Ahmet ALTAN
Benim izlenimim şu, herşey harika. Başbakan’ın gazetelerini ve yazarlarını okuyorum, memlekette bütün işlerin çok iyi gittiğini, bizim gibi “kötü niyetli” insanların varlığından başka sorun olmadığını öğreniyorum.
Ne güzel, insanın içi rahatlıyor.
Son çıkan anketlere bakıyorum, AKP yüzde 53 oy alıyor, en yakın rakibine 30 puan fark atıyor.
Bu da fevkalade.
Şimdi böyle bir ülkede Başbakan’ın, partisinin, medyasının çok rahat ve huzurlu olmasını, bu durumun tadını çıkarmasını bekliyorsunuz.
Ama o huzuru ne Başbakan’da ne de gazetecilerinde görebiliyorsunuz.
Başbakan gazetelerini, Başbakan’ın gazetecileri de kendi yazdıklarını okumuyorlar mı acaba?
Niye bu kadar gerginler?
Başbakan’ın geçen gün konuşmasını dinledim, muhalif yazarları şöyle tarif etti: “Alkollü içkilerini içip, çerezlerini yiyerek Boğaz’a karşı yazılarını yazıyorlar.”
Biraz, dans eden kadınların kocalarına “deyyus” diyen kasaba müftüsünün ayarında bir konuşma olmuş ama ne yapalım, Afyon Valisi, Genelkurmay Başkanı, Başbakan, “deyyuscu” müftü sanırım Türkiye’nin “yeni yüzünü” oluşturuyorlar.
Eh, durum buysa bu.
Ben Başbakan’ın “muhalif yazar” tarifini okuyunca aklıma bu örneğe uyan üç kişi geldi.
Fatih Sultan Memet, Yavuz Sultan Selim, Kanuni Sultan Süleyman.
Üçü de Boğaz’a karşı “alkollü içkilerini içip, çerezlerini yiyerek” şiir yazarlardı.
İkisi halifeydi.
Unutulmaz mısralar bıraktılar bize.
Bir de meyhanelere övgüler düzen Şeyhülislam Yahya var ama o “alkollü içkisini içip, çerezlerini yiyerek Boğaz’a karşı” mı yazıyordu, onu bilmiyorum.
Onların dışında ben bu tarife uyan yazarlara, hele muhalif olanlarına pek rastlamadım.
Bu, “alkollü içki, çerez ve Boğaz” tarifine Yeni Akit gazetesinde de sık sık rastlıyoruz ama gazete mi Başbakan’ı, Başbakan mı gazeteyi etkiliyor tam kestiremiyoruz, bildiğimiz “andıççı” gazetemizle Başbakan’ın pek sıkı fıkı oldukları.
Sadece gönülleri değil, dilleri de bir.
Benim epeyce uzun sayılabilecek kişisel tecrübem, muhalif yazarları “alkollü içkiler ve Boğaz”klişeleriyle suçlamaya başlayan başbakanların genellikle siyasi sorunlar yaşadığı.
Bu klişeler, başbakanlar ciddi sorulara yanıt vermediğinde ortaya çıkıyor.
“Uludere’de ne oldu” deyince cevap, “alkollü içki içip, çerez yiyen...”
Suriye’ye düşürülen uçağı kim gönderdi?
“Alkollü içki içip, çerez...”
Niye işkenceci polisleri terfi ettiriyorsunuz?
“Alkollü içki içip...”
Afyon’daki cephanelik niye infilak etti?
“Alkollü içki...”
“Depremde beş milyon insan ölecek” dediniz, on yılda hiç mi tedbir almadınız?
“Alkollü...”
“Yargıya söyledik” dediniz, yargıya müdahalenin anayasal suç olduğunu biliyor musunuz?
“Alkollü içki içip, çerez yiyerek Boğaz’a karşı...”
Suriye iç savaşına müdahil olduk, bunun sonuçlarını daha önceden düşünmüş müydünüz?
“Alkollü içki içip, çerez yiyerek...”
Hatay’daki mülteci kamplarında ne oluyor?
“Alkollü içki içip, çerez....”
Şemdinli’de neler yaşanıyor?
“Alkollü içki içip...”
Geçen gün Murat Karayılan’a kızıp, “Eyüp sabrınız bittiğinde şapkanızı değiştireceğinizi, bugüne kadar hukuk içinde kalmaya gayret ettiğinizi” söylediniz, bundan sonra şapkayı değiştirip “hukuk dışına” çıkmayı mı düşünüyorsunuz?
“Alkollü içki...”
Çok yakın olduğunuz gazeteler “andıççılığa” başladılar, bunun aynısını 28 Şubat’çılar da yapmışlardı, kendi 28 Şubat’ınızı mı oluşturmaya çalışıyorsunuz?
“Alkollü...”
Kürt meselesi olmadığını söylüyorsunuz, Kürtlerle ilgili bütün sorunları çözdüğünüze mi inanıyorsunuz?
“Alkollü içkiler içip, çerez yiyerek, Boğaz’a karşı...”
Kıbrıs sorunu da Kürt sorunu gibi çözüldü mü artık?
“Alkollü içki içip, çerez yiyerek...”
Başbakan’la muhalif yazarların diyalogu böyle gidiyor.
Muhalifler soru soruyor, Başbakan da “alkollü içkiler içip, çerez yiyerek, Boğaz’a karşı” diyor.
Sanırım, “alkollü içki içip, çerez yiyerek Boğaz’a karşı” soru soranlara, “gazozlu içecekler içip, çerez yiyerek, Ankara’ya bakanlar” hep böyle cevaplar verecekler artık.
Karısı dans edenlerin “deyyus” olduğunu, Afyon’un sucuğunun şöhretini, Genelkurmay Başkanı’na hediye verildiğinde çok şaşırıp aldığını öğreniyoruz da, Uludere’de ne olduğunu bir türlü öğrenemiyoruz.
Bu “gazozlu içecekler içip, çerez yiyerek Ankara’ya bakanlar” hayati sorular karşısında pek bir sessizler.
Gazozdan herhalde.
Bu “Ankara’nın gazozu” nasıl bir gazozsa içeni fena çarpıyor.
[email protected]
Yazarlar
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları



































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.05.2020
21.01.2020
6.02.2019
28.11.2019
23.11.2019
11.11.2019
21.03.2020
25.09.2018
19.09.2018
26.08.2018