Amberin ZAMAN
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş cezaevinden yolladığı mesajda, “Herkes bilmeli ki, demokrasi ortak paydasında önümüzdeki dönem yeni ittifak olasılıkları şekillenebilir” dedi. Kıyamet koptu.
Yok efendim Kürtler Erdoğan’a yanaşıyormuş da, hapishane Demirtaş’ı değiştiriyormuş da….
“Referandumda Kürtler Erdoğan’ı kurtardı” zırvaları ne kadar boşsa, HDP liderine yönelik ithamlar da bir o kadar boş ve art niyetli.
Demirtaş mesajında sorumluluk ve vizyon sahibi her liderin yapacağı tespitlerde bulundu: “Toplumun ‘Evetçiler’ ve ‘Hayırcılar’ olarak iki kamp şeklinde değerlendirilmesini yanlış ve tehlikeli görüyorum. Hele hele ‘Evet’ diyen seçmen kitlesinin demokrasi karşıtı ya da demokrasi düşmanı olarak ifade edilmesi siyasi körlükten ve halkı aşağılamaktan başka bir şey değildir.”
Demirtaş yüzde yüz haklı. Ve sözlerinin esas adresi Ak Parti değil, CHP. Çünkü CHP referandumdan sonra önüne sunulan tarihi fırsatı bir kez daha çöpe attı.
Yüzde 49 ‘Hayır’ oyuyla etkin ve kapsayıcı bir muhalefet cephesi oluşturmak için tek bir adım atmadı. Partinin en çok gelecek vadeden yeni nesil isimlerinden (dolayısıyla sürekli parti tarafından altı oyulan) Selin Sayek Böke’nin gayet stratejik ‘sine i millet’ çağrısını anında boşa çıkarttı.
CHP sadece ‘Evet’ cephesini değil, Kürtleri de ötekileştirmeyi sürdürdü. ‘Hayır’da önemli payı olan Kürtlerin K’sini HDP’nin H’sini dahi ağzına almadı.
Ha bu arada tekrar hatırlatmakta fayda var: CHP lideri bir kez olsun Demirtaş’ı cezaevinde ziyaret etmedi. Kim bilir belki de Meclis’te dokunulmazlıkların kaldırılmasına arka çıktığı ve böylece Demirtaş ve arkadaşlarının özgürlüklerinin çalınmasına yardımcı olduğu için yüzü tutmuyordur.
Özetle, CHP hızla iç kavgalar, hizipler, ayak oyunları moduna geçti.
CHP böylece bir çırpıda referandum sonrası meşruiyeti sadece Türkiye’de değil, bütün dünyada sorgulanan Erdoğan’a can simidi atmış oldu. AGİT gözlemcilerinin referandum sürecinde belgeledikleri usulsüzlüklere dair nihai raporu çıkmadan, CHP’nin marifetiyle konu kapandı.
Herkes ‘Herkes İçin CHP’nin kavgalarını ve sanal başkan adaylarını tartışıyor. Ve Deniz Baykal gene başrollerde… Gül’ün ismini ortaya atarak hem Erdoğan’a hizmet ediyor hem de aklınca kendi kariyer planlarını geliştiriyor.
Telefonla ulaştığımız Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Başkanı Kamuran Yüksek’e göre, CHP yeni sistemi sorgulamak yerine sistemde hak sahibi olmak ve başına geçmek istiyor. Yüksek şöyle devam ediyor: “Yüzde 49 ‘Hayır’ oylarının kendisine ait olduğu fantezisine inanan CHP bu kafayla bir dahaki seçimlerde yüzde 25 oy dahi alırsa mucize olur.”
Bu duruma dayanamayan Böke hasret kaldığımız onurlu duruş sergileyerek partisindeki görevlerinden istifa etti.
Oysa yine partisinin memur zihniyetine dayanamayıp ayrılan Harvard doktoralı CHP eski Bursa milletvekili Aykan Erdemir’in dediği gibi: “Türkiye siyasetinin 16 Nisan sonrası süreçteki ana gündemi sandık hileleri ve neticesindeki gayrimeşru yetki gaspı olmalıdır. Türkiye’nin muhalefet partileri tüm siyaset enerjilerini ülkenin 67 yıllık adil ve özgür seçim geleneğinin tahribini gündemde tutmak için kullanmalıdır. Gayrimeşru referanduma ve otoriter rejime karşı geniş toplum kesimlerinden görkemli bir dip dalgası yükseliyor. Muhalefetin öncelikli sorumluluğu Meclis dışında gelişen bu toplumsal hareketliliği desteklemek ve güçlendirmektir. Türkiye karanlık bir otoriterliğin pençesinde kıvranırken, adil ve özgür seçimleri yeniden tesis etmenin yolu partiler üstü ve içerici bir demokrasi cephesi örgütlemekten geçiyor.”
Ama CHP bunu beceremediği gibi yine fatura Kürtlere kesiliyor. Halbuki HDP Washington Temsilcisi Mehmet Yüksel’in bize teyit ettiğine göre, CHP Meclis’ten çekilseydi HDP’liler de çekilecekti.
Yüksel’in şu serzenişine katılmamak mümkün mü: “İktidara karşı tek başına mücadele eden biz Kürtler oluyoruz, bunun en ağır bedelini ödeyen de yine biz oluyoruz. Ama nedense kabahat hep bize bulunuyor.”
Ama gelin görün ki demir parmaklıklar ardından dahi Türkiye’de en etkin muhalefeti yapan yine Selahattin Demirtaş.
Tam da bu nedenle, HDP liderinin 2019 seçimlerinden önce özgürlüğüne kavuşması maalesef gittikçe zayıf bir ihtimal gibi görünüyor. Çünkü iktidarın Demirtaş’tan ödü kopuyor.
Erdoğancılar kayyum idaresindeki belediyeler üzerinden rant, ihale, yardım yağdırarak, korucuları, muhtarları ihya ederek, Hüda-Par ve Barzanici muhafazakar bloku konsolide etmek suretiyle HDP’ye rakip oluşturma çabalarını tam gaz sürdürecektir.
Parti içi temizlikten sonra 2019 baharında yapılması öngörülen belediye seçimlerine asılacaktır.
Peki Demirtaş’ın çıkışı Ak Parti içerisindeki anti-Erdoğancılar arasında nasıl yankılanır? Çünkü Ak Parti içerisindeki gidişattan hoşnutsuz olan kesimde Karadenizliler hegemonyasından bıkan önemli sayıda Kürt olduğu dillendiriliyor.
HDP’liler ve CHP’de Böke gibi düşünen Selina Doğan, Özgür Özel ve benzeri isimlerle bir araya gelip yeni bir demokrasi hareketi başlatabilirler mi? Önümüzdeki tek umut bu.
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.08.2018
18.08.2018
31.07.2018
3.02.2018
24.06.2018
14.06.2018
3.02.2018
20.05.2018
1.02.2018
23.04.2018