Abdurrahman Dilipak
Temmuz ayının son haftası benim için ilginç bir hafta olmuştu ve bugün Ekim ayının başında bu işler daha da ilginç bir hale geldi.. “AK parti içindeki AKP’nin Papatyaları” hâlâ gündemde. Hilafet tartışması çerçevesinde bir dergiye verdiğim mülakat hakkında hakkımda suç duyurusunda bulunulmuştu. İstanbul Sözleşmesi bugün daha can alıcı bir hale geldi.
ATV’deki Esra Erol’un programı da işin tuzu biberi oldu.
Bu arada; LGBT konusu bir diğer can alıcı gündem. Unutmamak gerekir ki, CEDAW, İstanbul Sözleşmesi ve Lanzarote, LGBT ile aynı kategoride ele alınması gereken birbirinden ayrılmayan konulardır. Aslında, Ayasofya, Hilafet, Şeriat üzerine tartışmalar; İstanbul Sözleşmesi, 5G, COVİD de işin temelinde aynı fitne merkezinin ürettiği konu başlıkları. Sadece biz değil, dünya topyekûn bir tehdit, bir taarruz altında. Bu mayınlı alana girdiğinizde birileri hop oturup, hop kalkıyor.
İlginç değil mi? Türkiye’de DSÖ’nün işgüderi kim? TTB değil mi? TTB’nin başkanı kim? Yeni başkan Şebnem Korur Fincancı. Şebnem Korur kimi korur, belli değil mi? DSÖ’yü korur. Başka kimi korur? İddia o ki, o Ergenekon duruşmalarına PKK’nın siyasi kanadı olan HDP ile konuşarak o lobi adına müdahil olarak katıldı. Bu davayı kim açtırmıştı, ABD’nin, CIA’nın içimizdeki uzantısı FETÖ’cüler değil mi? Eee, TTB kimin sesi oluyor.
DSÖ’nün arası Trump ile açık. Trump DSÖ’yü istemiyor, ama Türkiye DSÖ’ye imtiyazlı ofis açma yetkisi veriyor. Uzayın işgaline kapı aralayan Starlink’i meşrulaştıran Uzay Ajansının alçak irtifa uydu projesine katkı sağlıyoruz, ne oluyoruz? Sahi McKinsey yeniden göreve mi başladı yoksa. Nasıl oluyor bu işler. 5G, meş G ne oluyoruz?
Erdoğan “Dünya 5’ten büyüktür” diyor da, “5G dünyadan büyüktür” diyor birileri sanki! 5G, D5’e meydan okuyor!
Bu “Yeni Normal dönem”e giderken “yeni Malthuscular”a “Din”, “Ahlak”, “aile”den söz ederseniz, Fuhuş’tan söz ederseniz de rahatsız oluyorlar. “Birey”den söz edeceksiniz. “Toplumsal cinsiyet”ten, “cinsel yönelim” ve “cinsel tercih”ten söz ederseniz mutlu oluyor. “İstanbul” adını kirleten, “İstanbul Sözleşmesi”ne dokunmayacaksınız. İstanbul Sözleşmesi ile LGBT’yi ilişkilendirmeyeceksiniz ki, insanlar uyanmasınlar! O birileri deşifre olmamak için kendi adları ile tezgâhta bulunmayacaklar. Uygun isimler üzerinden bu işleri pazarlayacaksınız. Çünkü “yayınladıkları yönergelerde” bunları yazıyorlar. Ev ödevlerine iyi çalışmışlar.
ATV’deki rezalet konusunda, o dün beni kınayan embedded yazarların hiçbiri sesini çıkartmadı. Hatta Esra Erol’u ve kanalı savundular. “Olaya bak” derken, bu işleri meşrulaştıran medyayı, o dizileri, bu programları gözden esirgemeye çalıştılar. Ama bu gayretleri gözlerden kaçmadı tabi. Buna benzer programı kimlerin, niçin, nasıl tezgahladıkları, o karışık ve kirli ilişkiler ağı açıklansa mahalle karışır aslında!. Bu işler azar azar oldu, sonra toplum azar oldu! İçeriden birileri bu haltı yiyince, ötekilere de dokunamıyorsunuz. Bunlar ötekilere bir meşruiyet alanı açmış oluyorlar aslında. Batılın tasviri saf zihinleri idlal eder. Bir şeyin şüyuu vukuundan beter sonuçlara sebep olabilir. Suçun aleniyeti ve yaptırımsız kalması o şeye, toplum zihninde meşruiyet oluşturur.
Hani o “birey”leri anlıyorum da, bizimkilere ne oluyor onu anlayamıyorum. Zaten onların birçok İstanbul Sözleşmesi deyince “kadına şiddet” akıllarına geliyor. Birileri de bu perdenin arkasına saklanıp her türlü haltı yiyor. LGBT’yi korumanın ötesinde “imtiyazlar” sağlıyor, “pozitif ayırımcılık” kapsamına alıyor bu işleri. İşin öbür yüzünü bilmiyorlar. Bilmek de istemiyorlar. Söyleyenler de kızıyorlar.
İstanbul Sözleşmesi dediğiniz şey tam bir baş belası. GRAVIO diye bir komitesi var, “denetim” ve “yaptırım” yetkisi vermişsiniz.
Biz 28 Şubat’ta başörtüsü iffetimizi temsil ediyor diye onu savunuyorduk, bugün gelinen noktada Fahşa kapımıza dayandı! Birileri eleştirmemizden, şikâyetimizden bile rahatsız oluyor. Dün kadın-erkek başörtüsünü savunuyorduk, bugün sarhoş, ahlaksız, müptezel bir takım kadınları taciz eden ve ailesine karşı şiddet ve cinayetini bahane edip bize saldırıyorlar. Hadi alkole karşı çıkın. Şiddet ve cinayette tüm dünyada alkol bir numarada. Alkole karşı çıkmak da aynı çevreler tarafından reddediliyor. Alkol serbest, namustan söz edenler suçlu. “Bu işlere destek çıkanlara, bu ahlaksızlığa destek verenler de bu günahın ortaklarıdır” diyorsunuz, yani bu fuhşiyata yardım ve yataklık edenleri eleştiriyorsunuz, yine birileri ayağa kalkıyor.
Nereden geldi ve şimdi nereye gidiyoruz?.
Benim eleştirdiklerimin bana tepkilerindeki ifade ve üslup, onların kimlik ve kişilikleri hakkında yeterli bilgiyi veriyor zaten. Benim ifadem açık ve basit bir anlatımla, bir takım holdinglerin İstanbul Sözleşmesinin himaye ettiği ahlaksızlığa verdikleri destekle ilgili. Ama onların üslubu ortada. Ve tabi benim onlara eleştirime karşı çıkanlar, neden bilinmez, onların bana küfürleri karşısında sessiz kalmayı tercih ettiler. Onları ve onları himaye edenleri Allah’a havale ediyorum. Hasbunallahu ve niğmel vekil ve niğmennasiyr! Selam ve dua ile.
Yazarlar
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.08.2024
5.08.2024
4.06.2024
27.05.2024
20.05.2024
5.05.2024
29.04.2024
22.04.2024
2.06.2022
7.03.2022