Akif BEKİ
Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor...
Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini.
Peki onlar ne yapıyor?
Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, akşamın bir vakti açıklama yapıyorlar. İddia edildiği gibi olmadığına, proje güzergahında değerlenecek arazilerin el değiştirme hareketlerini erişime kapatmadıklarına, bilakis belediyelerin kayıtlara erişim yetkisini genişlettiklerine dair bir açıklama.
Ama iddialara değinmeden, yalan ve iftira diye ortalığı ayağa kaldırmadan, aşağıda benim çıkardığım özet kuvvetinde bile üstüne gitmeden, gayet sakin ve teknik bir kendini izah dili kullanıyorlar.
2015'ten beri uygulanan sistem dolaylıymış, 'Takpas' yerine 'Web Tapu" dedikleri yeni bir uygulamaya geçmişler, bu da belediye yetkililerinin daha fazla bilgiye ulaşmasını sağlıyormuş, veri paylaşımını kısıtlamıyor aslında genişletiyorlarmış, işlemlerde bürokrasiyi azaltma imkanı da getiriyorlarmış, ilgili protokolde bu amaçla yapılan değişiklikler yanlış anlaşılmış ya da aksettirilmiş. Durum bundan ibaret diye kamuoyuna saygıyla duyuruyorlar.
Bu kadar haklıyken uğradığı haksızlığı bu kadar soğukkanlılık ve kibarlıkla karşılamak! Ne yalan söyleyeyim, inanılmayacak kadar hoş geliyor kulağa.
Hani dönemin çığırtkan ruhunu ve bıçkın dilini bilmeseniz, cılız tepki demez, zayıf bulmaz, inanmakta zorlanmazsınız.
Başka devir olsa, bu kibarlığı şeffaflık ve hesap verme sorumluluğunun bilincinde bir kamu yönetimi anlayışına bağlayabilir, olması gereken uygar tutum diye takdirle dahi karşılarsınız.
Ama insan sormadan edemiyor, alttan alan ve polemikten kaçınan bu kibarlığın nedeni ne?
Bir takipçim, dünkü yazı anonsumun altına bırakmasa, Twitter'a koydukları açıklamayı görmeyecek, duymayacaktım bile. Muhtemelen birçoğunuz da bu yazıyla haberdar oluyor.
Nedendir bu mahcubiyet?
Haberin yol açtığı sansasyon ve gürültüyle hiç de orantılı olmadığı gibi, tam gaz ajitasyonla geçen son yıllarda pek alışık da olmadığımız bir sükunet değil mi!
Asılsız bir iftiraya maruz kalacak, yaptığınızın tam aksiyle suçlanacaksınız. Ve sabahın 9'unda iki satırlık tokat gibi bir cevap yetiştirmek yerine sinirlerinize mukayyet olacak, sabredip ta akşam 9'da Twitter'a kem küm bir reddiye koymakla yetineceksiniz ha!
Mecburiyetten hem yasak savıcı bir şeyler söyleyip hem çok da fark ettirmeme çalışmasına benziyor.
Eleştirilere suçüstü yapıyor olsalar, tozu dumana katarak dikkatleri buna çekmek, daha güçlü bir tepkiyle tartışmayı büyütmek istemezler miydi?
Bu deli şüphe içinizi kemirirken ikna ve tatmin olabilir misiniz!
Libya tezkeresinin hatipleri
Ankara’yla bir deniz yetki alanı, bir de askeri işbirliği anlaşması imzalamışlardı. Trablus hükümetinin yardım talebi üzerine, Libya içsavaşına asker gönderme tezkeresi dün Meclis’te görüşüldü.
En çok şu üç hatip göz doldurdu bence.
Birincisi; ‘Hayır’ cephesinden İYİ Parti adına Meclis kürsüsüne gelen Aytun Çıray. Neden karşı çıktıklarını anlatırken popülist kahramanlık hamasetini de püskürtecek bir karşı rüzgar estirmesi gerekiyordu. Bana sorarsanız, ateşli hitabetiyle bu zorluğun üstesinden geldi. Tezkereyi savunmak kadar karşı çıkmanın da pekala meşru gerekçeler ve vatanperverlik duygularına dayanabileceğini gösterdi. Katılırsınız katılmazsınız ayrı, ama ‘milli güvenliği sağlamakla ülke çıkarlarını korumanın yolu, neden illa asker göndermekten geçmiyor’ sorusuna bir karşılık vermeyi başardı.
İkincisi; ‘Havet’ten yana tavır alan Gelecek Partisi Sözcüsü Selim Temurci. Meclis dışından konuştu. Onun farkı ise genelde ‘şaha kalkıyoruz, tarih yazıyoruz’ şeklindeki fetihçi hamasete yaslanan asker gönderme fikrini, milli gururu okşama popülizmine başvurmadan, milletin ayranını kabartmaya ve tribün coşturmaya oynamadan rasyonel temellere oturtma çabasıydı. Libya’yla anlaşmalara çekincesiz ‘Evet’ ama askeri müdahaleye ve denizaşırı harekata çekimser ‘Hayır’ tavrı, daha iyi formüle edilemezdi: “Libya’da güçleri barıştıran, masaya oturtan hakem rolünde bir Türkiye istiyoruz. Mehmetçiğimizi sahada paralı askerlere karşı savaşırken görmek istemiyoruz. Bu konuda tutumumuz nettir...”
Üçüncü ve son isimse; ‘Evet’e destek bildiren Saadet Partisi’nin Meclis’teki iki temsilcisinden biri Cihangir İslam. Partisinin kararına ters düşmeden vicdani kanaatini yansıtmanın orta yolunu buldu. Kürsüye çıkmadı. Fakat nutuk atmaktan daha etkili bir şey yaptı, oturuma katılmayacağını ve oy kullanmayacağını deklare etti. Sonucunu da hızla aldı. Meclis’teki diğer Saadetli Abdülkadir Karaduman, kürsüden sürpriz yaptı ve partisinin görüş değiştirerek tezkereden desteğini çektiğini duyurdu.
Günün üç hatibine de bravo!
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.06.2025
10.05.2025
8.05.2025
1.05.2025
30.04.2025
25.04.2025
22.04.2025
8.04.2025
3.04.2025
28.03.2025