştır.
Şiddet Kürdistan toplumunun dokularını tahrip etmiştir.
Bu şiddetin yarattığı kültürel yıkımın boyutlarını ortadan kaldırmak hepimizin görevidir.
Provokatörlerin, kaos ve çatışma ortamını yaratmak isteyenlerin kolayca yararlandıkları bu şiddet kültürüne karşı PKK ve HÜDA-PAR’ı ortak tavır almaya çağırmak çok mu yanlış?
Soru basittir. Provokasyonların önünü almak istiyor musunuz?
Bu çatışmanın zararlı ve engellenmesi gereken bir şey olduğuna inanıyor musunuz?
O hâlde, HPD ve HÜDA-PAR genel başkanlarının ortak bir basın toplantısı yapmaları gerekmez mi? Çok mu kötü olur bunu yaparlarsa?
Etnik- din çatışmaları üzerine uğraşan insanlar bilirler. Bazı toplumlarda fay hatları o denli derindir ki, eğer çok aktif tavır almaz ve sadece “soğukkanlı olalım” çağrılarıyla yetinirseniz, istemezseniz bile fayın çatlamasına engel olamazsınız! O hatlar, sizi de yutar götürür.
Bu nedenle, bazı HDP yöneticileri, genel “soğukkanlı olalım” çağrısı ile sorunu çözeceklerine inanıyorlarsa yanılıyorlar.
Çatışmanın hitap ettiği damarların çok iyi bilincinde olan ve bu konuları benden daha iyi bildiklerini tahmin ettiğim insanların çok daha aktif tavır almaları gerektiği ortadadır.
Bu çatışmayı durdurmak, bu provokasyonların beslendiği ortamları kurutmak hepimizin görevidir.
Kimsenin ama kimsenin demokrasinin elde ettiği zaferi gölgelemesine müsaade edilmemelidir!
Yazarlar
-
Mehmet OcaktanAK Parti, kendi eseri olan bu Türkiye fotoğrafına daha dikkatli bakmalı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞELLİ MİLYAR DOLAR DÜNYADAKİ AÇLIĞI ÇÖZÜYOR… 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanÜç liderin 12 Gün Savaşı’nda karşılaştırmalı performansı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANDavalar, mahkemeler ve siyasi dizayn 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye, sıcak savaşlara evrilen küresel paylaşım savaşının hem sahnesi hem öznesi 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURDemek ki “ideolojiler” henüz ölmemiş 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAToplumsal Muhalefetten Demokratik Topluma: Halkların, İnançların ve Özgürlük Güçlerinin Birleşik Müc 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet, nasıl “devletimiz” olur? 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveci2014 sonrası ülkenin tüm ayarları bozuldu 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolMHP umut olabilir mi? 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUMahkeme kararından bir parti ve bir iktidar çıkabilir 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAdalet ve Kalkınma Partisi’nin Ön Tarihinden 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENSiyaset ırmağı kirlenirken… 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENOrtadoğu ve Kürtler CHP’yi Çağırıyor 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluTonlarca hurdanın akıbeti belirsiz, ihaleler tartışmalı, işlem yok: Karayolları kimleri zengin ediyo 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKülliye ve mirasta eşit paylaşım… 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKABD’nin “özeleştiri” yapacağı günlerden korkalım 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKurultay kararı öncesi CHP… 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanŞaka değil, Kılıçdaroğlu sahiden gelip CHP’nin başında kalmak istiyor! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİOtoriterlik ve Medya 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNBarışı savunmayayım da ne yapayım! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.03.2025
5.06.2023
1.04.2021
15.07.2020
2.05.2020
25.04.2020
22.04.2020
5.04.2020
28.01.2020
21.01.2020