Aydın ENGİN
Adı: Gülnaz Zıraplı.Mektup yağıyor. Kimi kâğıda yazılmış, kimi e-mektup olmuş bilgisayarımın ekranına konmuş mektuplar. Ya hapisteki bir kadın ya da erkekten geliyordur ya da hapistekinin eşinden, anasından, babasından. Masamın üst çekmecesini tıklım tıklım dolduran mektuplar...
Kimi çok eskiden geldi. Kimi pek taze. Hiçbirini çöpe atmadım, Bunu aklımdan bile geçirmedim. Her biri bir acı çığlığı. Her biri adalet arayışı. Her biri sıradan bir gazeteciden bir yardım, bir destek, bir umut bekliyor.
Gazeteci çaresiz. tomarlarla mektup canını acıtıyor, içini üşütüyor. Elinden bir şey gelirmiş de yapmamış gibi bir suçluluk duygusu gazeteciyi kemiriyor.
***
O tomarlardan bir mektubu rastgele çektim.
Gülnaz Zıraplı yollamış.
Obir babaanne. Fatih bebeğin ninesi. Oğlu ve gelini tutuklu. Mektubu bir kez daha okudum. Okurken hemen hatırladım. Özellikle “...Biz çiftçiyiz Aydın bey, tütün tarlasında, güneş altında büyüttüm ben çocuklarımı. alın teriyle. haram lokma almadan. Çok zor şartlarda okuttuk...” cümlesi zaten belleğimdeydi.
Ege çocuğuyum ben. Kavurucu Ege güneşinde tütün dikmenin, tütün çapalamanın, tütün kırmanın, tütün dizmenin ne demek olduğunu bilirim.
Fatih bebeğin ninesinin mektubunun tümünü buraya koyamam. Ama atlaya sıçraya aktaracağım:
“...Oğlum geçen sene 10 ekim deiçeriye alındı. Uşak Üniversitesinde Tekstil Mühendisliği araştırma görevlisiydi. Okuldan ihraç da ettiler mi bilmiyoruz. Bu işlerden eşimde anlamaz ben de. Cahiliz biz. Terör örgütüne yardım ve yataklıktan içeri alınmıştır dedi avukat bize. (….) Sonra da şikayet üzerine eşi alındı. Temmuzdan beri gelinim de içerde. İddinamesi bile hazırlanmamış. O yüzden mahkemesi de kesilemiyor dedi avukat. (…) Ben Denizli’nin Kale ilçesinde oturuyorum. Şu ramazan ayında sırf cezaevindeki oğlumla gelinime ve torunuma maddi yardımda bulunmak için hem oruç tutup hem de gece gündüz tarlada çalışıyorum. başkalarına ameleliğe gidiyorum. Gelinimi Uşak’tan Bursa Yenişehir kapalı cezaevine aldılar. Oğlumu da Uşak’tan Ödemiş kapalı cezaevine aldılar. Gelinime aylardır gidemiyoruz Bursa bize uzak. Maddi sıkıntılarımız var. Anca Ödemiş buraya yakın olduğu için iki ayda bir oğlumuzun açık görüşüne gidebiliyoruz. Sadece iki ayda bir. Aslında her hafta görüşü var ama yol parası zor bizim için. (...) Artık nereye başvuracağımı kimlere sesimi duyuracağımı bilemedim. Şu mübarek Ramazan ayında elimizden tutup yardımcı olmanızı bekliyorum Aydın bey... Artık evlatlarıma, torunuma kavuşayım; çocuklarım da çocuklarına kavuşsun...”
***
Bu kadar.
Yüzlerce mektuptan herhangi birini çekip aldım ve sizlerle paylaştım.
Bazen (son zamanlarda sık sık) bu mesleğin güneş altıda buza, fırtınada kuma yazı yazmaktan farkı olmadığını düşünüyorum.
Mesela ne yaptım bugün ben?
Bir okur mektubu ile Tırmık’ı doldurdum da günü mü kurtardım?
İçimin acısını sizlere de aktarmayı mı denedim?
Buza yazı mı yazdım?
Bilmiyorum..
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021