Ali KİREMİTCİ
AKÇAKOCA, KARADENİZ’İN BODRUM’U OLACAKMIŞ!
Bu sözü söyleyen Akçakoca Belediye Başkanı Sayın ALBAYRAK.
Albayrak biliyor mu ki, turizmde Bodrum’un esamesi dahi yokken Türkiye’de ilk turizm atılımını, logosunda “deniz-kum-güneş”olan, sloganı “Karadeniz’in İncisi” olarak Akçakoca başlatmıştır. Yanılmıyorsam 1948’de Avukat Mithat Özkök öncülüğü ile Akçakoca Turizm Derneği kurulur ve turizm atılımı başlar. O günün gençleri bu dernekte gönüllü olarak çalışırlar. Gelen turistlere rehberlik yapar, hatta ve hatta valizlerini hiçbir karşılık beklemeden pansiyonlarına kadar taşırlardı. Ben o zaman çocuk yaşlardaydım. Şunu çok iyi hatırlıyorum ki; Saim Baba lakabıyla anılan kişinin mekânında Kuzey Vargın ve ekibi caz müziği yaparlardı. Rıfat Ilgaz, Çetin Altan, o zamanlar Ulus Gazetesi yazarları olan CHP Genel Başkanı ve dönem dönem Başbakanlık yapmış olan Bülent Ecevit’in tatil beldesi olarak seçtiği mekânlardandı Akçakoca. Deniz Baykal’ın nikâhı da Akçakoca’da yapılmıştı. Zeki Müren ve ismini sayamadığım daha birçok ses sanatçısı ve artistin mekânı haline gelmişti Akçakoca.
Unutamadığım bir anı: Turizm Derneği’nden sık sık anonslar yapılırdı. “Akçakoca’mıza gelen yerli ve yabancılara pansiyonlarımız yetersiz kaldığı için evlerinize misafir olarak alınız.” Bu anons üzerine halk, gelenleri evlerinde misafir etti. Bu da yetmedi Düzce’den günü birlik gidip gelenler oldu. Her yer, yerli ve yabancı turist kaynıyordu. O zamanki plajımız, dünyanın en kaliteli kumuna sahip, şu an Balıkçı Barınağı olarak kullandığımız yer idi. Onun yakınında Armutçuağzı Plaj’ımız vardı. MTA Kampı’nın olduğu yerde Değirmenağzı Plajı bulunmaktaydı ve Kale Plajı bakir idi. Kale Plajı’na genellikle deniz yoluyla gidilirdi.
Kambur Hayati ve Şükrü Ses’in müşterek çalıştırdığı Esentepe Piknik ve Kamp Alanı ile Co Ahmet’in çalıştırdığı Değirmenağzı Canlı Balık Tesisleri, Alman turist Kunter tarafından fotoğraflanarak yüksek tirajlı bir Alman dergisinde yayınlandı. Bu yayın Akçakoca’mızı Avrupa’da tanıttı. Böylece Akçakoca, Almanların cenneti haline geldi.
Şimdi bu mekânların biri halı saha, biri de o gördüğünüz Öğretmen evi. Yanlış anlamayın bunların yapılmasına karşı değilim; yanlış olan, yer seçimi. Canlı Balık’ı 1993–1998 yılları arasında ben de çalıştırdım. Burada da bir anımı anlatayım: Bir gün benim yaşlarımda bir bayan müşteri geldi ve “Bu mekânın sahibi ile tanışmak istiyorum” dedi. Ben de “Buyurun, o kişi benim” dedim. Bayanın ilk sözü “Beyefendi sizi tebrik ederim. Ben buraya çocuk yaşlarda gelmiştim, şu an aynı doğallığının devam ettiğini gördüm, bunu korumuşsunuz. Aman burayı sakın ha bozmayın.” oldu. Maalesef mekânın mülkiyeti benim olmadığı için üzülerek söylüyorum oranın da içine ettiler. Bundan sonra gelecek olanları ürkütmemek için daha detaylarına girmek istemiyorum.
Akçakoca, turizm yarışına halkın misafirperverliği, sıcakkanlılığı, dönemin Kültür ve Turizm Derneği yöneticileri ve gençlerin, pansiyon sahipleriyle dayanışma içindeki gönüllü çalışmaları sayesinde birinci sırada başladı. Fakat şu an turizm yarışında isminin dahi olmadığını üzüntüyle söylüyorum.
Birileri çıkıyor “Parlayan Kent Akçakoca”, “yüzyılın projesi” diye söylevlerde bulunuyor. Allah aşkına şu projelerinizi halka anlatın da halk da bunu bilsin. Hayali konuşmaları bırakın Fikret başkan, projelerinizi bir an önce hayata geçirin.
Ben Akçakoca’nın geleceğini turizmde görüyorum. Ama bu gelecek Akçakoca’nın Bodrum’laşması değil tabii ki. Akçakoca’nın tarihi, kültürel ve doğal dokusunu bozmadan, bu güzellikleri ön plana çıkarıp, turizmin hizmetine sunacak projeler üreterek, bir an önce hayata geçirilmesi gerekmektedir. Söz konusu para ise, Avrupa Birliği’nin böyle projelere fon sağladığını hatırlatmak isterim.
Bence Akçakoca’da turizm;
1-Tescilli ve koruma altına alınan Osmanlı evlerini biran önce restore ettirerek ülkemiz ve dünya turizmine açmaktır,
2-Yaşamında horoz sesiyle uyanmamış, yüklükten döşek ve yorganı indirip yere sererek yatmamış, gusülhanede banyo yapmamış, ocak başının çatma yanında ocak ateşinde ayak tabanlarını ısıtmamış insanlara bunları yaşatmaktır,
3-Tavuk kümesinin folluğundan sıcak yumurtayı alma zevkini, sarıkızın memesinden süt sağma keyfini tattırmaktır,
4-Her türlü kimyasal ilaçtan arındırılmış doğal ortamda beslenmiş ineğin sütü, tavuğun yumurtasını, yer sofrasında bağdaş kurarak kahvaltı ve yöresel yemeklerimizi tattırmaktır,
5- Bahçelerimizde doğal ortamda yetiştirdiğimiz sebze ve meyveleri elleriyle toplayıp yeme zevkini tattırmaktır,
6-Örf ve adetlerimizi, gelenek ve göreneklerimizi paylaşmaktır.
Yani kaybettiklerimizi kazanmanın yolu “Bodrum ”diyerek başkası olmak değil; tekrar “KARADENİZ’İN İNCİSİ AKÇAKOCA” diyerek,kendisi olmaktır.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları






























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.07.2019
5.07.2019
13.07.2019
10.07.2019
3.07.2019
25.06.2019
17.06.2019
28.07.2014
27.07.2014
5.11.2013