Alper GÖRMÜŞ
2009 yılının bahar aylarında Aktüel dergisi için kaleme aldığım Numan Kurtulmuş portresinde, onun, Fazilet Partisi’nin “gelenekçiler” ve Tayyip Erdoğan’ın başını çektiği “yenilikçiler”olarak ikiye bölünmesinin arifesinde (2001) sarf ettiği şu cümleleri hatırlatmıştım:
“Öyle anlaşılıyor ki bir ayrışma olacak ama bu geçici bir dönemdir. Bir gün gelecek, nerede kalmıştık, diyerek yeniden bir Türkiye ideali etrafında Milli Görüş yeni söylemiyle bütün kadrolarını bir araya getirecektir.”
Portrede, Kurtulmuş’un bir gün oluşacağını söylediği “Milli Görüş yeni söylemi”ni bambaşka bir açıdan yorumlamıştım. Oysa şimdi, onun AK Parti’ye katılmasının arifesinde bu sözler yepyeni anlamlara gebe gibi duruyor.
Numan Kurtulmuş, Tayyip Erdoğan’ın Çankaya’ya çıkmasından sonra AK Parti’nin başına geçecekse, onunla ilgili olarak bugün de 2009’daki gibi düşünen biri olarak ben şöyle derim: Böyle olacaksa eğer, AK Parti de siyaset de olumlu anlamda değişecektir. Sözünü ettiğim portreyi (“‘Ata’ fakat ‘erkil’ değil”) biraz kısaltarak sizin de dikkatinize sunuyorum.
Ben de şaşkınım Ahmet Hakan gibi... Kendisi, Numan Kurtulmuş’un Saadet Partisi’nin genel başkanlığına getirileceğinin kesinleşmesinden hemen sonra katıldığı bir televizyon programında“ondan hiçbir şey olmaz” demişti. Çok değil, bundan beş-altı ay sonra ise “Bir şaşkının notları”başlığı altında şöyle yazacaktı:
“Şaşkınım... Çünkü Numan Kurtulmuş’tan ‘çok şey’ olacak gibi...”
Numan Kurtulmuş, Saadet Partisi’nin genel başkanlığına getirildikten sonraki performansıyla beni de çok şaşırttı. Fakat bu benim ikinci şaşkınlığım... İlkini, bundan on bir yıl önce, Fazilet Partisi’nin İstanbul kurucu il başkanlığı görevine başladığında yaşamıştım. Birkaç saat süren başbaşa bir sohbetin ardından kendi kendimle kaldığımda şöyle düşünmüştüm: Bu kadar sakin bir insan, kalabalıklarla yaşamanın “tarz” haline geldiği bir hayatı kaldıramaz, tez zamanda sıtkı sıyrılır ve kendisi için en uygun iş olan akademisyenliğe geri döner.
Dönmedi ve ben hâlâ şaşkınım.
Şaşkınlığımın ikinci perdesini, parti liderliğini müteakip katıldığı televizyon programlarındaki performansına şahit olduktan sonra yaşamaya başladım. Benim on bir yıl önce karşılaştığım insan, evet, belli ki çok iyi, samimi, güvenilir, güleryüzlü, hoşsohbet biriydi ama doğrusu ondan bir parti lideri çıkabileceğine hiç ihtimal vermemiştim.
Onun siyasetteki bu direnci, ilk karar ânında “Oğlum yalan bilmezsin, ayak oyunu bilmezsin, senin siyasette ne işin var?” diye soran annesini de hiç kuşkusuz çok şaşırtmıştır.
Numan Kurtulmuş’ta annesini, beni, Ahmet Hakan’ı ve birçok kimseyi şaşırtan bir sihir olduğu muhakkak. Ben bu sihrin siyasetinden ve projelerinden değil (orada büyük bir sorun var), birey olarak zihniyetinden, karakterinden ve tavırlarından kaynaklandığı kanaatindeyim.
Kendi hukukunu çiğneten...
Başlıktaki “‘Ata’ fakat ‘erkil’ değil”i, belki ilk okuyuşta düşünebileceğiniz gibi “erki (iktidarı) yok”anlamında kullanmadım. Hoş, Necmettin Erbakan’ın seçimlerden hemen sonra aktif siyasete döndüğünü açıkladığı basın toplantısında bir gazetecinin kendisine sorduğu soruya verdiği cevap, bu konuda istifhamlara yol açmadı değil:
Soru: Kararınızdan sonra Numan Kurtulmuş’un pozisyonu nedir? Saadet Partisi’nin lideri midir?
Cevap: Numan Kurtulmuş Saadet Partisi’nin genel başkanıdır.
Erbakancada “lider benim” anlamına gelen bu açıklama, hâlâ tepkisini bekliyor. Ben, Kurtulmuş’un, ne doğrulanan ne yalanlanan haberlerde dile getirildiği gibi, bunu “kendi hukukunun çiğnenmesi” olarak algılayacağını ve kabul etmeyeceğini düşünüyorum. Kendi hukukunu çiğneten, başkalarının hukukunu da çiğner. Numan Kurtulmuş’un böyle bir adam olduğunu hiç sanmıyorum. Tayyip Erdoğan’ın sık sık başvurduğu Mehmet Akif şiiri, bence en çok ona yakışıyor: “Yumuşak başlıysam / Kim demiş uysal koyunum / Kesilir belki fakat / Çekmeye gelmez boynum.”
Tekrar başlığa dönersek; amacım, onun iyi bireysel özelliklerine, her şeyden önce de otoriter olmaktan çok uzak zihniyet terkibine ve yönetim anlayışına gönderme yapmaktı.
Ben de Numan Kurtulmuş’tan öğrendim, Che Guevara, “Bir adamın yüzünde meymenet varsa onunla iş yapılır” dermiş. Ben de sırf Numan Kurtulmuş’un yüzüne bakarak benzer şeyler söyleyebilirim.
Kişiliği, sağlanması en zor fakat en sağlam otorite biçimi olan “yumuşak otorite” için biçilmiş kaftan... Bu otorite biçiminde araç; öfke, azarlama, korku değil, bilgi ve iknadır.
Bir söyleşisinde şöyle demişti: “En sert konuyu bile karşımdakini kırmadan anlatabilmeyi gençliğimden beri başarıyorum.”
Bunu, mesela Ahmet Türk’e selam bile vermeyen Başbakan Erdoğan’ın nobranlığıyla kıyaslayın...Hakkı Devrim’in nobran insanlar için yaptığı şahane tanımı hatırlıyorum: “Yanaşmak isteseniz de yanaşacak limanı olmayan...”
Numan Kurtulmuş bu açıdan Tayyip Erdoğan’ın da, Deniz Baykal’ın da, Devlet Bahçeli’nin de tam tersi bir noktada yer alıyor.
Henüz temel kişisel özelliklerini siyasete tam anlamıyla yansıtamadığını düşünüyorum. Şimdilik,“tanrı lider” görüntüsünü reddederek, limanlarını yanaşmak isteyenlere açarak, bağırıp çağırmayarak da etkili olunabileceğini göstermiş durumda; hiç şüphem yok, devamı da gelecek ve Numan Kurtulmuş siyaset eylemede yeni bir kategorinin ilk üyesi olarak temayüz edecek.
Fakat aslolan üslup değil, içeriktir
(Birçok şey), onun, haram lokma yememiş bir “gayrı”yı hacıyatmaz bir Müslümana tercih edebilecek bir insanlık ufkuna sahip olduğunu gösteriyor. Tıpkı siyaset eyleme biçiminde olduğu gibi bu açıdan da“hoca”sından ayrılıyor.
Fakat iş siyasete ve nasıl yaşayacağımız sorusunun cevabına gelince değişiyor... Doğrusu, bu alanda“yeni Erbakancılık” diyebileceğimiz bir siyasetten başkasıyla karşılaşmadık henüz:
“2001 yılında Fazilet Partisi kapatılırken, bir gazeteye verdiğim röportajda, ‘Ayrışma olacak mı?’ diye sordular. Ben de, ‘Öyle anlaşılıyor ki bir ayrışma olacak ama bu geçici bir dönemdir. Bir gün gelecek, nerede kalmıştık, diyerek yeniden bir Türkiye ideali etrafında Milli Görüş yeni söylemiyle bütün kadrolarını bir araya getirecektir’ demiştim.”
Bu, tabii her şeyi değiştirir. Numan Kurtulmuş’un bütün iyi özellikleri bu donuk siyasetin altında kalır ve macera başlamadan biter.
Bakalım Numan Kurtulmuş beni bir kez daha şaşırtacak mı?
Nöbetleşe zorbalık!
Türkiye’yi 20 yıldan fazla bir süreyle meşgul eden üniversitelerde başörtüsü yasağının temel gerekçelerinden biri, “oluşacak mahalle baskısıyla bütün kız öğrencilerin başörtüsü takmak zorunda kalacağıydı...”
Ben bunun, ifade edenlerin dahi inanmadığı bir ihtimal, sırf yasağı meşrulaştırmak için uydurulmuş bir gerekçe olduğunu düşünüyordum, ta ki laikçi zihniyetle sorunu olduğunu defalarca dile getirmiş bir araştırmacı-yazar olan Tarhan Erdem’in Neşe Düzel’e söylediği şu sözleri duyana kadar: “AKP üniversitelerde türbanı serbest bırakırsa, iki sene içinde hiçbir üniversitede başı açık kız göremezsiniz.”
İşte o zaman, bu ihtimali gerçekten mümkün görenlerin ve bundan korkanların var olduğuna inandım.
Eh, “üniversitelerde türbanın serbest bırakılması”nın üzerinden yaklaşık iki yıl geçti bile. Tablo ortada: Korku yersizmiş.
Bence bu, üniversitelerdeki dindar kız öğrencilerin başörtüsü özgürlüğünü sadece kendileri için savunduklarını, başkalarına da dikte etmek gibi bir düşüncelerinin olmadığını açıkta gösterdi. Fakat buradan bir mesaj da iktidara gidiyor: Dindar kız öğrenciler iktidara da, “bizim, tesettürlü olmayan arkadaşlarımızla bir sorunumuz yok, benim adıma sakın ola ki onlara zorbalık etme”demiş oluyorlar.
En son Bilgi Üniversitesi’ndeki “Efes One Love Festival”in baskılar nedeniyle “birasız” olarak yapılmak mecburiyetinde kalması karşısında başörtülü kız öğrenciler nasıl bir ruh hali içinde acaba?
Ben, onların büyük bölümünün “benim adıma zorbalık etme” diye düşündüklerine inanıyorum. Yaşadıkları tecrübenin onlara, bu türden zorbalıkların karşısında durmayı öğrettiğini düşünüyorum...
Bizimki de ne kader ama!
Ülke, nöbetleşe zorbalık eden iki odaktan ya birinin ya öbürünün sultası altında inliyor, bizim gibilere de onlara laf yetiştirmek düşüyor.
Türkiye’nin laikleri, devletin, onların adına kendilerine benzemeyenleri baskı altında tutttuğu dönemde hiç iyi bir sınav veremediler, “Benim adıma zorbalık etme” demediler.
Şimdi sıra Türkiye’nin dindarlarının sınavında... Bakalım onlar, devletin onlara benzemeyenleri baskı altında tutma çabaları karşısında seslerini yükseltebilecek ve “Benim adıma zorbalık etme”diyebilecekler mi?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.06.2025
17.06.2025
8.06.2025
1.06.2025
11.05.2025
8.05.2025
4.05.2025
29.04.2025
25.04.2025
21.04.2025