Arife KÖSE
Alt Üst dergisinin dokuzuncu sayısı için Hrant Dink davası avukatlarından Fethiye Çetin ile bir röportaj yaptık. Muhtemelen önümüzdeki günlerde tamamını okuyacaksınız.
Söyleşiyi yaptığımız tarihte Yargıtay henüz İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararının, 'Sanıkların atılı suçları örgütün faaliyeti çerçevesinde işlediği' gerekçesiyle bozulmasını istememişti.
Çetin o söyleşide, “Hrant Dink cinayetinin ardındaki örgüt ortaya çıkarılırsa, bütün siyasi cinayetler, gazeteci cinayetleri, faili meçhuller çözülür. Yıllar önce; “Bu cinayet aydınlanırsa Türkiye aydınlanır” demiştim bir röportajımda, bugün de aynı şeyi söylüyorum. Cinayetin ipuçları bizi, devletin derinliklerine götürüyor, hala korunan ve dokunulmayan… Böylesi bir cinayetin aydınlatılabilmesi için işte bu yapının üstüne gidilmesi ve açığa çıkarılması gerekir” demişti.
Hrant Dink’in öldürülmesinin bir örgüt işi olduğu yıllardır bu davanın peşinden koşanlar için sürpriz olmadığı gibi bu örgütün kim olduğu da cevabı bilinmeyen bir soru değil.
Hrant’ın katili Ergenekon çetesi
Geçmişte Hrant Dink’i tehdit edenlerin, 301’den yargılandığı mahkemelerin önüne gelip gösteri yapanların hepsi bugün Ergenekon davasından tutuklu.
Hrant Dink, "Ruh Halimin Güvercin Tedirginliği" adlı son yazısını Türklüğü aşağılamaktan yargılandığı 301 davasına bugün Ergenekon davasında yargılanan Veli Küçük'ün katılması üzerine yazmıştı.
Deniz Kuvvetleri'ne bağlı Özel Operasyon Gücü Komutanlığı tarafından 2009 yılı Mart ayında hazırlanan "Kafes Operasyonu Eylem Planı"nda Hrant Dink cinayeti "operasyon" olarak geçiyordu.
Darbe planının girişindeki "durum" başlıklı bölümün ilk maddesi şöyle:
"Rahip Santaro, Malatya Zirve Yayınevi ve Hrant DİNK operasyonları sonrasında, Türkiye'de yaşayan gayrimüslimlerin irticai grupların hedefinde olduğu yönünde kamuoyu oluşmuş, ancak AKP tarafından, karşıt medyanın da desteğiyle, söz konusu olayların Ergenekon tarafından organize edildiği şeklinde yoğun propaganda faaliyetlerinde bulunulmuştur."
"Koşullar" başlıklı bölümün ilk maddesin de ise şu tespit yer alıyor:
"Hrant DİNK cinayeti sonrasında, geniş bir kitle tarafından, "Hepimiz Ermeni'yiz", "Hepimiz Hrant'ız" şeklindeki sloganlarla Hrant DİNK ve Türkiye'de yaşayan gayrimüslimlere sahip çıkılmıştır."
Yine Balyoz Darbe Planı iddianamesinde İstanbul Jandarma Bölge Komutanlığı tarafından hazırlanan suikast listesi yer alan 19 kişi arasında Hrant Dink’in ismi de vardı. "Darbe karşıtı Ermeni Basına" yönelik yapılacak Orak adı verilen operasyon için "Tahrip ve bomba imha" eğitim almış üç özel harekâtçı astsubaya görev verilmişti. Hrant Dink'in adı darbe sırasında tutuklanacak gazeteciler arasında da geçiyordu.
Ama tabii ki bütün bu darbe planlarında ve suikast listelerinde Hrant Dink’in adının geçmesi bir tesadüf değildi. Veli Küçük ve Kemal Kerinçsiz gibiler durup duruken Hrant Dink’i hedef almadılar. 2001 yılından itibaren Milli Gücenlik Kurulu azınlıklar ve misyonerliği iç tehdit olarak değerlendirdi. Bu süreçte Genelkurmay Başkanlığı, kuvvet komutanlıkları ve üniversitelerde yine Ergenekon sanığı Sevgi Erenol tarafından verilen seminerlerde, ülkenin bölünmez bütünlüğüne yönelik tehditler bir piramit arzederse, bunun en tepesinde azınlıkların olduğu anlatılıyordu.
Koruyanlar da suçlu
Bugüne kadar, Hrant Dink cinayetinin arkasında örgüt olduğunu görmeyen, görmek istemeyen sadece devlet ve hükümetti. Dava kararının açıklandığı gün ve bugüne kadar her mahkemeye gidenler, her 19 Ocak’ta Agos’a yürüyenler, “biz bitti demeden bu dava bitmez” diyenler bunu zaten biliyordu ve bıkmadan usanmadan söylüyordu. Örgüt de belli, bu örgütün bu cinayeti işlemesine göz yumanlar, bildiği halde önlem almayanlar da belli. Cinayetin işlenmesine göz yuman vali milletvekili, Hrant Dink’i 301’den mahkum eden hakim ise ombudsman oldu. Evet, Hrant Dink’in katili Ergenekon çetesi. Katili koruyan ise bu siyasal iktidar. Hani Erdoğan, “derin devleti tamamen bitirdik diyemem” diyordu ya, işte Yargıtay kararı, işte örgüt, işte (derin) devlet! Bütün mesele, siyasal iktidar bunları korumaktan vazgeçecek mi vazgeçmeyecek mi?
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları






























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
16.02.2018
8.02.2017
15.04.2016
11.04.2016
15.02.2016
5.02.2016
10.01.2016
28.12.2015
8.02.2015
4.02.2015