A.Turan ALKAN
Başbakan’ın hâlâ bir başbakanmış gibi konuşmasını önemle kaydetmeli, en azından bu çabayı takdir ve teşvik etmeliyiz; onun konuşmalarında ben, Mütareke devrinde birbiri ardına gelip giden ama bir türlü hükûmet edemeden sandalyesinden olan bahtsız sadrazamların çâresizliğini yeniden yaşar gibi oluyorum.
Anayasayla kendine tanınmış yetkilerin bir kısmına eli bile varamayan Başbakan’ın, kadına yönelik şiddeti engelleme sadedinde aile babalarına, “Muhabbetten maraz doğar” vecizesini tekzip edercesine “Hanımlarınıza muhabbetle bakın” ricasında bulunması, son günlerde hükûmet adına yapılan en açılımlı açıklamalardan biriydi; kezâ, “Konya’da bir lâf vardır; erkeğin keli kadını döver, kadının keli çocuğu döver” atasözü, anayasamızın belirlediği yürütme uzvunun milli kültür ve sevecenlik söz konusu olduğunda nasıl ehliyetli olduğunun tartışılmaz göstergesi oldu.
Hükûmetimiz çalışıyor. Bilumum olmasa da bazı yetkilerini cesaretle kullanıyor ve artan zamanlarında genel kültürümüze de katkıda bulunma fırsatını sektirmiyor. Milli birlik ve beraberliğe her zamankinden daha çok muhtaç olduğumuz şu günlerde Sayın Başbakan’ın, “Molotof kokteyli, içinde kokteyl geçtiğine bakmayın, bir içecek değildir. Yakmak için üretilmiştir.” tespiti, gerek sosyal bilimlerimize ve gerekse meşrûbat kültürümüze apayrı bir ufuk kazandırdı. Bir başbakan daha ne yapabilirdi ki?
Daha neler yapabileceği konusunda benim gibilerin hayâl ufkunda akşam olurken o yetinmiyor; milli savunma konseptlerini değiştirecek dünya çapında yeni bir açılımın ipuçlarından bahsediyor. Molotof kokteyli içmekte, -pardon!- kullanmakta ısrar eden bir kısım yaramaz yurttaşlara karşı halkımızın kendini savunacağı yolundaki açıklaması, tam da stratejik derinlik müellifine yaraşan yeni bir savunma doktrinidir ve on numaradır!
Bu doktrini daha iyi anlamak için bazı ön bilgilere ihtiyaç var. Şöyle ki: Normal ülkelerde sivil ahali, kendini savunma ve silah taşıma hakkını, anayasal haklar karşılığında devletin meşru güçlerine devretmiştir; böylece devlet “kamu düzeni, kamu düzeni” deyip durduğumuz huzur ve esenlik ortamını, eski tâbirle ‘nizâm-ı âlem’i sağlayacağına dair taahhüt altına girer. Vatandaşlar da bir hak gasbıyla karşılaşınca zabıtaya ve adalete başvurur; devlet de onları korur. Oysaki bazı birtakım ülkelerde hükümetler, devlete silah çekmiş bazı silahlı elemanlarla uğraşırken altta kalınca, “tamam tamam siz kamu düzenini bozmayın, ben de sizi affedeyim” deyince silahlı elemanlar, “hadi ordan, silahı da bırakmam, canımı sıkarsan senin o kamu düzenini filan da çok fena yaparım” karşılığını vermişler ve ‘aa’ dediklerini de yapmışlardır.
Tam bir açmazla karşılaşan ve ‘aşağı tükürsen halk, yukarı tükürsen hukuk’ vaziyetinde debelenen kamu düzenimizin imdadına Sayın Başbakan tam zamanında yetişerek paradoksu çözüvermiştir. Buna göre eğer eşkıyanın, (afedersiniz geri alıyorum, paralel yapılanmadan daha ehven-i şer durumdaki silahlı PKK unsurları) şehirde staj yapan gençlik kolu üyeleri halkımızı molotof kokteyline alıştırmaya, yani atmaya kalkışırlarsa halkımız da tabiatiyle boş durmayacak ve kendini savunmaya başlayacaktır. Bu harikulade bir doktriner çözümdür ve daha önce kimsenin aklına gelmemiş olması inanılır gibi değildir. Üstelik uygulanması için devlet bütçesinden zırnık bile çıkmayacaktır (Bkz. Zırnık bile koklatmadım fıkrası!). Halkımız artık keser, kürek sapı, nacak veya olmadı pala veya döner bıçağı gibi rutin hayatın içindeki savunma aletleri ile kendini koruyacak ve kamu düzenini bir güzel sağlayacaktır. Bu arada doktrine, “Esnafımız icabında askerdir, alperendir, şehittir, gazidir, kahramandır” sözleriyle ilham veren ulu şahsiyeti minnetle anmadan geçmek ayıp olur.
Yahu çok merak ediyorum; o antidepresanın adı neyse bir tane de ben içeyim hocam, n’oolur!
Yazarlar
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.07.2016
13.07.2016
11.07.2016
10.07.2016
8.02.2016
7.02.2016
6.02.2016
4.02.2016
3.02.2016
2.02.2016