Ali Saydam
Biraz “Az pilav üstü döner!” ya da “Az pilav üstü kuru!” gibi oldu, ancak ne yazık ki biraz öyle…
Geçen hafta üzerinde bir miktar konuşuldu. Sonra da unutuldu gitti. İYİ Parti Star Wars’un son çekilen filminin hemen önünde yayınlanmak üzere StarWars tema ve efektlerinden yararlanarak bir reklam filmi yaptırmış. Parti’nin başkanı Meral Akşener hanım da basın müşavirinin davet ettiği birkaç gazeteci ile birlikte, ilk gösterime girdiği gün filmi izlemek üzere sinemaya gitmiş…
Medyamızda, özellikle de İYİ Parti’ye koşulsuz destek veren kesimlerce, her ‘ilginç’ iletişim eylemi gibi bu da pek bir takdir puanı ile karşılanmış… Oysa ‘ilginçlik’ iletişimde belirleyici bir mazhariyet değildir. Tam tersine tehlikelidir. Çünkü göz kamaştırır ve esas ‘iş hedefinin’ gözden kaçmasına neden olabilir. Reklam dünyası ‘ilginç’ ve yanlış uygulamalarla doludur…
Pekiyi iş hedefi nedir?
1. Verilen mesajın hedef kitleyi ikna etmesi,
2. İkna olan tarafın mesajı veren tarafa güven duyması,
3. Bunun sonucunda mesajı alan tarafta bir davranış değişikliğinin oluşması (Mesela seçmen kitlesinin oyunu başka partiye değil de mesajı veren partiye vermesi).
İYİ Parti’nin amblemini tarihin derinliklerinde gezinen Diriliş – Ertuğrul dizisindeki Kıyı boyunun sancağından (tarihte böyle bir sancak yokmuş aslında, bir mühür varmış) alıp, sonra bunu bilim kurgunun gelecek dehlizlerinde kaybolan bir filmin önüne arkasına takmak, elbette ilginç bir iş olabilir; ancak yukarıdaki üç ögenin hiçbirine hizmet etmez…
Çünkü iletişimin etkili olabilmesi ve davranış değişikliğini sağlayabilmesi, ancak sürdürülebilir bir iletişim stratejisi ve ona uygun pratik uygulamalarla mümkündür. Burada da tutarlılık, en az sürdürülebilirlik ve ilginçlik kadar hatta onlardan da ötede belirleyici bir önem kazanmaktadır.
Yoksa bugün Ertuğrul dizisini mıncıkla bırak, yarın Star Wars’u mıncıkla bırak, öbür gün cirit yarışmalarına katıl, beriki gün Hollywood’a git Brad Pitt ile fotoğraf çektir, bir başka gün mültecilerle futbol oyna… Evet, hepsi ilginç ‘publicity’ (medyada görünürlük) numaralarıdır. Bunların üzerine atlayıp ciddiye alacak köşe yazarı, gazeteci de bulabilirsiniz; ancak bir araya geldiklerinde kesinlikle kalıcı etki yaratmayan, zamanın ve enerjinin boşa harcandığı çabalar toplamıdır…
Haydi, bir daha belirtelim: Bir siyasi hareketi iktidara taşıyan üst temel unsur şunlardır: Büyük Fikir, Büyük Teşkilat, Büyük Lider… Gerisi lâf ü güzaftır…
- Uber’e ‘Sen taksisin!’ kararı
- Dijital kültürün sınırsızsorumsuz serüveni zaman zaman toplumun sınırlarına çarpıp durmak zorunda kalır… İstanbul’da da devrede olan Uber için Avrupa Birliği tarafından alınan karar da, sorumsuz bir bağımsızlığa set çekme şeklinde anlaşılabilir…
- Karar aslında çok basit: Uber de artık taksi sayılacak...
- Uber için Avrupa Adalet Divanı (ECJ), şirketin sürücüler ve yolcuları buluşturan mobil uygulama savunmasını reddederek ulaşım hizmeti verdiğini ve taksicilerle aynı kanunlara tabî olacağına hükmetmiş…
- Uber ise taksicilerin bağlı olduğu tipte bir taşımacılık ya da ulaştırma şirketi olmadığını belirterek kendini bir ‘teknoloji girişimi’ olarak tanımlıyor ve bağımsız sürücülerle yolcuların birbirini bulmasına aracılık eden bir mobil uygulama olduğunu ileri sürüyormuş.
- Yaklaşık 6 yıl önce Avrupa’da faaliyete başlamış olan Uber, vergi mevzuatı nedeniyle pek çok ülkede yerel ve merkezi otoritelerle yasal problemler yaşamakta ve rekabet nedeniyle taksicilerin de tepkisini çekmekte idi…
- Benzer bir durum dijital ortamlarda faaliyet gösteren, ciddi kazanç sağlayan fakat tek kuruş vergi ödemeyen pek çok yapı için de geçerli… Kayıtdışı ekonominin bir parçası olan bu unsurlarla birlikte Türkiye’de vergi ödemeyerek halkın çıkarına dönmesi gereken kayıp kaçak miktarının ülke ekonomisinde (GSYH içinde) yüzde 28.72’lik yer tuttuğu, bunun da OECD’nin 34 ülkesinin en yükseği olduğu bildiriliyor… Bu da milyarlar yapıyor… Mesele, sadece Uber gibi dijital alanın boşluklarından yararlanmaya çalışanlarla sınırlı değil yani…
Yazarlar
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.09.2020
15.10.2019
24.09.2019
12.09.2019
10.09.2019
25.06.2019
7.05.2019
11.04.2019
4.02.2019