Alper GÖRMÜŞ
Bütün bir ülkeyi mahvedecek, toplumu ağır bir travma içine sokacak bir bela henüz savrulmuşken; hatta bazı yorumlara göre belanın ardçı sarsıntıları ve yeni dalgaları beklenirken, belaya maruz kalanların ruh hali tam beklendiği gibi seyrediyor: Coşkulu, sevinçli, özgüvenli, öfkeli, sert, tavizsiz, talepkâr kalabalıklarla karşı karşıyayız.
Bu kalabalıklar sokaklarda, birinci dereceden pay sahibi oldukları zaferlerini kutlamaya devam ediyor. Böyle durumlarda, o kalabalıklar hakkında kalem oynatanlardan sadece övgü ve alkış beklenir. Böyle durumlarda hem bunu yapıp hem de ‘kitle ruhu’nun taşıyabileceği tehlikelere dikkat çekmek faydasız bir iştir. Çünkü sizi kimse duymayacak, duymak istemeyecektir.
İşte bu nedenle başlıkta ‘naif bir yazı’ dedim, fakat olsun, ben yine de düşündüklerimi yazacağım.
Kitle ruhu ve kişisel bir tecrübe
Kitlesel eylem, duyguların kartopu gibi büyüdüğü, yeterince yoğunlaştığında önüne geçilemez maddi bir güç haline geldiği bir eylemdir. En tipik özelliklerinden biri de, kitleye hangi ruh hakimse, o ruhla pek fazla ilgisi olmayanları da içine çekip dönüştürebilmesidir.
Bu çerçevede epey şey okumuştum ama hiçbir teorik bilgi, 1978’de henüz 26 yaşında bir gençken yaşadığım bir tecrübe kadar öğretici olmamıştı.
Şimdi uzunca bir parantezle size bu tecrübeyi aktarmak istiyorum:
24 Aralık 1978’di, Kahramanmaraş’ta beş gündür devam eden olaylar kanlı bir zirveyle sona ermişti.
O zamanlar üyesi olduğum Türkiye İşçi Köylü Partisi’nin (TİKP) yayın organı günlük Aydınlık gazetesi akşam saatlerinde ikinci baskı yapmış, “Maraş’ta 500 ölü” manşetiyle çıkmıştı. Tesadüf, o gün ilçe binasında bir toplantı vardı. Parti merkezinden gelen, “Gazeteden ikinci baskıyı gönderecekler, mahalleleri ve kahveleri dolaşarak satın” talimatı doğrultusunda ilçe binasından kimsenin gitmemesini sağladık. Yaklaşık 100 kişiydik. Bir saat kadar sonra gazeteler geldi ve biz elimizdeki gazeteleri satarak Alibeyköy’de dolaşmaya başladık.
O zamanlar Alibeyköy’ün merkezinde bir binanın ikinci katında çalıştırılan, çok dik merdivenlerle çıkılabilen bir kahve vardı. Ben ve dört-beş arkadaşım yukarı çıktık, masaların arasında dolaşarak, tahmin edebileceğiniz sloganların eşliğinde gazete satmaya başladık. Biraz sonra fark ettik: İçerde, bir bölümü eski mahalle arkadaşlarımız olan, fakat yıllardır selamı sabahı kestiğimiz 15-20 kişilik bir Dev-Sol grubu vardı.
Kahvede derhal bir gerilim oluştu, fakat hiçbirimiz bize saldırabileceklerini düşünmedik, ne de olsa ortada çok acı bir durum vardı ve onlar kendi gazetelerini satıyor olsalardı, bizim kullandığımız sloganları atarak satacaklardı.
Biraz sonra bunun fazla iyimser bir tahmin olduğunu anladık. Aşağıdaki yüze yakın insanın varlığından habersiz, bizim hepi topu beş-altı kişi olduğumuzu düşünen grup bir anda çullandı üzerimize. Biz kendimizi korumaya çalışarak merdivenlerden aşağı koşmaya başladık, o arada kafamıza epeyce sandalye de yedik. Grup, bizi izleyerek aşağıya, binanın dışına kadar geldi ve orada yüz kişinin arasına düşüverdi.
Bir kişi hariç, grubun tamamı o ilk şaşkınlık anından yararlanıp kaçtı. Kalan bir kişi öfkeden deliye dönmüş kalabalığın içinde kalıverdi. Demir çubuklar birbiri peşi sıra yerde yatan ve bütün gücünü kafasına darbe almamaya harcayan o tek kişinin üzerine inmeye başladı.
16-17 yaşlarındaki Dev-Solcu genci korumak için kendimi boylu boyunca onun üzerine attım, bir yandan da “ne yapıyorsunuz, öldürmek mi istiyorsunuz” diye bağırıyordum. Bizimkiler, davranışıma bir anlam verememiş, şaşkınlık içinde kalmışlardı. O birkaç saniye içinde yerde yatan gencin üzerinden kalktım, kalkarken de kulağına “hemen kaç” diye fısıldadım. O da fırsatı değerlendirdi ve kaçtı.
Gazete satışı bitti, ilçe merkezine döndük. Amaç, gazete satışı eyleminin bir değerlendirmesini yapmaktı ama kimsenin öyle bir niyeti yoktu. Herkes benim “eylemimin” eleştirisinin derdindeydi. Bir “sosyal faşist”in hak ettiği cezayı almasını engellemiş, küçük burjuva zaafı göstermiştim.
Geçmişte kalmış imajları canlılıklarıyla hatırlayan biri değilim, fakat 1978’de yaşadığım olay bütünüyle gözlerimin önünde... En çok da, yüz kişinin bir kişiye yöneltttiği linç girişimine elinde demir çubukla katılan birkaç karıncaezmez arkadaşımı hatırlıyorum.
Böyle bir hatıraya sahip birinin, hak verdiği ve bütün kalbiyle desteklediği kitlesel eylemin coşkusundan çok, taşıdığı potansiyel tehlikelere odaklanması ve ‘aman ha’ uyarısı yapması normal karşılanmalı; umarım öyle olur.
Linç girişimleri
Yaşanmakta olan ‘demokrasi bayramı’nda beni en çok, eylemcilerin bir bölümünün içine girdiği linç hevesi ürküttü. Zanlıların cezasının hukuktan önce kalabalıklar tarafından verilmesine gelen itirazların zayıflığını ayrıca kaydetmek gerekir.
Öte yandan çok daha soğukkanlı ve sakin kalması gereken hükümet ve devlet yetkililerinin, bu nevi olaylar karşısındaki sessizlikleri de dikkat çekici. Ben ilk defa dün Başbakan Binali Yıldırım’dan bir itiraz sesi duydum. Fakat o da, evrensel hukuk ve ceza normları üzerinden değil, Silahlı Kuvvetler’in darbeci olmayan kesiminin mücadele azminin kırılmaması gerektiğine odaklanan bir itirazdı.
‘Çeteci askerle vatansever asker karıştırılmasın’ başlıklı haberi (Hürriyet, 18 Temmuz) okuyan bir linççinin, Başbakan onu kast etmese de, “demek ki linç ederken daha dikkatli olmalıyım” gibi bir sonuç çıkarması işten bile değildi.
Devlet yetkilileri bu dönemde söyledikleri her cümleye her zamankinden fazla dikkat göstermeli.
Darbecilerin sorgu videoları
Tamamı general olan ve darbeyi yönetmekle suçlananlarla ilgili yedi dakikalık bir video var, birçoğunuz izlemiştir. Hepsinin ağır bir biçimde darp edildiğini gösteren video Anadolu Ajansı’nın logosunu taşıyor.
Devletin resmi ajansının, henüz zanlı sıfatını taşıyan kişilerle ilgili böyle bir videoyu yayımlamasını nasıl yorumlamalı? Galiba, devlet düzeyinde ‘ibret olsun’cu bir yarar umuluyor bu ve benzeri videolardan. İyi de, bu videoyu seyredenler, devletin, resmî ajansı aracılığıyla kendilerine nasıl bir mesaj verdiğini düşündüler acaba? Benim aklıma, ‘vuruş serbest’ten başka bir şey gelmiyor.
‘İdam isteriz’ sloganları
Belli ki siyasi iktidara yönelik darbeyi engellemede bir numaralı rolü oynayan kitleler, önümüzdeki dönemde bunun karşılığında hukuku zorlayan bazı taleplerde bulunacaklar. Bir başka deyişle, kitlelerin darbelere ve darbecilere karşı direnme azminin kırılmaması ile devletin ‘hukuk devleti’ niteliğini tamamen ortadan kaldıracak talepler arasında bir gerilim olacak. İdam, kuşkusuz bu konuların başında geliyor.
Devlet yetkililerini her yakalayışlarında ‘İdam isteriz’ sloganı atan kalabalıklar karşısında Başbakan ve Cumhurbaşkanı’nın ilk tepkileri çok ilginçti.
Başbakan Yıldırım, darbe gecesini izleyen sabah kameraların karşısına geçtiğinde bir gazetecinin bu yöndeki sorusuna ‘İdam cezası Türk Ceza Kanunu’ndan kaldırılmıştır’ diye net bir cevap verdi. Fakat birkaç saat sonra Meclis’ten çıkarken, coşkulu kalabalığın ‘idam isteriz’ sloganlarına ‘böyle bir hakka sahipsiniz, biz de konuyu ela alacağız’ mealinde bir cevap vermek zorunda kaldı. Başbakan Yıldırım, dün yeniden ilk konumuna döndü ve “idam konusunun aceleye getirilmemesi gerektiğini” söyledi.
Aynı gün Cumhurbaşkanı Erdoğan Kısıklı’da evinin önünde halka hitap ederken iki kez duymazlıktan geldikten sonra üçüncü ‘idam isteriz’ karşısında, kalabalığı hoşnut edecek bir cevap verdi. Erdoğan, dün de CNN International’e, idam cezası kanunlaşıp önüne geldiği takdirde bunu onaylayacağını söyledi.
Benim izlenimim, Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın şimdilik ‘günü kurtarmak’ üzere hareket ettiği ve bu fasılda ciddi çabalara girişmeyecekleri yönünde...
Fakat unutmayalım, kitleler ilk kez güçlerinin farkına vardı. Bundan mutlular, fakat aynı zamanda bu onları çok talepkâr yapmış görünüyor. Israrlarının dineceğini hiç zannetmiyorum. Hükümet ve devlet bu konuda çok zorlanacak.
Kitleler intikama inanabilir, fakat devlet, Yunanistan’ın eski başbakanı Karamanlis’in ünlü sözüyle “Demokrasi intikam almaz, hatırlar” demeli.
Umarım öyle olur.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.06.2025
17.06.2025
8.06.2025
1.06.2025
11.05.2025
8.05.2025
4.05.2025
29.04.2025
25.04.2025
21.04.2025