Aydın ENGİN
Yedi gün önce yayımlanan Tırmık’ta cumartesi günlerini kendime ayırdığımı, o gün yazmaktan bana (ve sanırım size de) gına gelen siyasete yer olmadığını, yazarken bana da keyif veren "harbiden mavra" yazacağımı ilan etmiş idim.
İyi ki etmişim. Epey, hem de "epey epey" olumlu tepkiler aldım. T24’de cuma günleri "Düzeyli Magazin" okuyan "Cihangir ülkesi"nden bile üç, dört kişi o Tırmık’ı okumuş ve hoşlanmış.
O kadar yani.
Demek doğru yoldayım. Öyleyse yola devam…
Buyrun..
* * *
Biliyorum, günün konusu Karadeniz’de açıklarında doğalgaz bulundu müjdesi.
Sahiden bulunduysa sevinmek gerek. Ama yoğurdu üflemek de bizim mesleğin gereği. Yani "Gaz mı bulundu, bize gaz mı veriliyor" sorusuna kesin cevap vermek için henüz erken.
Bekleyelim. Umutlanalım, ama ancak emin olduktan sonra sevinelim…
Bizim Barış Soydan, T24’de ekonomi yazıyor. Aslında "sonradan olma" gazeteci. Ama dünkü yazısıyla bizim gibi "önceden olma" gazetecileri ters köşeye yatırıyor, bazan nal toplatıyor. Doğal gaz müjdesiyle ilgili yoğun ve sağlam bilgi içeren yazısını okumadıysanız bence mutlaka okuyun. Yani burayı tıklayın.
Ayrıca çeşitli uzmanların görüşleri T24’te ve başka haber sitelerinde yer aldı. Hemen hepsinin ortak noktası "Yoğurdu üfleyerek yiyelim; doğalgaz bulundu diye Türkiye köşeyi döndü sanmayalım" cümlesiyle özetlenebilir.
Besbelli, doğalgaz "müjdesi" üstüne nasıl olsa önümüzdeki günlerde ister istemez değinilecek. Öyleyse "harbiden mavra"ya ayırdığım cumartesi "Tırmık"larına devam edebilirim.
Bilmeyenler için açıklayayım: Mavra belli bir amacı olmayan, keyif veren, vakit geçirmeye yarayan, can sıkıcı sorunlardan bir süreliğine ayrılmak, bir arkadaşın deyimi ile "kafayı boşaltmak" için yapılan sohbetlere denir. En esaslı mavra hapishane koğuşlarında yapılır. Mapusdamında geçmek bilmeyen günler, saatler mavra sayesinde katlanılabilirlik kazanır. Sanırım "mavra" terimi de hapishane argosundan türemiştir.
Alın size bir hapishane mavrası.
* * *
Selimiye Kışlası'nın güneye bakan tarafında dördüncü kat koridorunun iki ucu kum torbaları ile kapatılıp, onların ardına da silahlı nöbetçiler dikilip hapishaneye çevrilmişti. 1979 Kasım’ıydı. Yine sıkıyönetim vardı ve gazetecilik gibi belalı bir meslekte olduğum için ben 1971’in 12 Mart’ından o güne dördüncü kez Selimiye hapishanesine konuk edilmiştim.
Hapishaneden sorumlu bir subay (galiba yüzbaşıydı) ne kadar güçlü biri olduğunu tutuklulara kötü davranmakla kanıtlamaya çalışan bir herifti. Sular kesiliyor, iyiden iyiye bastan kış soğunda kaloriferler bilerek kapatılıyor, tuvaletler pislik içinde yüzüyor, asker karavanası ile gelen yemekler bilerek bekletilip buz gibi çorba, yağı donmuş kuru fasulye, bulaşık tezgahından geçmediği bilinçi olarak belli edilen tabaklarda önümüze sürülüyordu.
Dört koğuş, koridordaki volta saatinde kararlaştırdı ve bütün koğuşların temsilcileri koğuşlardan birinde akşam toplandı. Tartışıldı ve direniş kararı alındı.
İyi ama, direneceğiz tamam da ne yapacağız?
Bu da tartışmaya açıldı. Sanırım hem Selimiye tecrübemden, hem yaşımdan dolayı "kolaylaştırıcılık" görevi benim üstümde kaldı.
Çeşitli direniş yöntemleri ortaya atıdı, her biri üstüne hangisinin daha etkili olacağı sorusuna cevap bulmak üzere tartışma yürüdükçe yürüdü, sürdükçe sürdü.
Her hapishanede zaten zor olan hapishane koşullarını daha da zorlaştıran birileri mutlaka çıkar. Orada da bunlardan biri vardı. Keskin solculuk oyununu kimselere bırakmıyordu. Bir yandan tek hüneri olan tesbih çevirmede "show" yapıyor, bir yandan da önüne gelene "Bu revizyonist… O oportünist,… Şu uzlaşmacı… Bu sol sapma… O sağ sapma" diye fetva veriyordu.
O günkü "direniş toplantısı"nda tesbihini hünerle döndürerek ve konuşanları dudaklarının kıyısına yerleştirdiği küçümseyici bir gülücükle sessizce dinledi. Hiç söze girmedi.
Tartışma biter ve bir direniş biçiminde uzlaşma sağlanmak üzereyken pat diye lafa girdi:
- Bunlar hiçbir işe yaramaz. Kimse iplemez…
Eh, kolaylaştırıcı benim ya, ister istemez sordum:
- Senin önerin ne? Bir önerin var mı?
O sinir bozan gülücüğü yitirmeden cevapladı:
- Var. Var tabii.
- Söyle hele….
- Biri kendini yaksın…
Tıssssss!..
Koca koğuşu tam bir sessizlik sardı. Herkes bana bakıyor, bir şey söylememi istiyor gibi bir duyguya kapıldım. İçimden fışkıran öfke bana benim bile şaştığım cümleleri art arda söyletti:
- Haklısın. Bu çok etkili bir eylem olur. Bütün taleplerimiz kabul edilir.
Bütün koğuş hayrete, dehşete, şaşkınlığı düştü. Hiç beklemedikleri birinden gelen bir cevaptı bu. TKP’li, "profesyonel devrimci" filan olmayan, eline silah almamış bir "burjuva gazetecisi" konuşmuş ve bu sapık eylem önerisini haklı bulmuştu.
Bizim tesbih sallama ustasının hayretle açılan gözlerinine bakarak devam ettim:
- Önce sen kendini yakacaksın. Sonuç alamazsak senden sonra da ben.
12 Eylül sonrasında yer gösterme sırasında kaçıyor diye vurularak öldürülen, o gün bugün içimde kanayan bir yara olan Zeki Yumurtacı, adı gibi zeki gözlerinde sevimli gülücüklerle benim cümleyi tamamladı:
- Aydın abiden de sonuç alamazsak, sıra bende… Sonrasını siz kalanlar sonra düşünürsünüz artık…
Güleceğim ama koğuştaki ciddiyet buna engel. Bizim tesbih hünerbazının suratı morardı. Koğuştaki bütün gözler ona çevrili. Morluk iyiden iyiye arttı. Kekeledi:
- Ben öyle demedim ki… Ben şey dedim…
Zeki Yumurtacı ile aynı anda konuştuk:
- Öyle dedin oğlum. Biri kendini yaksın dedin.
* * *
Şimdi size on puanlık soru.
Tahmin edin bakalım, bu durumda ister istemez bir şey söylemek zorunda olan "tesbihçi" ne dedi?
Uğraşmayın, bulamaz, tahmin de edemezsiniz.
- Benim yakmam doğru olmaz. Ben devrime lâzımım…
Hiç kimse kahkahasını tutamadı. Koğuşta, koridorun sonundaki gardiyan erleri bile telaşlandıran bir kahkaha patladı. Ardından da birinci sınıf bir mavra...
Yazarlar
-
İsmet BerkanTrump’ın Gazze Planının Ak Parti çevresinde yarattığı derin çatlak 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTrump kuzulara şah olunca… 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsıl sorunumuz TL değil dolar enflasyonu 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasOrtada aslında bir ‘plan’ yok 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021