Ahmet ALTAN
Palavraya bayılıyoruz.
Son zamanların en gözde palavrası da “Bizim Avrupa Birliği’ne ihtiyacımız yok” üfürmesi.
Her konuda kavga edenler bu konuda omuz omuza, AKP, CHP, MHP, BDP, ulusalcılar, muhafazakârlar, say sayabildiğin kadar.
Hiçbiri Avrupa Birliği’ni istemiyor.
Avrupa’da da Türkiye’yi istemeyen şovenler var.
Avrupalı şovenlerle bizimkilerin tavrı birbirine cuk oturuyor.
Öylesine cuk oturuyor ki Türkiye, “devlet ödemelerine” Avrupa’yı karıştırmamak için “rekabet faslının” açılmasında ayak sürürken, birlikte AB üyeliğine aday olduğumuz Hırvatistan’ın iki yıl içinde üye olacağı açıklandı.
Birlikte başlamışız, biz hâlâ sürünürken Hırvatistan gerekli fasılları halledip Avrupa’nın eşiğine ayağını koymuş.
İki sene sonra içeri girecek.
Biz kapıda bekleyip, Avrupalılardan yakınıp, “Kimseye ihtiyacımız yok” diye babalanacağız.
İhtiyacımız yok mu gerçekten?
Şu son Hatip Dicle olayına bakalım, ondan sonra karar verelim ihtiyacımız var mı, yok mu.
Türkiye, AB üyesi olsaydı zaten Kürt sorunu olmazdı, Kürt-Türk eşitsizliği ortadan kaldırılırdı, otuz yıl boyunca yaşadığımız acıları yaşamazdık.
Hadi onu biryana bırakalım ve Dicle olayını tek başına inceleyelim.
İncelerken iktidardaki AKP de, Avrupa’ya karşı buz gibi soğuk duran BDP de kafalarını çevirip konuya bir baksınlar.
Dicle niye mahkûm oldu?
Devletle PKK lideri Öcalan arasında resmî müzakerelerin sürdüğü bir zamanda ANKA Ajansı’na verdiği demeçte söylediği bir cümle yüzünden.
“Ordunun operasyonlarını durdurmadığı takdirde onlar da meşru müdafaa haklarını kullanırlar” demiş.
Türk hukuk sistemine göre bu cümle “fikir özgürlüğüne” girmiyor.
Bu cümle “terör örgütü propagandasına” giriyor.
Bizim iktidar partisinin yöneticilerine sorarsanız, “Hukukumuz böyle emrediyor”, bu kadar net onlar için.
Ama dün Eser Karakaş, Star gazetesinde bize, çok yakın bir tarihte yaşadığımız bir olayı hatırlatıyordu.
Bolu’da bir gazete “Öldürülen her asker için beş Kürt öldürelim” diye yazmıştı.
Türk hukuku, bu cümle için ne karar vermişti?
“Bu cümle fikir özgürlüğüne girer” demişti.
Bir Kürt, “Ordu operasyon yaparsa onlar da meşru müdafaa haklarını kullanırlar” derse, bu “terör propagandası”, bir Türk “Her asker için beş Kürt öldürelim” derse, bu fikir özgürlüğü.
Sekiz yıldır iktidarda olan AKP’nin sözcüsünün önceki gün Dicle olayıyla ilgili “Ne yapalım, hukukumuz böyle” dediği “hukukumuz” bu işte.
İktidar, sekiz yıl boyunca bu “hukuku” değiştirmedi.
BDP de dâhil muhalefet partilerinden hiçbiri bu “hukukun” değiştirilmesi için baskı yapmadı.
Şimdi bir düşünün, biz Avrupa Birliği üyesi olsaydık ne olurdu?
Bir kere, hukuk sistemi “Türk” söyleyince başka, “Kürt” söyleyince başka karar veremezdi.
Dicle, söylediği o cümle yüzünden asla mahkûm olmazdı.
Hapse girmezdi.
Milletvekilliği iptal edilmezdi.
Türkiye bugün yaşadığı rezaleti yaşamazdı.
Bir ülkenin, “Benim Avrupa Birliği’ne ihtiyacım yok” diyebilmesi için seksen küsur yıllık cumhuriyetinde doğru dürüst bir hukuk sistemi kurabilmiş olması gerekir.
Bir iktidarın, “Benim Avrupa Birliği’ne ihtiyacım yok” diyebilmesi için sekiz yıllık iktidarında bu hukuk sistemini değiştirecek iradeyi gösterebilmiş olması gerekir.
Bu devletin de, bu iktidarın da, bu muhalefetin de “Avrupa Birliği’ne ihtiyacı var” çünkü bunların hiçbiri adil bir hukuk sistemi kurabilecek güce de, yeteneğe de, birikime de sahip değil.
Şimdi hep birlikte debelenip duruyoruz kendi yarattığımız krizin içinden çıkabilmek için.
Hem debeleniyoruz hem babalanıyoruz, “AB’ye ihtiyacımız yok” diye.
Biz bir fasıl açmayı bile beceremezken onlar Avrupa’ya üye olduklarına göre demek “zavallı” Hırvatların AB’ye ihtiyacı varmış.
Hiç merak etmeyin bizde bu akıl varken sadece kendi sefaletimizle övünmez, bir de “üye oldular” diye Hırvatlara acırız.
Yazarlar
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları



































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.05.2020
21.01.2020
6.02.2019
28.11.2019
23.11.2019
11.11.2019
21.03.2020
25.09.2018
19.09.2018
26.08.2018