Alper GÖRMÜŞ
Başlıktaki soruya, başta bakanlar bütün iktidar sözcülerinin konuşmalarına bakarak cevap vermemiz istense, cevabımızın olumsuz olması gerekir: “Hayır”, demeliyiz, “’Cumhurbakanımızın liderliği’ olmasaydı hiçbir şeyi başaramazdık, şimdi övündüğümüz başarıları elde etmemiz bir hayal olurdu... Olmasaydı, olmazdık.”
Dikkatinizden kaçmamıştır: Son birkaç yılda ülkenin herhangi bir başarısından söz ederken, cümlenin önüne “Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde” ibaresini ilave etmek politik bir refleks haline geldi. Bakanların kendi alanlarında başarı olarak niteledikleri bir gelişmeyi, faraza “Bakanlığımızın başarısı” gibi bir cümleyle takdim etmeleri artık imkânsız.
Google’a “Cumhurbaşkanımızın liderliğinde” yazın ve tıklayın; karşınıza, bir bardak suyu bile bu liderliği zikretmeden içemeyen çok sayıda iktidar sözcüsü çıkacak. Ben bu işi yaptım. İnternette yüzlercesine rastlayabileceğiniz örneklerden birkaçını sizinle de paylaşayım:
“Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde her zaman olduğu gibi yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ile mücadele sürecinde de şeffaflık temelli bir iletişim stratejisi izliyoruz.” (İletişim Başkanı Fahrettin Altun.)
“Savunma sanayii çerçevesinde yaptığımız çalışmalar Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliği, desteği, teşviğiyle çok ciddi bir ivme kazandı ve çok şükür savunma sanayiindeki yerli ve millilik oranları yüzde 70'lere dayandı.” (Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar.)
“Cumhurbaşkanımızın liderliğinde başlattığımız Milli Teknoloji hamlemiz...” (Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank.)
"Biz, sayın cumhurbaşkanımızın liderliğinde Kanal İstanbul projesini yapacağız." (Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum.)
"Cumhurbaşkanımızın liderliğinde demiryolunda çok büyük bir devrim yaşıyoruz.” (Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu.)
"Cumhurbaşkanımızın liderliğinde inşallah yarınların pek çok alandaki sportif başarısını hep birlikte gerçekleştireceğiz." (Spor Bakanı Muharrem Kasapoğlu.)
“Cumhurbaşkanımızın liderliğinde millete hizmet etmenin yaşattığı huzur, Ramazan-ı Şerif'in manevi iklimi ile birleşip bizleri ziyadesiyle mutlu etmektedir.” (Spor Bakanı Muharrem Kasapoğlu.)
“Allah'ın izniyle Cumhurbaşkanlığımız liderliğinde bu saldırılara karşı hiçbir zaman geri adım atmadık, atmayacağız." (Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan.)
“Cumhurbaşkanımızın liderliğinde dünya ölçeğinde vicdanımız ve şefkatimiz var.” (Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçuk.)
Bir partinin başarısını, “AK Parti, Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde ilerlemeye devam ediyor” örneğinde olduğu gibi liderine bağlayan cümleler kurmakta bir sorun yok. Çünkü bir parti -hele ki Türkiye’de- önemli ölçüde liderinin liderliği sayesinde "ilerler." Fakat bir ülkedeki ilerlemelerden söz ederken, "o" olmasaydı hiçbirini gerçekleştiremezdik demeye getiren, zihinlere bunu kazımayı amaçlayan bir dil demokrasinin dili olabilir mi?
‘Cumhurbaşkanının liderliği’ ve Güzlek Mahallesindeki yollar
Yaptığım taramada gördüm ki, iktidar cenahında her başarıyı “Cumhurbaşkanımızın liderliği” ile birlikte anmanın zamanla bir mecburiyet halini alması, daha alt kademelerde kafaları karıştırmış. Mesela, bu kalıbın kullanılmasının bazı durumlarda uygunsuz kaçacağını fark edemeyen bazı belediyeler de kervana katılmış ve bakın o zaman neler olmuş:
“Korona virüs sürecinin başlaması ile birlikte Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bilim kurulumuzun tavsiyeleriyle Mamak Belediye Başkanımızın öncülüğünde çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Araç iç dış dezenfektesi yapıyoruz. Vatandaşlarımızın ateşlerini ölçüyoruz. Binalarımızda dezenfeksiyon işlemleri yapıyoruz.” (Mamak Belediye Başkan Yardımcısı Erhan Sarıgöl, Mamak Belediyesi’nin resmî sitesi.)
“Cumhurbaşkanımızın liderliğinde çok önemli tedbirleri uygulamaya koyduk. İlçemizde dezenfekte çalışmalarını hızla başlattık. Kültür merkezleri, spor salonları, okullar, kütüphaneler, nikah salonu, meydanlar, berberler, kuaförler, sağlık kuruluşları, eczaneler, parklar gibi alanları hızla dezenfekte ettik.” (Belediye Başkanı Hüseyin Keskin, Sultanbeyli Belediyesi’nin resmî sitesi.)
“Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde mahallelerimizi, ilçelerimizi ve şehrimizi güzel ve kalıcı hizmetlerle buluşturuyoruz.” (Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu Akyazı Güzlek mahallesindeki yol genişletme çalışmasını ve bilahare asfaltlama projesini anlatıyor, Sakarya Büyükşehir Belediyesi resmî sitesi.)
“İnşallah bizler de öncelikle Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, Yerel Yönetimler Başkanımız Mehmet Özhaseki'nin de selamlarını getirdik.” (AK Parti Yerel Yönetimler Başkan Yardımcısı Selim Yağcı, ziyaret ettiği Mustafakemalpaşa Belediyesi’nde kendisini karşılayanlara hitap ediyor, Mustafakemalpaşa Belediyesi resmî sitesi.)
Bakan unutsa da bürokrat ilave eder!
Peki, bir başarıdan söz ederken “Cumhurbaşkanımızın liderliği”nin zikredilmesi unutulursa ne olur? Karşılaştığım iki örnek, konuşmaları bu gözle izleyen birilerinin olduğunu ve onların gerektiğinde bu eksiği giderdiklerini imâ ediyor.
Bu örneklerden birine Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) resmî sitesinde rastladım.
5 Kasım 2018... Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk bir engelli çocuklar okulunun açılışını yapıyorlar... MEB sitesinde törenin haberi verilirken önce Erdoğan’ın, sonra Selçuk’un sözleri aktarılıyor. Ziya Selçuk’un ilk sözleri sitede şöyle aktarılıyor:
"Dünyanın birçok yerinde birçok okulu gezme ve görme fırsatım oldu. İnanın böyle güzel okulların sayısı, dünyada çok çok az. Milletlerin ve ülkelerin bu tür okulları açmaları, vicdanlarının, merhametlerinin ve şefkatlerinin ölçüsüdür."
Selçuk’un sözlerinin ne bu başlangıç bölümünde ne de sonraki paragraflarda “Cumhurbaşkanımızın liderliği”ne bir gönderme var. Şükran ifadesi “millet”e ve “ülke”ye... Fakat konuşması sitede şu başlıkla verilmiş: “Cumhurbaşkanımızın liderliğinde dünya ölçeğinde vicdanımız ve şefkatimiz var.”
Belli ki haberi hazırlayanlar duruma müdahale etmiş ve bakanın söylemediğini ona söyletmişler.
Bir başka örnek belediyeler düzeyinden: Serdivan Belediye Başkanı Yusuf Alemdar pandemi nedeniyle ihtiyaç sahiplerine yardım örgütlemiş, onu anlatıyor yerel gazete Netgaste’ye... Konuşmasında hiç yok ama, gazete arabaşlıkta gerekli düzeltmeyi yapmış: “Cumhurbaşkanımızın Liderliğinde...”
Benim anladığım, iktidar cenahının her kesiminde ve her kademesinde çok büyük bir “Cumhurbaşkanımızın liderliğinde” hassasiyeti var. Şöyle veya böyle, herkes bunun farkında ve cümleler kurulurken bu hassasiyete azami özen gösteriliyor.
“Başbakanımızın liderliğinde”: 2002-2007 arasında hiç yok
Bir başka ilginç not da şu: Bu dil manipülasyonu iktidarın şahsileşmesine paralel olarak ortaya çıkıyor ve bir refleks, bir mecburiyet haline gelmesi 15 Temmuz darbe girişiminden sonra gerçekleşiyor.
Yaptığım taramada 2002-2007 arasında, hatta bir iki istisnayı saymazsak 2014’e kadar iktidarın başarılarını doğrudan Erdoğan’a ve onun liderliğine bağlayan hitaplara hiç rastlamadım. Bu hikâye, Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçildiği 2014’te başlıyor ve 2016’dan sonra patlıyor.
“Başlıyor” dedim ama aslında “başlatılıyor” demek daha doğru olur. Sahi, ilk kimin aklına geldi acaba bu parlak fikir ve iktidarın her kademesindeki yetkililere ne surette zerk edildi
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.06.2025
17.06.2025
8.06.2025
1.06.2025
11.05.2025
8.05.2025
4.05.2025
29.04.2025
25.04.2025
21.04.2025