Aydın ENGİN
Önce G20 doruk toplantısı için Almanya’ya giderken uçağındaki gazetecilere konuştu:
“...Yargı süreci devam ediyor. Enis Berberoğlu ile ilgili verilen karar önemli bir adımdır. Bağlantısı nedir? Yurtdışına kaçmış olan kişidir. Servisi yapan bu. Bunun dışında birinci mahkemelerden çıkan kararlar var. Bunların temyizi mümkün olduğu için dikkati çekmiyor. Yıl sonuna kadar ciddi manada mahkûmiyet kararları gelecektir diye düşünüyorum...”
Henüz bitmemiş bir yargı sürecinden söz ediyor. Enis Berberoğlu arkadaşım içinse bir ağır ceza mahkemesinin (bence hukuksal değil siyasal) bir kararı var: 25 yıl hapis. Şimdi dosya Yargıtay’a gidecek ve kesin kararı orası verecek.
İyi de kendini “başyargıç” olarak gören ve sahiden de fiilen “başyargıç, en büyük yargıç, esas kararı veren yargıç” olan AKP Reis’inin verdiği fetva böyle demiyor. Enis Berberoğlu’nun besbelli ki cezası kesinleşmiş. Yargıtay kararı bir biçimsel aşamadan ibaret.
Reis bu fetva ile de yetinmiyor ve ekliyor: “Yıl sonuna kadar ciddi manada mahkûmiyet kararları gelecektir”.
Anlaşıldı.
Reis kararı vermiş, hükmü kesmiş. Yargıtay aşaması filan artık hikâye...
Şimdi şu anda sürüp giden davaları şöyle bir gözünüzün önüne getirin.
Sanıklar ve avukatlar bu cümleyi okuyunca “Ulan harıl gürül savunma hazırlıyoruz ama anlaşılan bu nafile çaba” demeyecekler mi?
Daha önemlisi. O davaları görmekte olan anlı şanlı yargıçlar “Beraat verirsek Reis’i yalanlamış olacağız. Reis’i yalanlamak ne söz, onun görüşlerine katılmamak bile haritadan yer beğenmek anlamına geliyor” demeyecekler mi?
Ne yani, biz sanıklar, bizleri savunan ya da savunacak avukatlar, hele hele o yargıçlar “Ama anayasada Türkiye’nin bir hukuk devleti olduğu yazıyor” diye kendilerini avutacak kadar salaklar mı?
Galiba “Elveda hukuk” deyip “Peki şimdi ne olacak, ne yapılacak” sorusu üstüne kafa patlatmak gerekiyor...
***
AKP Reisi bu incileri saçtı, ardından Almanya’nın en itibarlı gazetelerinden Die Zeit’ın yayın yönetmeni ile bir söyleşi yaptı. Soruları cevapladı; soruları sorularla karşıladı; her şeyin en doğrusunu bildiği için hem hukuk dersi verdi hem de gazetecilik dersi.
Gazeteci arkadaşım, Die Welt gazetesinin Türkiye temsilcisi Deniz Yücel’in iddianamesi yazılmadan, tek kişilik hücrede aylardır içeride tutulması üstüne Die Zeit sordu:
“Kariyerimde sağ ve sol kanattan birçok teröristle ve ek olarak terörle suçlanan birçok insanla röportaj yaptım. Bu tür şeyleri yapan gazetecilerin gerçekten terörist veya terör destekçisi olduklarını düşünüyor musunuz?”
Reis kendinden çok emin. Çünkü o her şeyin doğrusunu ve doğrunun da doğrusunu biliyor...
Duraksamadan cevapladı, bizlere meslek dersi verdi:
“Bana göre bu kişi teröristlerin destekçisidir çünkü biliyor ki karşısındaki terörist. Bir teröristle ne konuşmak isteyebilirsin? Ve bunu nerede yayımlatmak isteyebilirsin? Bir teröristin düşüncelerini yayımladığında, bu ne oluyor? Bu terörizm yayınının kendisidir.”
Vay be!..
Yandık ki fena yandık.
Türkiye’de Kandil’e gidip PKK yönetim kademesindekilerle söyleşi yapan, benim bildiğim en az 10 gazeteci var.
Şey...
Bunlardan biri de benim.
Demek ben ya da Kandil’e, Erbil’e, Bekaa Vadisi’ne gidip söyleşiler yapan gazeteciler terörizm propagandası yapmışız.
Dahası, ben Afganistan’da daha sonra Taliban saflarında yer almış “Mücahit reisleri”nin en ünlüsü Hikmetyar ve Rabbani ile de söyleşi yapıp yayımlamıştım.
Keza Kosova’da şiddeti mücadele yöntemi olarak seçmiş UÇK gerillalarının şeflerinden biri ile de söyleşi yapıp yayımlamıştım.
Ayrıca Ürdün’deki Filistin kampında İsrail’in hedefindeki bir gerilla komutanı ile de söyleşi yapmıştım.
Ayrıca...
Hayır... Susuyorum.
Sadece “İnşaallah Reis’in bu incilerini bir savcı okumamıştır ve durumdan vazife çıkarıp gel bakalım Aydın efendi” demeyecektir diye dua etmeye gidiyorum.
Benim dua da kabul olmaz ama ne yapayım?
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021