Ali Saydam
Herkese pek inandırıcı gelmeyebilir, ancak başlıktaki tespit, yandaş/ candaş pek çok insanın ortak kanaati…
Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tarihî Çin ve ABD ziyaretinin önemini özellikle sosyal medyada azaltmak, küçümsemek hatta aşağılamak için elinden geleni ardına koymayanları bir kenara bırakırsak, neredeyse tüm ciddi yorumcular, gereken önemi verip bu görüşmelerin Türkiye'nin hayrına olduğu kanaatinde hemfikir oldular…
Örneğin, Trump'ın Türk heyeti ile görüşmeye ne kadar zaman ayırdığı bile bir tartışma meselesi…
Bazıları “Trump Erdoğan'a sadece 23 dakika ayırdı” diyerek hükmünü 'sadece' sözcüğüyle verirken, işini ciddiye alan tüm medya grupları ikili ve heyetler arası görüşmelerin toplam 2 saat sürdüğünü belirttiler…
ABD basınının da büyük önem verdiği buluşmayı küçümseyen bizim ecnebi aydınlarımız, bu sefer bir hayli yalnız kaldılar… CHP'den bile sözcüsü Bülent Tezcan'ın ağzından “Görüşmeler Türkiye'nin lehine sonuçlar verirse saygıyla karşılarız” şeklinde medenî bir tavır dile getirildi.
Bizce bu görüşmelerin bir numaralı çıktısı, ülkemizin Sayın Cumhurbaşkanı tarafından haysiyetli ve saygın bir şekilde temsil edilmiş olması ve Türkiye'ye karşı uygulanmak istenen tecrit zincirinin kırılmasında önemli bir adım atılmış olmasıdır ki, bu da dünyanın çivisinin çıkarılmaya çalışıldığı bir ortamda son derece önemlidir.
İçinde geçilen şu dünya ve çevre konjonktüründe, “Tayyip Erdoğan gitsin de ne olursa olsun” şeklindeki, tepe tepe kullandıkları iflah olmaz nefret söylemi içinde debelenen bazı yurt dışı ve yurt içi oluşumlar dışında, AK Parti muhalifi pek çok memleket sevdalısının bile “Şu dönemde ülkenin başında iyi ki Tayyip Erdoğan var” dediğine tanık olmuşluğum çoktur.
2019 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde esas soru da bu olacaktır:
“Dünya liderleri ile aynı karede kimi görmek istiyorsunuz?”…
Yiyecek sektörü turizmin fırsat alanı
Türkiye'nin en önemli dış kaynaklı gelir kaynaklarından biri hiç şüphesiz turizm. Turizmde iki değişik strateji var. Biri mevsim odaklı, tur turizmine bel bağlayan, yabancılara 'her şey dahil' hayli ucuz tatil seçenekleri sunan, geniş kitlelere hitap eden kitle turizmi anlayışı…
Bir diğeri ise mevsime bağlı olmadan yani dört mevsim sürmek üzere, ülkemizin tarih, kültür, sanat gibi entelektüel zenginlik ve derinliğini ön plana çıkarmayı amaçlayan, daha çok büyük kent merkezli turizm stratejisi…
Katma değeri çok yüksek olan, bu nedenle de kitle turizmine oranla adam başı harcamada çok daha büyük verimlilik sağlayan bu ikincisinin içinde yemek kültürü ve restoranlar hatırı sayılır bir ağırlık taşımakta.
Özellikle İstanbul'daki nitelikli ve belli bir standardın üzerinde hizmet veren restoranların üye oldukları TURYİD (Turizm Restaurant Yatırımcıları ve İşletmecileri Derneği) adlı bir kuruluş var. Biz de hasbelkader bu kuruluşun yılda 3-4 kez toplanan Yüksek İstişare Kurulu (YİK) içinde görev alıyoruz.
Heyet son kez geçen hafta içinde bir araya geldi. Başkan Kaya Demirelbu toplantıya İstanbul'un Turizmden Sorumlu Vali Yardımcısı İsmail Gültekin beyi de davet etmişti. İsmail bey toplantıda müthiş bir performans sergiledi. Önce herkesi dinledi. Ortaya atılan görüş ve öneriler karşısında net tavrını açıkladı ve gerekli notlarını aldı. Bana sorarsanız bir Özel sektör – STK – Devlet üçgeninin mükemmel bir örneği verildi o toplantıda. Keşke bir sonrakine bugüne kadar yaptıkları çalışmalarla gerçekten önemli işler başarmış olan Kültür ve Turizm Bakanlığımız da katılsa bu toplantılara.
Dernek Başkanı Demirel ve YİK Başkanı Barış Tansever'in toplantı başında sözünü ettikleri araştırmadan iki ilginç tabloyu sizlerle paylaşalım.
Bu iki tabloya bakıldığında özellikle nitelikli ve katma değeri yüksek turizm konusunda gidilecek bir hayli yolumuzun bulunduğunu ve bu yolda Türkiye için ciddî rakamların söz konusu olduğunu, milli gelirimizi artırmak için bir gelişim alanı fırsatı sunduğunu tespit etmek için uzman olmaya gerek yok; rakamları doğru okumak yeterli…
Yazarlar
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları











































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.09.2020
15.10.2019
24.09.2019
12.09.2019
10.09.2019
25.06.2019
7.05.2019
11.04.2019
4.02.2019