Yusuf Kaplan
Türkiye’nin uzun soluklu, köklü, çok yönlü, kalıcı ve sarsıcı bir ruh atılımına ihtiyacı var.
Ruh atılımını gerçekleştirebilen toplumlar, her türlü zorluğa göğüs germesini de bilirler.
Ruh atılımını gerçekleştiremeyen toplumlarsa -tıpkı bizim bir asırdır yaşadığımız gibi- esen rüzgârların önünde sürüklenirler...
HAYATIN İKİ CEPHESİ: MADDE VE RUH CEPHESİ
Hayatın iki cephesi var: Madde cephesi ve mânâ / ruh cephesi. Biri olmadan diğeri de olmaz.
Ruh cephesi, adı üstünde, bir toplumun varlık nedenini ve varoluş zeminini oluşturur.
Bir toplumun yaratıcı ruhunun ve kurucu iradesinin temellerini döşer ruh cephesi. Ve fikir, dil, eğitim, kültür, sanat, ahlâk gibi kurucu temellerden vücut bulur.
Madde cephesi ise, bu kurucu temellerin köksalmasını, kalıcılaşmasını, sürgit yaşamasını ve insanı yaşatmasını sağlayan ekonomi, bilim, teknoloji ve siyaset gibi sütunlardan teşekkül eder.
Ruh / mânâ cephesi temelleri döşer; madde cephesi ise sütunları diker.
Ruh cephesi, kurucu; madde cephesi ise koruyucu işlev görür.
TÜRKİYE’NİN SORUNLARI VAROLUŞSAL
Madde cephesinde ne kadar başarılı olursanız olun, mânâ / ruh cephesini ihmal ederseniz, elde ettiğiniz maddî başarılar her şeyi imha eder, sizi de zihnî-ahlâkî ve sosyo-kültürel intiharın eşiğine sürükler...
Türkiye’nin sorunları hem manevî hem de maddî boyutları olan, gelip-geçici, günübirlik değil köklü sorunlardır.
Başta eğitim olmak üzere, düşünce, kültür, sanat, şehircilik, gençlik sorunları, varoluşsal problemlerdir.
Köklü meseleler.
O yüzden uzun vadeli hazırlıkları, köklü çözümleri gerektiren büyük sorunlar.
Bu sorunlarımızı hâl yoluna koyabildiğimiz zaman bizi kimse durduramaz zaten.
Bunu bütün dünya biliyor: Batılılar da biliyor, umutlarını bize bağlayan mazlum dünya da. Biz farkında değiliz bunun yalnızca.
EĞİTİM DE, SANAT DA, BİLİM DE BİR MEDENİYET MESELESİDİR
Türkiye, Tanzimat’la birlikte rotasını, Cumhuriyet’le birlikte bir medeniyet değiştirme macerasına soyunarak mecrasını ve yönünü yitirdiği için, temel sorunlarının neler olduğunu görecek bir perspektiften, yaşananları anlayabilecek, anlamlandırabilecek ve aşma iradesi geliştirebilecek bakış açılarından da yoksun.
O yüzden yaşanan sorunların gelip-geçici, günübirlik sorunlar olduğunu zannediyor.
En büyük sorunumuz, sorunumuzun ne olduğunu kavrayamayışımız ve sorunlarımızı kavramamızı mümkün kılacak kapsamlı bir perspektife, bakış açısına sahip olamayışımız.
Yaşadığımız sorunlar, medeniyet çapında sorunlar: Medeniyet iddiasını yitirmiş, başka bir uygarlığı tepeden, Jakoben yöntemlerle zoraki olarak benimsemeye zorlanmış bir toplumun yaşadığı köklü, varoluşsal ve travmatik sorunlar.
Yaşadığımız sorunların bu toplumun rotasını bulma, yönüne ve yörüngesine kavuşma sürecinde karşılaştığımız sorunlar olduğunu göremiyoruz; göremiyoruz, çünkü bunu mümkün kılabilecek bir medeniyet perspektifinden yoksunuz.
O yüzden meselâ eğitim gibi köklü, varoluşsal sorunlarımızı kavramakta ve çıkış yolu bulmakta zorlanıyoruz.
Çünkü eğitim meselesi bir medeniyet meselesidir.
Medeniyet meselesi ise bütüncül bir Yaratıcı, insan ve kâinat tasavvuruna sahip olmayı zorunlu kılan büyük bir meseledir.
Eğer siz, böyle bir perspektife sahip değilseniz, eğitim sorunlarımızın temelde medeniyet krizinden kaynaklandığını göremez, kalıcı, köklü çözüm önerileri geliştiremezsiniz.
Türkiye’de iki asırdır yaşanan ve bizi her defasında eğitimi yap-boz tahtasına çevirmeye zorlayan temel çıkmaz da bu.
RUH ATILIMI OLMADAN ASLÂ!
Bize ait bir medeniyet fikrimiz yok. O yüzden güçlü, çağdaş bir eğitim sistemi inşa edemiyoruz.
Daha da vahimi, hem mevcut eğitim sisteminin iddia edildiği gibi Batı’da bir benzeri yok; son derece sığ, ezberci; eleştirel, analitik düşünme melekelerini iptal eden; yozlaştırıcı, yabancılaştırıcı, kimliksizleştirici, çözücü bir eğitim sistemi bu; hem de bizim medeniyet dinamiklerimizle ilişkisi sıfır.
Oysa bir eğitim sistemi, toplumun medeniyet dinamikleri ekseninde inşa edilir. Genç kuşaklarına ancak o zaman güçlü bir tarih bilinci, çağ bilinci, kimlik bilinci kazandırabilir. Düşüncede, bilimde, sanatta yapılacak hamlelerin, atılımların kurucu temellerini sunabilir.
Mevcut sığ, pozitivist eğitim sisteminin büyük düşünürler, büyük sanatçılar, büyük bilim adamları çıkaramamasının nedenleri burada gizlidir.
Mevcut eğitim sisteminden Kant da yetişmez, Hegel de; Beethoven da yetişmez, Mahler de; Picasso da yetişmez, Cezanne da.
Mevcut eğitim sisteminden, elbette ki, Ebû Hanife ya da Gazâlî, İbn Arabî, Sinan veya Itrî yetişmesini beklemek ham hayalden başka bir şey değildir.
Bana ne lazım? Kant’ı, Hegel’i, Nietzsche’yi, Mozart’ı, Chopin’i, Wagner’i, Manet’yi, Dali’yi, Kandinsky’yi de tartışacak, yorumlayacak ve aşacak bir noktaya ulaşacak yeni Gazâlîler, yeni İbn Haldun’lar, yeni Yunus’lar, yeni İbn Sinâ’lar, yeni Sinanlar ve Itrîler lazım.
Çağı iyi anlayacak, içinde yaşadığı çağı iyi tanımadığı zaman yalnızca tanımlandığını, çağı tanımadan çağı değiştirme iddiasında bulunamayacağını kavrayacak, zamanla çağı, çağın kurucu kişiliklerini tartışacak, aşacak, başka çağlara ulaşacak, çağrı’sı çağını kuracak çaplı öncü kuşaklar yetiştirmeden ruh atılımı yapamayız.
O yüzden ruh atılımı olmadan, aslâ, diyorum. Vesselâm.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2021
4.06.2021
31.05.2021
28.05.2021
14.08.2020
7.08.2020
20.07.2020
17.07.2020
26.06.2020
14.06.2020