Akif BEKİ
Halkına, iktidarının bekası için bedel ödettirdiğini söyleyen kapalı baskı rejimi görülmemiştir.
Halkın bekası için mecburen ödenmesi gereken bedeldir o.
Bunun için kullandıkları kavram, 'tam bağımsızlık'tır.
Sineye çektirdikleri sıkıntıları, 'tam bağımsızlığın' bedeli olarak sunarlar.
Onlar, istedikleri gibi yönetmeye devam edebilmek için ülkeyi dünyadan koparıp içe kapatmıyordur.
Halkın zararına içe kapanmayı, 'tam bağımsızlık' hamasetiyle allayıp pullarlar.
Ama her devirdekinden daha fazla karşılıklı bağımlılık çağında yaşadığımızı da en iyi onlar bilir. Sadece bunu halklarından gizlerler.
İran dini lideri Hamaney'in, son iPhone ikiyüzlülüğü örnek olarak yeter. Hükümeti, Twitter'dan, 'lüks Amerikan telefonlarının ithalatını durdurma'ya çağırdı. Fakat tiviti, iPhone cihazından attığı ortaya çıkmadı mı!
İran rejimi, korona bahanesiyle daha salgının başlarında IMF'nin kapısına gidip 5 milyar dolar borç istemekte de sakınca görmedi. Dünyaya ve küresel Amerikan düzenine karşına verdiği 'tam bağımsızlık' savaşına halel getirmedi.
Ambargoların haksızlığı, yaptırım kararlarındaki çifte standartlar bu ikiyüzlülüğü ortadan kaldırmıyor.
Anadolu Ajansı, ambargo altındaki Rus ve İran ekonomilerinin salgından nasıl etkilendiklerini ayrı ayrı incelemişti.
IMF ve Rusya Merkez Bankası yüzde 5'in üstünde küçülme öngörüyordu. İşsiz Rus sayısının da 4'e katlanmasını.
Ajans'a göre ise bu tahminler bile iyimserdi. Uzmanlar, yüzde 10'a varan çok daha kötü bir küçülme bekliyordu.
İran derseniz, enflasyon ve işsizlik patlamış, İran tümeni yüzde 146 değer kaybetmişti.
Birinin 50 trilyon metreküp doğal gaz rezervi var, dünya birincisi. Diğeriyse 35 trilyonla dördüncü.
Fakat despotik ve yolsuz yönetimlerinin devamı uğruna dışa kapattıkları ülkeleri perişan. Potansiyellerine kıyasla ihracatları yerlerde. Halkları yokluk ve sefalet içinde.
AA'ya göre Rus devleti, kritik ithalatı bile karşılamada para sıkıntısı çekiyor. Halkın yüzde 70'i de geçim sıkıntısı...
Ambargolardan kurtulmak, dünyayla iş tutmak için çırpınıyor; küresel sistemin parçası olmak için can atıyorlar. Ama kötü yönetim pratikleri ve kapalı rejim alışkanlıklarından vazgeçmemek şartıyla.
Sorsanız; ekonomik bağımsızlık mücadelesi ve istiklal savaşı veriyorlar. Devletlerini ellerinden almak, halklarını köleleştirmek isteyen emperyalizmin işgal planlarına direniyorlar.
Din istismarı gibi hazır alıcısı var. Yiyen de çıkıyor hala, inanır mısınız!
ÖYLEYSE 30 AĞUSTOS NİYE BÖYLE?
Bizden uzak olsun, kapalı baskı rejimleriyle bir benzerliğimiz yok. Fakat Türkiye de emperyalizmle savaşıyor.
Ve birkaç yıl öncesine dek kendilerine karşı kullanılan ‘tam bağımsızlıkçı’ sloganları, şimdi iktidar sözcüleri atıyor.
Ülkeyi dışarıya şikayet etmek, dünyaya kötülemek, iç içişlerimize müdahaleye çağırmak, vatanı satmak, işgale davetiye çıkarmak, emperyalizme uşaklık etmek gibi ‘hainlik’lerle suçlanan değil, suçlayan taraf artık AK Parti.
“Vatandaşlarımı severim de döverim de, istersem demir yumrukla yönetirim, iç işimdir, egemenlik hakkımdır, ülkemi nasıl yöneteceğime ne karışır dünya, halkım karar verir” söylemi, el değiştirdi.
“İnsan hak ve özgürlükleri devletlerin iç işi ve ulusal egemenlik konusu değildir, bunlara karışılması uluslararası hukuk ve demokratik dayanışma gereğidir” anlayışını, eskiden iktidar savunurdu. Şimdi muhalefete düşüyor.
Bu durumda iktidarın, Yunan işgalini bitiren Büyük Zafer’i parlatmasını, görkemli törenlerle kutlamasını beklemez misiniz? Hem bugünkü bağımsızlığımızı, kurtuluşumuzu borçlu olduğumuz zafer.
Hem de bugünlerde Ankara’nın, ‘erkeksen çık karşıma’ diye Akdeniz’de gözdağı verdiği Yunanistan’a uygun mesaj olmaz mıydı?
Tam sırasıydı. 98. yıldönümünde, 30 Ağustos Zafer Bayramı her zamankinden daha önem kazanmalı, daha coşkulu kutlanmalıydı.
Madem ikinci bir istiklal savaşı yürüttüğünü söylüyor iktidar. Halkın umut ve heyecanını diri tutmak için bir fırsattı. İlkinin Zafer Bayramı’nı, başkomutanını daha gür öne çıkarmalı değil miydi?
Kutlamalar kısıtlandı oysa. Salgın tedbirleri gerekçesiyle İçişleri genelge yayınladı. Kalabalık, şenlikli, resepsiyonlu, konserli, fener alaylı kutlanmayacak.
Ayasofya’nın açılışıyla Malazgirt Zaferi şenliklerine bakanlar, 30 Ağustos’un bilerek silikleştirildiğini iddia ediyor.
Ben önemsizleştirme kastı aramıyorum altında. Ama iktidar, söylediklerine gerçekten inanıyorsa 30 Ağustos’u CHP’den daha fazla önemsetmeli değil miydi?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.06.2025
10.05.2025
8.05.2025
1.05.2025
30.04.2025
25.04.2025
22.04.2025
8.04.2025
3.04.2025
28.03.2025