Ali Saydam
Benim için biraz da geçmişi yâd etmek gibi bir şey oldu. Rahmetli ağabeyim ile birlikte Feneryolu'dan tramvaya biner Kadıköy iskelesine gelirdik. Oradan vapurla Karaköy'e. Sonra tünelle yukarı. Alman Lisesi tünelin İstiklal Caddesi çıkışından iki adım ötedeydi zaten. Üç yıl böyle gittik geldik. Sonra peder Ankara'ya tayin oldu, biz de nihai okulumuz İstanbul Erkek Lisesi'nde yatılı olarak devam ettik.
İşte o yıllarda, Kadıköy iskelesi ve vapur ortamı sosyal bir efsane gibiydi bizim için. Neredeyse herkes birbirini tanırdı. Ağabeyimle birlikte tramvayda da, banliyöde de, vapurda da en düşük hangi sınıf varsa onda seyahat etmek durumundaydık. Herkes kendi sınıfının insanlarını tanırdı… Bir de Kadıköy'ün ekâbir takımıyla, ünlü yazar ve sanatçılarıyla o gidiş gelişlerde karşılaşma şansına erişirdik.
Zaman zaman uğradığım, seçim haftalarında mutlaka bir göz attığım Kadıköy Meydanında bu kez bizim ekiple birlikte referandum havasını koklamaya çalıştık. “Türkiye geleceğini oyluyor” projesi çerçevesinde, şehir şehir, meydan meydan dolaşan Yeni Şafak ve TVNet ekibinin elemanlarından biri olarak arkadaşlarla genel nabzı tutmaya çalıştık.
Kadıköy meydanını hiçbir seçim döneminde bu kadar heyecandan, enerjiden, inanmışlıktan uzak; bu kadar hareketsiz ve alakasız görmemiştim.
Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan müthiş bir siyasî iletişim mücadelesi örneği verirken, muhalefet liderleri en azından kendilerinden beklenen bir çapta çalışmalarını sürdürürken, yan ve alt siyasî kadrolar yan gelip yatıyormuş izlenimini edinmemek işten bile değil.
Arkadaşlarımızın yaptıkları sokak röportajlarında da tespit ettikleri gibi meydandaki genel izlenimin ağırlık merkezini üç noktada özetlemek mümkün:
1. Bu bölgede kararsızların sayısı hâlâ bir hayli fazla. CHP'nin kalesi olarak bilinen bölgede Hayır-Evet dengede sanki. Kim biraz omuz verse, o ipi göğüsleyecek gibi.
2. Hangi maddenin ne şekilde değiştiğini, yeni sistemin neler getireceğini doğru dürüst bilenlerin sayısı hâlâ çok düşük.
3. Hayır cephesi liderleri ve destekçilerinin özellikle sosyal medyada uydurdukları yalanların etkisi Kadıköy'de hiç de küçümsenecek boyutta değil.
Tam olarak kafaların takıldığı hususlara gelince onları da üç noktada toplamak mümkün:
1. Seçilme yaşının 18'e inmesi. İnanılır gibi değil, bazıları hâlâ yüzlerce 18 yaşında gencin bugünden yarına Meclis'e giriverecekleri; bunun da bir garip olacağı inancıyla bakıyorlar bu değişikliğe. 18'inde Meclis'e girip 23'ünde çıktıkları zaman emekli olacakları yalanının mumu yatsıya kadar bile yanmadı, ancak Meclis'i 18'indeki gençlere 'terk etme'(!) endişesi devam ediyor.
2. Bütün yetkinin tek kişide toplanması, bu kadar denetimsiz yetkinin padişahta bile olmadığı gibi yalanlar, bir hayli zemin bulabilmiş. Zaman olsaymış çok daha geniş kitlelere çok daha derinlikli olarak anlatılabilecek gerçekler; bu kadar kısa bir zaman birimi içinde ancak Avrupa liderlerini ve basınını da içine alan Hayır cephesinde yer alan şer odaklarının yamacında saf tutulmaması gibi duygusal argümanlarla ifade edilmeye çalışılıyor. Bu da etkili tabii ama, yeterli değil.
3. Sistemin denetiminin yapılamayacağı algısı türlü kara propaganda araçlarıyla iyice yayılmış…
Benim bu bölgede hissiyatım o ki, rahmetli Süleyman Demirel'in değişiyle 24 saatin önemli olduğu siyasette önümüzdeki iki hafta çok kritik ve tayin edici olacak. İlginçtir burada kararsızların sayısı azalacağına artmış durumda. Özellikle Hayır'dan Evet'e hareket edenlerde…
“PKK ile aynı safta olmaktansa hiç oy kullanmam, daha iyidir” diyenlere çok rastladım. Önümüzdeki iki hafta içinde, CHP'nin güçlü olduğu sanılan bu bölgede %10'lar seviyesinde oldukları tahmin edilen kararsızlardan kim daha fazla oy devşirirse, o ipi göğüsleyecek gibi…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.09.2020
15.10.2019
24.09.2019
12.09.2019
10.09.2019
25.06.2019
7.05.2019
11.04.2019
4.02.2019