Aydın ENGİN
Başlık size bilmece gibi gelmiştir. Başlangıçta bana da öyle gelmişti. Kimini düşüne düşüne, deneye deneye çıkardım, kimilerini beceremedim, hukukçulara sordum.
15 Temmuz darbe girişiminden önce, hatta 17/25 Aralık ses kayıtlarının yayınlanmasının hemen ardından AKP iktidarının başlattığı çok geniş kapsamlı "FETÖ'cü avı" ile gözaltına alınan, tutuklanan, hüküm giyen, tahliye edilmiş olsa bile KHK ile işinden atılanların buluştuğu bir "mail grubu"ndan söz ediyorum. Benzeri birkaç grup daha var. Birbirleri ile de pek dost değiller. Ama sözünü ettiğim mail grubunun başlığı çok ilginç: KHK-FETO Mağdurları ve Etkin Pişmanlıktan Faydalananlar...
"KHK mağdurları"nı anlamak zor değil. Kamuda çalışırken AKP Reisi'nin kanun sayılan buyruğu ile işinden çıkarılanlar.
FETÖ mağdurları ise o kadar yalın değil.
Kimileri vaktiyle Gülen Cemaat'ine katıldıkları için gözaltına alınan, tutuklanan, hüküm giyenler. Bunlar zamanında Cemaat'e yakın oldukları için mağdur edilenler.
Ama bir de FETÖ diye anılan ve en tepesinde Fethullah Gülen nam zatın bulunduğu örgütlenme yüzünden mağdur olduklarını düşünenler var ve hiç de haksız değiller. Fethullah Gülen'e de, bir zamanlar Cemaat'in vitrininde yer almış, gazetelerde köşe yazmış, TV'lerde boy göstermiş ve şimdilerde yurtdışına tüymüş olanlara da, Cemaat'in gizli örgütlenmesinde yer almış ve anlaşılan 15 Temmuz'daki darbe girişiminin içinde ya da kıyısında kenarında görev almış olanlara da ateş püskürüyor, lânet okuyorlar.
Gel gör ki mail grubunun adı bu kadar değil: Etkili Pişmanlıktan Faydalananlar...
Pişmanlığı anlıyorum da etkilisi nasıl oluyor acep?
Siyasal bağlamda da, mahkeme önünde de. Savcı ifadesinde de hiç pişman olmadığım için anlayamadım. Sordum. Grup yazışmalarında EP kısaltması ile kullanılan etkili pişmanlık ile pişmanlık arasında ciddi bir fark var(mış). Bence rezil bir fark. Etkili pişmanlık için polis ifadesinde, sorguda savcıya, mahkeme önündeyse yargıca isim vermek gerekiyormuş. "İsim vermek" grupta kullanılan bir deyim. Aslında bal gibi muhbirlikdemek. "Filanca falanca Cemaat üyesidir. Filanca ev ablasıdır. Falanca bilmem ne imamıdır" gibi bir ihbar dizisi...
Yazışmalardan anladığım kadarıyla, ki anlamak hiç de zor değil, bir zamanlar Cemaat üyesi olmuş, cemaate yakın durmuş, cemaate parasal kaynak sağlamış (aidat?), "sohbet"lere katılmış, Bank Asya'ya para yatırmış, evinde Gülen'in kasetleri bulunmuş, bunların bazılarını yapmış, bazılarını yapmamış, hepsini yapmış, çok azını yapmış falan filan...
Sonuçta işten çıkarılmış, eşi dostu, hatta akrabaları ona vebalı gibi bakmaya başlamış, iş yok, güç yok, geleceği kararmış ve kurtarabilmek için "EP yapmış". Tanıdığı birkaç kişinin "ismini vermiş" yani Gülen Cemaatı ile ilişkileri olduğunu söylemiş. Büyük olasılıkla polis ifadesinde, savcılık sorgusunda, duruşma tutanağında sözleri "FETÖ üyesi olduklarını söyledi" diye geçmiş.
* * *
Şimdi derin bir utançla kavruluyorlar... diye düşündünüz mü?
Ben de öyle düşünmüştüm. Ama öyle değil. Suçluluktan çok "Bunları yaptığıma göre kurtarır mıyım" diye mail grubundakilere akıl soruyor, danışıyor, umut süzmeye çabalıyor.
Uzun uzun örnekler sıralamayacağım. Bir örnek sanırım yeterli. Adını (aslında büyük olasılıkla takma ad kullanmış ama yine de) vermeyeceğim, ama gruba yazdığı e-postadan bir bölüm aktaracağım.
"... ben 701 nolu KHK ile ihraç olmuş polis memuruyum. (...) 2012 Haziran ile 2014 mart aylarında evlerinde kaldığımı beyan ettim. (...) Evde kalan ve sohbetlere gelen yaklaşık 10 isim verdim. Yalnız emniyetteki ifademde polis okuluna kimle gittiğimi öğrenmek için baskı yaptılar. Ben de gittiğim arkadaşın ismini verdim. (...) Şimdi öğrendim ki son ismini verdiğim arkadaş aktif çalışıyormuş.
Sorum şu:
Diğerleri zaten ihraç olmuş, inkâr edemezler ama son şahıs büyük ihtimal benim beyanım ile ihraç olacak. Yalnızca 2 kere gittiğim için kanıtlayamam da. Yani bana iftira davası açarsa kazanabilir diye düşünüyorum. Böyle bir durum olursa mahkeme ne kadar tazminat ödememe hükmeder?...)
Çürümeyi, ahlâki çöküşü görüyor musunuz? Muhbirlikle ilgili en küçük bir vicdani duyarlık yok. Sadece acaba tazminat ödemek zorunda kalırsa ne kadar ödeyecek?
Benzer yüzlerce örnek sayılabilir. Ama sorun birilerini sergilemek, suçlamak değil.
"Bu çürümenin, bu ahlaki çöküşün sebebi nedir" sorusuna cevap aramak.
"Onlar zaten öyleydiler" gibi bir cevap hem ucuz, hem yanlış bir cevap.
Bugün herhangi bir tehdit, mesela tutuklanma, KHK ile işten atılma tehlikesi olmadan yaşamını sürdüren mesela Nakşibendi tarikatının çeşitli kollarından birinde "mürit" olmuş, toplantılara katılan, zikir ayinlerinde yer alanlardan hiç bir farkları yok.
Tek fark kendini tarikat olarak adlandırmasa bile bal gibi tarikat olan ve Nurculuğun bir kolu olan Gülen Cemaatı'nda yer almışlıktan ibaret.
* * *
Karar yazarı Ahmet Taşgetiren'in çok isabetli tanımlamasını ödünç alacağım:
İhanet takımı ve ibadet takımı...
Ülkenin dört bir köşesinde sürüp giden FETÖ davalarında tutuklanan, halen hapiste olan ya da tahliye edilmiş ama KHK ile işinden edilmiş, herhangi bir çalışma olanağı tümüyle tıkanmışların büyük çoğunluğu Gülen Cemaatı'nın İbadet takımı'ndan...
Taşgetiren'in ihanet takımı diye adlandırdığı, az ya da çok darbeye bulaşmış, en azından desteklemiş, gizli örgütsel ilişkiler içine girmiş olanlar ise ya yurtdışına tüyüp paçayı kurtardılar ya da AKP içindeki güçlü ilişkileri ile yakayı sıyırdılar. Kimileri de epey yüksek rakamlara ulaştığı söylenen "FETÖ borsası"na yüklü miktarda dolar yatırıp kurtuldular.
* * *
Kendi aralarında özel bir dil oluşturmuş, "EP yaptım... CVYO (Ceza Verilmesine yer olmadığı kararı) vermediler... HAGB (Hükmün açıklanmasının geri bırakılması) aldım" gibi cümleler kuran bu insanlardan ihbarcılığı bu kadar olağanlaştırdıkları, içselleştirdikleri için tiksinmek mi, yoksa bu ölçüde bir ahlaki çöküşten dolayı acımak mı gerek?
Bilmiyorum.
Kararsızım...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021