Ali BAYRAMOĞLU
Dink cinayeti söz konusu olunca bir başbakana sorulacak, onunla konuşulacak çok şey oluyor.
Malum, bu cinayet ve dava etrafında, devlet memuru olan pek çok dolaylı ve doğrudan sorumlu, herhangi ciddi bir yaptırımla karşılaşmadan, hatta tersine, taltif edilerek görevlerine devam ettiler.
Dönemin İstanbul Valisi önce milletvekili, sonra İçişleri Bakanı oldu.
Dönemin İstanbul Emniyet Müdürü valiliğe yükseldi.
İstanbul Vali Yardımcısı terfiyle başka göreve gitti.
Cinayet hazırlıkları sırasında Trabzon Emniyet Müdürü olan Ramazan Akyürek ve İstihbarat Dairesi C şubesi sorumlusu Ali Fuat Yılmazer “cemaat kalkışması”na kadar kritik ve üst düzey görevlerini korudular, hükümetle yakın bir güven ilişkisi oluşturdular.
Bunlar arasında zaman içinde gözden düşenler Dink dosyası yüzünden gözden düşmediler.
Yılmazer görevinden cemaat bağlantısıyla alındı, bugün tutuklu.
Akyürek pasif göreve cemaat kalkışmasıyla bağlantısı olduğu iddiasıyla çekildi.
Muammer Güler’in açığa düşmesi yolsuzluk iddialarıyla oldu.
Siyasi iktidarın Dink meselesiyle ilgili en önemli sorumluluğu her halde bu noktadadır.
Bugün bu isimlerden bir kısmı Dink davasıyla ilgili açılan TCK’nın 83. Maddesinden kasıt, ihmal, ölüm ilişkilerini içeren bir soruşturma çerçevesinde ifade veriyorlar.
Bunda iktidarın dahli var mı?
İktidar-cemaat kavgası yeni açılan bu tür soruşturmaları tetiklese de, açılan Dink soruşturmasının Yargıtay’ın karar bozması ve Dink cinayetinde örgüt suçuna işaret etmesiyle başlayan yeni bir adli sürecin bir sonucu olduğunu görmek gerekir.
Ne siyasi iktidarın sorumluluğu ortadan kalkıyor ne de siyasi iktidarın bu konuda üzerine düşenler...
İki örnek:
Dink’e yönelik eylem ihbarıyla ilgili İstanbul’a ilk yazışmaları yapan, bir dönemin Trabzon İstihbarat Şube Müdürü Engin Dinç (ki o dönem bir operasyonla katil çetesini açığa çıkarabilecek imkanlara sahipti) bugün emniyetin en kritik noktalarından birisini yönetiyor. Ankara’da İstihbarat Daire Başkanı olarak görev yapıyor...
Ercan Demir, Trabzon eski İstihbarat Şube Başkanı, Erhan Tuncel’le mülakatlara katılmış, ölüm şebekesinden ve tehdidinden haberi olan bir isim. Bu nedenle, daha üç gün önce, Dink cinayetiyle ilgili yeni soruşturma çerçevesinde ifade verdi ve mahkeme tarafından yurt dışına çıkışı yasaklandı. Ne var ki, bu kişi şu anda, en sorunlu yerin Cizre’nin emniyet müdürü ve atanma tarihi 26 Aralık 2013.
Önceki gün Brüksel dönüşü Başbakan Davutoğlu’yla görüşen gazeteciler arasındaydım. Görüşmenin sonuna doğru benim bir sorum üzerine Dink meselesi gündeme geldi. Hatırlattığım Cizre örneğiydi.
Başbakan, yeni başlayan yargı sürecinden memun olduğunu, Dink konusunda hassasiyetinin bulunduğunu söylüyor ve altını çizdiğim konuda gereğinin yapılacağını, bunların dikkate alınacağını açıklıyordu.
Umarız öyle olur, cümlesini kurmaya gerek kalmadan, Davutoğlu’yla yaptığım görüşmeden bir gün sonra, bu yazının kaleme alındığı sıralarda Ercan Demir hakkında mahkemeden tutuklama kararı çıktığı haberi geldi.
Bu durum sorunu ortadan kaldırmıyor.
Nitekim Davutoğlu, “19 Ocak’la ilgili başka tasarruflarımız da olabilir, olur. Yani Hrant Dink bağlamında söylüyorum...” diyerek bu konuda ipucu da verdi.
Atılacak adım her ne olursa olsun, inandırıcı ve samimi olması, ahlaki mıntıka temizliğinin yapılmasıyla, idari ve siyasi sorumluluğun yerine getirilmesiyle mümkündür.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- CHP nasıl iktidar olur?
19.06.2025 - Toplumda esen rüzgarlar
8.06.2025 - Bir korkudan diğerine Türkiye…
5.06.2025 - Çözüm toplumda neden kabul görüyor?
2.06.2025 - Siyasi denge nereye doğru?
29.05.2025 - Lozan meselesi, siyaset ve gelecek…
18.05.2025 - Barış ve yerleşik korkular…
15.05.2025 - Barış süreci şimdi başlıyor…
10.05.2025 - Dünyanın hali
8.05.2025 - Barış sürecine en çok kimler karşı?
4.05.2025
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Ad Soyad Giriniz...
Islamiyetin Turkler ve ulusal cikarlari icin nasil bir ayakbagi haline geldiginin guzel bir ornegi daha. Turk din adamlarinin bu soylemlere karsi ne yaptiklarini merak ediyorum. Diyanet kadrosu ne icin maas aliyor gercekten? Basbakan dizilerle ugrasacagina bu konulara egilse daha mantikli olur. Ulema goreve!