Akif BEKİ
Otoriterlikten dönüş değilse ne’ diye sormuştum geçen sene.
İran ve Suudi Arabistan’daki otoriter İslami rejimlerde gevşeme adımları devam ediyor.
Küçük yumuşamalarla başlayan dönüş, büyük açılımlarla hızlanıyor.
En keskin manevra, Suudilerden geldi. Veliaht Prens Muhammed bin Selman, dini aşırıcılığı yok etmek üzere ‘ılımlı İslam’a dönmeye karar verdiklerini açıkladı.
Kadınlara araba kullanma hakkından sonra, dev bir sıçrama.
Geçen yıl, kabalıklarıyla meşhur din polisi ‘mutavva’nın yetkilerini kısmışlardı. Ufak ufak ilerlemekten sıkılmış olmalılar ki pergeli açtılar.
Zebella gibi din zaptiyeleri, bir yıldır Riyad sokaklarında kızlı erkekli dolaşanların önünü kesemiyordu. Namaz vakti dışarıda gezinenleri sopayla kovalayamıyor, kafelerde karışık oturanları basamıyor, kimlik ya da nikâh cüzdanı soramıyordu.
Artık direksiyon başında yakaladıkları kadınları imza karşılığı evinin erkeğine teslim de edemez oldular.
‘Sapkınlık’, ‘gevşeklik ‘hafifmeşreplik’, ‘ahlaksızlık’, ‘kamu düzenine aykırılık’, ‘toplumun itikadını bozma’, ve ‘fitne’ suçu saydıkları durumları en fazla merkeze rapor edebiliyorlardı. Sokakta müdahale yetkileri alınmıştı.
ŞERİAT POLİSİNE SON DARBE
Eli maşalı ahlak çavuşları, şimdi daha ağır bir darbe yedi.
Kızıldeniz kıyısında kurulacak mega kent için ‘şeriatsız bölge projesi’ deniyor. Yani din polisinden tamamen arındırılmış bir serbest yaşam bölgesi...
Yasal zorbalar, kadınların kılık kıyafetine, örtünüp örtünmediğine karışamayacak.
Hatırlarsanız, İran Cumhurbaşkanı Ruhani de devrim muhafızlarından ahlak komiserliği yetkilerini almıştı.
Pasifleştirilen din zabıtası, kadınları rahatsız edemeyecekti. En fazla günah, haram diye yasaklanan halleri merkeze bildirecek, yani muhbirlik görevi yürütecekti.
Sokaklara biraz daha özgürlük, kadınlara biraz daha serbestiyet gelmişti.
Ağır baskıdan bunalan İran ve Arabistanlılara, biraz nefes aldırılmıştı.
YÜZLER ÖZGÜRLÜKÇÜ İSLAMA DÖNÜYOR
Zamana direnemediler, rejimlerini ayakta tutmak için ipleri gevşetiyorlar.
“Yalnızca ahlak çavuşluğunun çöküşü değil, otoriterliğin de büyük mevzi kaybıdır” demiştim.
Evet, dini otoriterlik özgürlük taleplerine yenildi, şimdi hızla geriliyor.
Topluma resmi bir din yorumu dayatmaktan vazgeçiyorlar.
Devrim çocuklarını bile kaba kuvvetle zapt edemiyorsun artık. 40 yıllık katı molla düzeni, baskı rejiminin cıvatalarını sosyal patlamalardan çekindiği için gevşetiyor.
Arabistan’da, ‘krallığa selam’ milli marşıyla büyüyen nesilleri dahi dizginleri sıkarak yönetemiyorsun artık.
Sırtını dine bile dayasa, otoriter rejimleri bugünün dünyasında yaşatamıyorsun, iflas ediyorlar.
80 yıllık krallık, dayatmadan başka yöntem görmemiş bir toplum üzerindeki baskıyı bile, ayaklanma korkusuyla hafifletiyor.
Tek bir din yorumu, tek bir ahlak anlayışı, tek bir inanç standardı, tek bir dindarlık biçimi, tek bir yaşam tarzına dayalı, tektipleştirilmiş bir toplum inşa etme hayalleri hüsranla bitiyor.
İKİYÜZLÜ AHLAKÇILIĞIN SONU
Zaten Riyad’da farklı, Cidde’de farklı, Tahran’da farklı bir din zabitliği hakimdi.
Cidde’de göz yumulurken, kalburüstü Suudi plajlarında karma voleybol bile oynanabilirken Riyad’da kızlı erkekli takılmak karakolluk bir günahtı.
Riyad’da araba sürmek kadına haramken Tahran da caiz ki otobüs şoförlüğü yapabiliyorlardı.
İkiyüzlü ahlakçılık üreten bir bağnazlıktan, riyakar bir tutuculuktan yüz çeviriyorlar demek ki.
Kapalı toplum muhafazakarlığından açık, çoksesli toplumlara, liberal Müslüman demokrasilere geçiş habercileri bunlar.
Geçen sene ne dediysem o: İran ve Arabistan’da dahi tutunamayan baskı rejimleri, Ortadoğu’nun başka yerinde başarılamaz. Kurulmak ne kelime!
Yazarlar
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.08.2025
5.08.2025
29.07.2025
26.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
15.07.2025
10.07.2025
19.06.2025
5.06.2025