Atilla Aytemur
Son günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve AK Parti hükümetinin, Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP muhalefetinden fazlasıyla rahatsız olmaya başladığı görülüyor.
İstanbul milletvekili Enis Berberoğlu’nun tutuklanması üzerine Kılıçdaroğlu’nun İstanbul Maltepe Cezaevi’ne doğru başlattığı uzun yürüyüşün gördüğü ilgi ve destek, belli ki iktidarın canını sıkıyor.
Ramazan, iftar filan demeden her vesile ile konuşma fırsatı bulan iktidar temsilcileri, CHP ve Kılıçdaroğlu’nun adalet arama hedefiyle, kimseyi rahatsız etmeden, barışçı tavır ve söylemi esas alarak, demokrasinin bir normali olan yürüyüş hakkını kullanmasına siyaset dışı bir kızgınlık gösteriyor, zoraki sebeplerle kınıyor, afâkî gerekçelerle eleştiriyorlar.
İktidar yürüyüşten rahatsız olmamalı
İktidarı destekleyen medyada yürüyüş hakkında alay, tehdit, aşağılama, suçlama dolu yayınlar ve köşe yazıları birbirini izliyor.
Kimi 15 Temmuz darbesi’nin “siyasi ayağı Kılıçdaroğlu’dur” gibi gülünç ima ve iddialarda bulunuyor; kimi basbayağı inanarak PKK ve FETÖ’nün tavsiyeleriyle yürüdüğünü söylüyor; kimi de ordu içinde halen temizlenmediğini ifade ettikleri darbeciler için yeni siyasal şartları hazırlayan provokatif bir eylem olarak değerlendirip, savcıları göreve çağırıyor.
Böylesi yaklaşımlar konusunda yalnız olmadıkları da görülüyor. Daha serinkanlı yaklaşmaları beklenirken, başta Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Yıldırım olmak üzere iktidarın en yetkili isimleri, benzer tutumları daha ilk günden itibaren durmaksızın sürdürüyor. Hal böyle olunca, iktidar yanlısı medya da kendi köpürtülmüş kızgınlık halini cesaretle sergiliyor.
İktidar çevreleri, özetle, parlamento varken, adalet talebini orada dile getirmek mümkünken, günler sürecek ve Türkiye’nin dört bir yanından destek verilecek bir yürüyüşün yapılmasını demokrasiyi, hukuku, kurumları zorlayan bir yol olarak tanımlamayı tercih ediyor. Bu yürüyüşü kaos ve kargaşa yaratmaya müsait bir zemin olarak gördüklerini ifade ediyorlar.
CHP zor durumda kaldı
Ama dokunulmazlıkların kalkmasına oy veren, HDP’lilerin tutuklanması karşısında susan, OHAL’in uzayıp gitmesi karşısında bir şey yapamayan, KHK mağdurlarının içine düştükleri inanılmaz durumu keza sadece seyreden, yeni sistemde konumu aşağı çekilen parlamentoda bir şey yapamamanın açmazını yaşayan CHP’nin, sıra basından sorumlu eski genel başkan yardımcısı ve İstanbul milletvekilinin mahkûmiyeti ve tutuklanmasına gelince içine düştüğü çaresizlik ve kapana kısılma halini, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve AK Parti hükümetinin biraz görüp anlaması gerekiyor.
Bu şartlar altında CHP’nin başvurduğu eylem, adalet şiarıyla kamusal vicdana seslenen, meşru zeminde ve barış içinde sürdürüleceği duyurulan demokratik bir hakkın kullanılmasından ibaret. Bunun etrafında menfi bir hava yaratılması ve yasalar çiğneniyormuş gibi bir söylem geliştirilmesi hem doğru değil, hem de kimseye bir faydası olamaz.
Doğrusu sert söylemine rağmen hükümet cenahından şimdiye kadar yürüyüşü fiilen engelleyici bir tavır gelmedi. Bu son derece olumlu ve sonuna kadar böyle sürmesi temennimdir. Bunun herkes için bir demokratik olgunluk sınavı olacağı görülmelidir.
Buna karşılık, kaos ve kargaşa yaratma potansiyeli taşıyan ilk tepki, iktidarın adı konmamış ortağı MHP’nin genel başkanı Devlet Bahçeli’den geldi. Sık sık sorumlu devlet adamı yakıştırması yapılan Bahçeli, sözünü tartma ihtiyacı bile hissetmeden, (mealen) “ya ters istikametten de birileri yürümeye başlar ve ikisi bir yerde karşılaşırsa ne olacak” şeklindeki gözdağı kokan cümlelerini ortalığa saçıverdi.
Bütün bunların normal demokratik tepki ve değerlendirmeler olduğunu maalesef söyleyemeyiz.
Muhalif parti kriterleri bakımından Mecliste durum
Bugün başkanlığı seçmiş siyasal sistemimizin zayıflamış parlamentosunda, muhalefet adına resmen üç parti var.
Bunlardan MHP, aslında bütün kritik konularda AK Parti hükümetinin sadece adı konmamış müttefiki durumunda. Özellikle son anayasa değişikliğinde oynadığı rol, ayrıca iktidarla diğer ideolojik ve politik alanlardaki düzlem ortaklığı nedeniyle, MHP’yi muhalif bir parti yerine koymak hayli zor görünüyor.
HDP’nin ise 2015 seçimlerinden beri malum sebeplerle iktidar tarafından muhatap alınmadığını; hattâ eşbaşkanlarının, milletvekillerinin, parti yöneticilerinin, belediye başkanlarının ve çok sayıda üyesinin muhtelif sebepler ileri sürülerek gözaltına alındığı ve tutuklandığını biliyoruz. Bu parti uygulanan açık ambargo nedeniyle uzun zamandır medyada bile doğru dürüst yer alamıyor. Şu anda eli kolu bağlı bir parti durumunda.
Geriye kalıyor yalnızca ana muhalefet partisi CHP.
Onu geçmişi ve devraldığı ideo-politik miras nedeniyle kapsamlı bir şekilde eleştirebiliriz; çoğu kez bunu yapıyoruz da. Yakın dönemin çok kritik eşiklerinde oynadığı negatif rol nedeniyle kınayabiliriz. Hattâ çoğu zaman olumlu bir politik öneri ileri sürmeden itiraz ve mızmızlanmayla gün doldurduğunu da söyleyebiliriz. Ki bu durum onu destekleyen büyük bir seçmen topluluğunun ortak şikâyetidir. Dolayısıyla geçmişin ideolojik ve politik prangalarından kurtulması için çaba gösteren insan sayısı da az değildir. Kılıçdaroğlu da gördüğüm ve sezebildiğim kadarıyla, bunu üye ve taraftarlarını kaybetmeden, yeni “öteki”ler yaratmadan yapmaya çalışıyor.
Bu bağlamda Kılıçdaroğlu, genel başkanlığa geldiği günden beri bu partiyi etkili olabilecek bir zemine çekmeye; inanç, kültür, etnik kimlik, sınıf, bölge vb ayırdetmeden herkese seslenebilen bir parti haline getirmeye çalışıyor. Üstelik bunu da olabildiğince barışçı, hukuk ve meşruiyet temelinde tedrici bir dönüşüm olarak sürdürüyor.
Aslında, hakkında farklı tartışmalar yapılıyor olsa bile 15 Temmuz darbe girişimi ve sonrasında da iktidarla demokrasiyi, parlamentoyu, seçilmiş kişi ve kurumları savunmak konusunda işbirliği yapmakta tereddüt etmediği de hepimizin gözü önünde cereyan eden bir vakıadır. Yenikapı Mitingi ve imâ ettiği durum halen hepimizin hafızasında. Dahası, orada oluşan zeminin esas olarak CHP ve Kılıçdaroğlu tarafından dağıtıldığını söylemek de pek hakkaniyetli olmayacaktır.
Aynı CHP ve Kılıçdaroğlu, anayasa referandumu döneminde iktidara oy vermeye niyetli, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ve Başbakan Yıldırım’ı seven ve destekleyen, muhafazakar ve dindar seçmeni incitecek tek kelime etmemeye büyük bir özen göstermişti. Çıkıntılık edenleri dikkate almıyorum. Yüzde 48.6’lık bir “Hayır” oyunun çıkmasında, onun bu dikkatli üslubunun da önemli rolü olduğu belliydi.
Aslında yürüyüş iktidar açısından bir sınavdır
Tabii ki her konuda iktidar ve muhalefetin anlaşması ve aynı politik söylemi ortaya atması beklenemez. Şüphesiz yaşananlar hakkında analiz farkları ve buradan türeyen politika ayrışmaları olacak; bunlar siyasal gündem içerisinde tartışma konusu haline gelecektir.
Nitekim, darbe girişimi de dahil, ana muhalefet ile AK Parti hükümeti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hayli zıt fikirlere sahip olmaları normal görülmelidir. Adı üstünde, biri iktidarı diğeri ana muhalefeti oluşturuyor. Tarihten devraldıkları politik ve örgütsel miras, ideolojik formasyonları, mevcut programları ve gelecek tahayyülleri farklı olan siyasal özneler, söz konusu olan.
Hal böyleyken, iktidarın mecrasında yürüyen, onun gibi siyasal refleks veren, demokrasi vizyonu iktidarın vizyonunun sınırları içinde ifade bulan bir muhalefeti, dünyada da hemen hiçbir yerde bulamazsınız. Olsa bile hemen adı “Majestelerinin muhalefeti”ne çıkar. Hiçbir gerçek muhalefet kendini bu duruma düşüremez.
Bazı sorularım var
Cumhurbaşkanı ve hükümet, CHP’yi ve Kemal Kılıçdaroğlu’nu bu kadar ağır eleştiri, itham ve tehdit algısı yaratacak sözlerle bombardımana tutunca, ister istemez insanın aklına, “nasıl bir demokrasi istiyorlar” sorusu geliyor.
İktidarın gönlünden nasıl bir muhalefet geçiyor, merak ettim doğrusu. Başka sorularım da var.
Cumhurbaşkanına ve hükümet politikalarına ters düşmeyen bir muhalefet istemek mümkün mü, gerçekçi mi?
Her şeyden önemlisi, böyle bir muhalefet Türkiye’nin hayrına mı?
Nasıl oldu da Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti, neredeyse parlamentodaki tek muhalefet partisinin eylemine bile doğru dürüst tahammül gösteremez noktaya geldi?
Bitirirken şunu söylemek isterim; bu barışçı yürüyüşün aynı doğrultuda devam etmesi ve sonuçlanması aynı zamanda iktidarın da bir başarısı olacaktır. İşin doğrusu, bunun görülmesi ve iktidar yanlısı medyadaki ihtiraslı salvolara, absürd suçlamalara, makul ve meşru bir yürüyüşten seçilmiş bir iktidarı yıkacak sanal bir isyan türetme çabalarına prim verilmemesidir.
Buralarda hak, adalet, demokrasi gibi değerleri savunmaya özen gösterenler, meşruiyete önem verenler, barışçı mücadelede ısrar edenler, her türlü odağın kaos ve kargaşa çıkarma, insanları birbirine kırdırma ve gayrimeşru yollardan iktidara gelme heveslerini de yenilgiye uğratmış olur.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları






































































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.11.2023
19.08.2023
6.05.2023
28.04.2023
17.04.2023
29.03.2023
22.03.2023
9.03.2023
15.11.2022
9.09.2022