Akif BEKİ
'Ooh ooh’u Süleyman Soylu’dan önce şarkıcılar meşhur etti. Subliminal mesaj, siyasi çağrışım ve ima filan aramayın hemen altında.
Soylu’nun yıldızı AK Parti semalarında daha parlamamışken Sezen söylüyordu ‘Ooh ooh’u. Sene 2000.
Bu pek tatlı ‘canıma değsin’ nağmesi, dünya müziğinde de çok nakarata harç oldu.
Benim favorim, bol Grammy ödüllü Amerikalı şarkıcı Pat Benatar’ınki.
Benatar’ın ‘ooh ooh’ çeken sesi ta 1984’ten geliyor. Sezen Aksu’nun memleketi kıpır kıpır oynatmasından çok daha önce.
Hatta sözlerine bakan, Sezen’in 16 yıl sonra Benatar’a bir nazire ile cevap verdiğini bile düşünebilir.
Benatar’ın sözleri savaşlarımızdan, fetih yanılgımızdan, aşk illüzyonlarımızdan, sandığımız gibi biricik falan olmadığımızdan, bunları herkesin tattığından, iyi şeylerin kıymetini yaşarken bilmeyişimizden, döngünün tekrar edip durmasından dem vuruyor. İç titreten ‘ooh ooh’lar bu sözlerin peşinden yükseliyor.
Sezen’in İngilizce göndermeli sözleriyse kısmen şöyle:
“Kes raconunu Amerikan havası/sokak arası mafyası, fight is fight/hayt! bize var mı yan bakan/delikanlılık öldü mü/imaj yeniledik sadece be babam/dibe vuruyor her şey ta dibe/ooh ooh suyundan da/koy koy...”
İç rahatlatma ifadesi ‘ooh ooh’, görüldüğü üzere siyasetten çok müziğe yakışan bir duygu.
Sedat Peker, Pandora’nın Kutusu’nu bir açtı pir açtı.
‘Ooh ooh açıldı Pandora’nın Kutusu’ diye el çırpanlar, şimdi bir ‘süper savcı’ bekliyor.
İtalya’da, 1992’de ‘Temiz Eller Operasyonu’nu başlatan Di Pietro gibi bir süper savcı.
Yerli ve milli bir Di Pietro gelsin ve ortalığa saçılan kirli, karanlık ilişkiler ağına el koysun isteniyor.
Di Pietro’nun adalet savaşı, bir siyasetçiye rüşvet ve yolsuzluk operasyonuyla başlamıştı.
O sene bir başka kahraman savcı Falcone ise mafya, kontrgerilla ve siyaset arasındaki üç ayaklı yeraltı teşkilatıyla savaşırken öldürüldü.
Falcone’nin mafya düzenine karşı savaşı, 1982’de P2 adlı Masonik propaganda locasının üstadı Gelli’nin evine baskınla başlamıştı.
O baskında, devlete çöken derin bir çetenin kirli çamaşırları ortaya saçılmıştı.
İtalya’da Pandora’nın Kutusu, 10 yıl arayla iki kere açıldı.
Bizde de hiçbir şey gizli kalmasın, devlete uzanan çetelerin tüm sırları dökülsün diye kutuyu tam açacak bir süper savcı aranıyor.
Gökten zembille inmeyeceği muhakkak.
İtalyan yargısı ve polisi içinden ‘deri domuzun diş itin, yesinler birbirlerini’ demeyen dürüst görevliler çıktı. Kriminal meslektaşlarına ve suç ortaklarına karşı kelle koltukta mücadele ettiler.
Bir gün illa ki bıçak kemiğe dayanıyor.
Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Çalışkan, İçişleri Bakanı’na dün patladı mesela. Temizlik konusunda meydan okudu. Soylu, Peker’e koruma skandalında, sorumluluğu üstünden atarken okları kendisine çevirdiği ve FETÖ’cü zannı altında bıraktığı için. Söyleseler inanır mıydınız?
Yine İtalya’da, işin Hristiyan Demokrat siyasetin efsanevi ismi Giulio Andreotti’ye uzanacağını kim kestirebilirdi?
Yaşlı kurtun yeraltı dünyasındaki lakabı, meğer ‘Mafyanın Giulio Amcası’ymış.
P2 Mason locasının gediklisi, Mafyanın siyasi ayağı, Gladyo’nun uzantısı olduğu anlaşıldı.
Soğuk Savaş yıllarında İtalyan siyasetine damgasını vuran bir ‘kurnaz tilki’ydi. Yılllarca komünizm tehlikesiyle korkutmuş, sokak jargonuyla halkı ‘keklemiş’ti.
Mafya çeteleri arasındaki kanlı tasfiye savaşları ve hakimiyet kavgalarında taraf da tutmuştu. Kendi organize suç örgütünü kayırıp korumuş, buna da hep komünizmle savaş ve suçla amansız mücadele süsü vermiş bir popülist siyasetçi...
Suçla mücadele kılıfıyla hukuk dışına çıkmayı meşrulaştıran, terör ve cinayetleri kamufle eden, Sicilya mafyasının ayakçılığını yapan bir çakal...
Gerçek yüzü, kara kutuların açılması sayesinde öğrenilmişti.
Gayrimeşru alemin siyasi ayağını deşifrede, o alemin kara kutusunun konuşması büyük şans. Konuşturmak için neler yapmadı İtalyanlar.
‘Ooh ooh suyundan da koy’ demesi kolay, zor olan ifşası.
Yazarlar
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.08.2025
5.08.2025
29.07.2025
26.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
15.07.2025
10.07.2025
19.06.2025
5.06.2025