Akif BEKİ
Eskiden darbe şayiası, "Genelkurmay'ın ışıkları yanıyor" parolasıyla çıkarılırdı.
Karargahta fazla mesaiye kalınması, darbe hazırlığı yapıldığına, tehlikenin hızla yaklaştığına, üç vakte kapıya dayanacağına alamet sayılırdı.
Hatta ne zaman darbe beklentisi yükselse, Ankara gazetecileri, Genelkurmay'ın önünde turlayarak ışıkları yoklardı: Yanıyor mu, yanmıyor mu?
Bunu bilen 12 Eylülcüler, darbenin gelişini çaktırmamak için ön cephe ışıklarını açık tutmamışlardı. Onun yerine, Genelkurmay'ın arka odalarında gece mesaisine kalmışlardı.
28 Şubat askeriyesi ise tam tersi bir taktik izlemişti. Kışladan çıkıp yönetime fiilen el koymadan, sadece korkutarak siyasete müdahale etmek istiyorlardı. Onun için de yapmayacakları darbeyi yapmaya hazırlanıyorlarmış gibi gösterdiler, bazı geceler ışıkları kasten açık bıraktılar. Tamamen psikolojik harp yöntemiyle sonuç almaya odaklanmışlardı. Lafı bile yetecek şekilde...
15 Temmuz darbe girişimine giden süreçte ise ışıkların kapalı mı, açık mı olduğu mevzubahis bile değil. Çünkü Genelkurmay'da planlanmadı.
Dolayısıyla...
"Genelkurmay'ın ışıkları yanıyor" korkutmacası, toplumu ve siyaseti şekillendirmek amacıyla askeri vesayetin kullandığı bir psikolojik harekat silahıydı. Toplum ve siyaset mühendisliği operasyonlarında, bu yolla korkuya dağları bekletmekten az yararlanmadılar.
Birkaç gündür yine bir darbe spekülasyonudur tutturulmuş gidiyor. Kaynak, iktidar medyası ve taraftarları.
FETÖ darbe girişimine katılmayan, direnişe içeriden destek vererek başarısızlığa uğratılıp bastırılmasında rol oynayan 'ululsalcı'lar, bu kez darbeye hazırlanıyormuş. Eli kulağındaymış, durum ciddiymiş...
'Hoppala, nereden çıktı şu şimdi bu evham' derseniz...
'Laikçi ve Kemalist subaylar'ın rahatsız olduğu bilgisi, iki dengesiz abuzambakın içine doğmuş. Elde başka ne bir dayanak, ne belirti var.
Ama kendi sezgisel gelgitlerine o kadar güveniyorlar ki böyle hassas bir konuda toplumu ve siyaseti, asılsız korku ve paniğe sevk etmekten çekinmiyor, desteksiz sallıyorlar.
Genelkurmay'ın sönük ışıklarını yanıyor göstermeye dönük bir gayretten ne umuyor olabilirler, ne geçecek ki ellerine?
Niyeti gerçekten darbe yapmak olanlar değil, yapacakmış gibi korku salıp psikolojik savaş taktiğiyle netice almak isteyenler darbe dedikodusu çıkarırdı eskiden.
Darbe sanrısını tetiklemeye, 'zinde kuvvetler geliyor' fantasmasını ateşlemeye ise bir "Genelkurmay'ın ışıkları bütün gece yandı" palavrası bile kafi gelirdi. Telaşı hemen alırdı kamuoyunu...
Peki Genelkurmay'ın ışıklarını hayalen yakan gizli el, bu sefer kimin?
Onu bulun, psikolojik harbi kimin başlatıp yürüttüğünü de bulursunuz.
Ya da belki darbe haberciliğine soyunan iki telaşe müdürü abuzambakın vesvese yayma işgüzarlığından ibarettir.
‘İdeal devlet’ Çin’in koronavirüsle imtihanı
Çin Devlet Başkanı Şi Jinping, bilinenden iki hafta önce Koronavirüsün kontrol altına alınması için talimat vermiş. Kamuoyundan iki hafta saklanmış yani.
Çin Komünist Partisi'nin yayın organı Qiushi'nin hafta sonu sayısında yayınlandı haber.
Vatan Partisi Çin Temsilcisi Adnan Akfırat, Çin'in salgına müdahale başarısını şeffaf yönetime bağlayan bir analiz yazmıştı. Başarısının ikinci sırrı da toplumu disiplin içinde tutma becerisiydi ki Akfırat, Çin rejimini bu yönüyle dünyanın geri kalan başıbozuk ülkelerine örnek gösteriyordu. Hatta gururla idealize ediyordu.
Gelin, Aydınlık'ta çıkan o 'ideal devlet koronavirüse böyle müdahale eder' temalı pasajları, son bilgiler ışığında tekrar okuyalım:
"Virüs salgınına karşı en güvenli ülke Çin. Alınan önlemler göz kamaştırıcı. Çinlilerin sorunlarla başa çıkma beceri ve kapasiteleri hayranlık uyandırıyor...
Her şeyden önemlisi yönetim halka doğru bilgi veriyor.
Çin Komünist Partisi ve Çin devlet yönetimi, krizle baş etme konusunda dünyaya örnek olacak uygulamalar ortaya koyuyor.
Çin Hükümeti, Koronavirüs salgını karşısında son derece örgütlü, ne yaptığını bilerek ve özgüvenli hareket ediyor...
Kriz yönetiminde belirleyici olan, en yetkili kişinin halka gerçeği anlatmasıdır. Çin Devlet Başkanı ve Çin Komünist Partisi Genel Sekreteri Xi Jinping, en başından tam bir halk önderi gibi tutum aldı. Çıkıp gerçek durumu bütün çıplaklığıyla halka anlattı.
Çin yönetimi, dünya ile bilgi paylaşmada da cesur davranıyor. Hiçbir bilgiyi saklamıyor...
Çin'in bilgi paylaşma atılımına, CIA dünya ölçeğinde Çin düşmanlığı yaratmak için kapsamlı psikolojik savaş başlatarak yanıt verdi. Sahte olaylar, sahte fotoğraflarla yürütülen kampanyanın Türkiye'deki aktörleri ise FETÖ."
Böyle işte. Kimine göre de ideal devlet, halkı bir düdük sesiyle kaldırıp oturtma disiplininden belli olur.
İspatı da ortada...
Bu kudrete, milyar insanı bir işaretle zapturapt altına alma gücüne sahip olmasa şehirlerin kapasını üstüne kapatıp koronavirüsü karantinaya alabilir miydi Çin?
Bırakın evden çıkmayı, nefes almayı bile yasaklasa itaat ettirebilen otoritesiyle, halkı mum gibi el pençe divan karşısında hazır ola geçiremese salgını kontrol altına alıp durdurabilir miydi?
Var mı hayat kurtaran daha ideal devlet, Akfırat haksız mı söyleyin (!)
Yazarlar
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.08.2025
5.08.2025
29.07.2025
26.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
15.07.2025
10.07.2025
19.06.2025
5.06.2025