Aydın ENGİN
Döndüm ve nihayet masa başına oturup, bilgisayarı açıp bir, hatta birkaç yazı döktürebilirim. Afganistan’da da yazabilirdim elbet. Geri kalmış, yoksul bir ülke dedikse internet yok demedik. Yalnız biraz pahalı. Başkent Kabil’de evinize internet bağlantısı kurmak isterseniz ayda 420 doları gözden çıkaracaksınız. İşin tuhafı buna da şükür diyenler çok. Çünkü birkaç ay öncesine kadar 1200 dolarmış. Hükümet bu miktarı pek insafsız bulmuş ve nihayet ciddi bir fiyat indirimi sağlanmış ve ayda 420 dolara inmiş.
Yeni fiyat epey “insaflı” değil mi ?
* * *
Evet, artık Kabil’de geçen beş günün izlenimlerini, gözlemlerini, anılarını “Engin Çelebi Seyahatnamesi” adı altında yazabilirim.
Ama nasıl yazmalı?
Gözle görünmeyince anlaşılması mümkün olmayanı sözle nasıl anlatmalı?
Kabil ya da Afganların ağzıyla: Kabul…
33 yıl önce de bu kentteydim ben. Tamam yeryüzünün en güzel, en bakımlı kenti değildi. Ama yine de güzeldi. Ressam olacakken kamyon kasası boyacısı olmuş hünerbazların binbir renge boyadıkları kamyonların cirit attığı sokakları, taaa Hindukuş vadilerinden gelip kentin ortasında nazlı nazlı akan Kabil Irmağı, çok yoksul ve çok canayakın yakın insanları ileinsanın içini ısıtan bir Asya kentiydi. Asyanın kuzeyi ile güneyini, doğusu ile batısınıbağlayan, isterse de kilitleyebilen, kadim kervan yollarının ana uğrağı ve durağı Afganistan’ın başkentiydi…
Peştun, Tacik, Hazara, Özbek, Beluc, Azeri, Türkmen, Aymak, Kırgız… Asyanın bu kadim kavimlerinin içiçe, itişerek, kakışarak, sevişerek, kız alıp vererek, düşmanlaşıp silah çekerek bir arada yaşadıkları ve yaşayamadıkları Afganistan’ın kalbi Kabil…
33 yıl dile kolay. Neredeyse iki kuşak.
Bu kadar uzun bir zaman diliminde bir kent ne olur?
Büyür. Ağır da olsa gelişir.Mesela elektriksiz semtlere elektrik gelir. Irmak boyu halkın soluk alıp vereceği, gezineceği bir park gibi tasarlanır. Ağaçlandırılır. Kanalizasyon sistemi kurulur, varolan yayınlaştırılır; ırmağa lağım akıtılması yasaklanır. Ana caddelerle yetinilmez, ara sokaklar da düzeltilir, asfaltlanır.
İç savaşta Kabil büyümüş. 400 binlik nüfus patlamış 5,5 milyonu aşmış.
Ama iç savaşta kent tahrip olmuş. “Tahrip” Arapça harap kökünden geliyor ve bugünkü Kabil’i anlatmak için pek yetersiz kalıyor. Epey düşündüm ama uygun sözcüğü bulamadım. Belki de yeryüzünün bütün dillerini tarasam yine de bugünkü Kabil’e anlatabilecek uygun bir sözcük bulamam. Belki de zaten öyle bir sözcük, öyle bir kavram yoktur.
Yazının girişindeki “Gözle görmeden anlatılamayacak olanı sözle nasıl anlatmalı” sorusunu şimdi bir daha okuyun. Yazıcılık mesleğindeki bugünkü çaresizliğimi ve neden ağlamaklı olduğumu anlayın.
Neden ve nasıl mı ?
Yarını ve izleyen günleri bekleyeceksiniz…
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021