Amberin ZAMAN
Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün yılan hikâyesine dönen ama geçtiğimiz yıl sonunda lehine sonuçlanan dava sayesinde Trabzon’daki tarihî Aya Sofya Kilisesi camiye dönüştürüldü. Ve Ramazan ayının ilk Cuma namazı, 5 temmuz günü, Vakıflar Genel Müdürü ve Trabzon Müftüsü’nün de aralarında bulunduğu cemaat tarafından kılındı. Elhamdülillah. Böylelikle Evlad-ı Fatihan görevlerini yerine getirmiş, 1461 tarihinde Fatih Mehmet Sultan tarafından fethedilen Trabzon’dan son “gâvur” izi silinmiş ve Fatih Sultan’ın ruhu huzura kavuşmuştu. Anlayış bu olsa gerek.
Haberi ilk okuduğumda yüreğime bir hançer saplanmıştı. Bizans hanedanına mensup Komenos ailesi tarafından 1240-1260 yıllarında yapılan Aya Sofya Kilisesi nefes kesen güzellikteki freskleriyle, Karadeniz’e nazır bir tepecikteki konumuyla, sevimli çan kulesiyle, kent merkezine turist çeken ender yapılardan biriydi. Zaten bir avuç kalan Anadolu kiliselerinin en nadide örnekleri arasında sayılıyordu. 1950 sonunda, Menderes hükümeti döneminde Edinburgh Üniversitesi’nden gelen bir ekip, freskleri açığa çıkartmıştı. 1572 yılından beri aralıklarla cami olarak kullanılan kilise bu kez müzeye dönüştürülmüştü.
Aya Sofya’da tam olarak neler olup bittiğini öğrenmek için çarşamba günü çarpık yapılanma kurbanı, Karadeniz’in kraliçesi, Trabzon’a gittim. Karşılaştığım ucubelik silsilesini tarif etmek için uygun sözcükler bulmakta zorlanıyorum. Kilisenin yakın zamana kadar yemyeşil olan bahçesi kurumuş. Bahçenin bir ucunda sıra şeklinde dizilen modern musluklar ve önlerindeki yeşil plastik tabureler sözde abdesthane görevi görüyor. Duvarları İncil’den esinlenen çeşitli motiflerle bezeli kilisenin ana kubbesi altına kurulan mescit kontrplak minberiyle, kan kırmızısı halısıyla ve yanına yerleştirilen Türk bayrağıyla adeta “Benim burada ne işim var?” diye bağırıyor.
Geniş bir alanı kaplayan halı, kilisenin en önemli özellikleri arasında anılan yer mozaiklerini gizliyor.
Taraf’a konuşan TURSAB Karadeniz Bölge Başkanı Suat Gürkök’e göre “Trabzon da turizmin ruhuna artık El Fatiha okunulabilir.” Ana kubbedeki fresklerin üzerine çadır gerilmesiyle birlikte yabancı turistleri getiren acenteler iptallere başlamış bile. Civar esnafı kan ağlıyor. Kilisenin karşısında hediyelik mağazası bulunan Ali Kaynar duygularını şöyle ifade etti: “Eskiden günde 30- 40 turist otobüsü geliyordu. Cami olayından sonra artık tek tük gelen var. Onlar da bizi Taliban ülkesi gibi görüyorlar. Psikolojik olarak eziliyoruz.” Mahalle sakinlerin aktardığına göre yabancı turistleri bezdirmek üzere oluşturulan “gönüllü namaz ekibi”, turistler grup hâlinde geldiklerinde hangi saate olursa olsun derhal toplu namaz kılmaya başlıyor. Bahçenin bir kenarında paçaları sıvalı, ayaklarında plastik terlik bir grup erkeğe işaret ederek “Aha bakın orada oturuyorlar” diyor Kaynar.
Kilisenin müze sıfatını yitirmesiyle birlikte artık bekçi de kalmamış. Bahçede bulunan envaiçeşit antik heykel, mezar taşını çalmak artık gayet kolay olsa gerek. Turistler de artık fresklerin fotoğraflarını çekerken fresklerin en büyük düşmanı sayılan flaşlarını patlatabiliyorlar.
Aya Sofya’nın Vakıflar’a iadesini onaylayan mahkeme kararını bozmak üzere geçtiğimiz günlerde bir dizi STK ve vatandaş karşı dava açtı. Bunlardan biri de kilisenin bulunduğu Fatih Mahallesi muhtarı Zeki Bakar. “Trabzon’da bu kadar cami varken bu karara ne lüzum vardı” diye soruyor. Ve ekliyor: “Bizim mahallede iki tane cami var, onlar dahi doğru dürüst cemaat toplayamıyor. Anlamak mümkün değil.”
Biz de anlamak için Trabzon Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nün yolunu tutuyoruz. Bölge Müdürü Mazhar Yıldırımhan 2004 belediye seçimlerinde AK Parti’den adaylığını koymuş, ideolojik tercihlerini gizlemeyen bir bürokrat. Arkasında kocaman Atatürk portresi, sağında çerçeveli Osmanlı Devlet arması ve önünde bir tomar belgeyle karşıma oturan Yıldırımhan güler yüzlü ve süper hazırlıklı. Aya Sofya’nın Fatih tarafından camileştirildiği tezini anlatmaya koyuluyor. Neden müze olarak kalamayacağını hararetle anlatıyor. Karşıt tezi Karadeniz Teknik Üniversitesi hocalarından dinlemiştim. Her iki taraf da kendine göre ikna edici, ama esas meselenin belgelerle melgelerle alakalı olmadığını hepimiz biliyoruz. Mesele politik.
2012 yılında İznik Aya Sofya Kilisesi’nin cami olarak ibadete açılış töreninde bulunan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç bakın neler demişti: “Bursa’nın İznik ilçesindeki Ayasofya Camii’nde 700 yıldan beri ibadet yapılamıyordu. Maalesef daha sonraları ibadethane olmaktan çıkarılmıştı. Geçtiğimiz kurban bayramında İznik Ayasofya Camii’ni ibadete açtık. İkinci müjdemiz Trabzon’daki Ayasofya Camii’nin ibadete açılmasıdır inşallah. Bu cami müze hâline getirilmiştir. Bizim dönemimizde böyle bir şey olamaz. Camiler Allah’a ibadet etme yerleridir.”
Bu mantıktan yola çıkıldığında tek bir sonuca varabiliriz —uçuk da gelse insana. Sırada İstanbul Aya Sofya Müzesi var. Yıldırımhan’a göre hukukî, dinsel ve tarihî perspektiften bakılınca buna herhangi bir engel yok. Zira İstanbul Aya Sofya Sultan Fatih Mehmet’in malıydı ve vakfiye senedindeki bedduasında cami kalmasını emrediyordu. “Ah, evet tabii, yani şey” diye gevelemeye başlıyorum. Daha fazla saçmalamadan izin istiyor ve ayrılıyorum. Kalbime yeni bir hançer saplanmış vaziyette...
[email protected]
Yazarlar
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.08.2018
18.08.2018
31.07.2018
3.02.2018
24.06.2018
14.06.2018
3.02.2018
20.05.2018
1.02.2018
23.04.2018