Aydın Selcen
Bıkkınlık, yarım milyondan fazla insanın hayatını yitirdiği, nüfusun yarısının içeride, yarısının dışarıda sürgün olduğu, üstelik günün sonunda “diktatörün” işbaşında kaldığı Suriye dosyası için belki etik olmayan bir duygu. Ne var ki, bıkkınlık Suriye konusunda küresel ve bölgesel oyuncuların da güncel yaklaşımını doğru yansıtıyor. İstenen Suriye dosyasının kapanıp, arşiv raflarına kalkması.
Başlığı okudunuz. Yahut “almazsan S-400’ü, kalamazsın Idlip’te” bir başka başlık olurdu. Olurdu ama tatsız olurdu. Diplomasi tatsız meslek. Aynı konuda önceki yazılarımdan birinin başlığı daha geneldi, belki anımsarsınız: “Putin’le geleni, Putin yolcular.” Acaba o aşamaya geldik mi? “Noktasında” moda terim malum, bugünlerde.
Hani değerli bir iktisat hocamız artık viral olan çözüm önerisini “ben olsam ne yapardım biliyor musunuz?” diye kendi sorup, yine kendi “şak…” diye yanıtlıyor ya, benimki biraz o hesap. Ama aslında bu köşeyi düzenli okuyanlar, kendi içinde tutarlı biçimde baştan beri asıl yapılması gerekenin hem Suriye Demokratik Meclisi (SDM) hatta doğrudan PYD üzerinden Kürtlerle, hem Şam ile doğrudan diplomasi olduğunu savladığımı bileceklerdir.
ArtıTV’de her Çarşamba akşamı canlı yayınlanan Dünya ve Biz’in son programında konuğum olan Prof. Dr. Serhat Güvenç “biz ne kadar zamandır konuşuyoruz Suriye’yi?” diye retorik bir soru sorduğunda, diğer konuğum Soli Özel “2011’den beri” diye içgüdüsel olarak tamamlamıştı sözünü. Dikkatli izleyici sanırım her üçümüzde de belirli bir bıkkınlık sezmiştir.
Bıkkınlık, yarım milyondan fazla insanın hayatını yitirdiği, nüfusun yarısının içeride, yarısının dışarıda sürgün olduğu, üstelik günün sonunda “diktatörün” işbaşında kaldığı Suriye dosyası için belki etik olmayan bir duygu. Ne var ki, bıkkınlık Suriye konusunda küresel ve bölgesel oyuncuların da güncel yaklaşımını doğru yansıtıyor. İstenen Suriye dosyasının kapanıp, arşiv raflarına kalkması.
Aynı programda yine Prof. Dr. Güvenç, “Türkiye S-400 alımından bu aşamada vazgeçerse, sonucuna Idlip’te katlanmak zorunda kalabilir” ikazında bulunuyordu. Bu öyle bir diplomatik yumak ki, hükümetin yahut başkanın bize pazarlamaya çalıştığı gibi su geçirmez bölmelerden oluşmuyor. Elimizdeki bileşik kaplar. İran yaptırımları, F-35, S-400’ler, Idlip, Kürt meselesi, ekonomik kriz, Halkbank’a ceza, yeni dava, RF ile, Almanya ile, ABD ile “ikili” sanılan ilişkiler her biri diğerine bir yerinden dokunuyor.
Siz çıkıp 700 haftadır süren eylemlerinin neredeyse tamamını kendi döneminizde yapmış Cumartesi Anneleri’ni durduk yerde ağlatın, sonra yan yana dizilip AB reformlarına güzelleme yapın. Sizin kasa tamtakır, gidin kabadayı dış siyaset güdün. Moskova’da ayrı, Tahran’da ayrı, Vaşington’da ayrı, Brüksel’de ayrı saz çalıp, çaldığınız oyun havalarına tüm dünya avuçlarını patlatarak eşlik etsin diye bekleyin. Kusura bakmayın, “hepimizi üzerler Kamil…”
Mühendisler bizim gibi laf ebelerini küçümser: “İşin matematiği…” diye girerler kendilerinden emin ve müstehzi edayla söze. Nitekim Soğuk Savaş’ta büyük stratejistler de çıkmıştır matematikçilerden. Psikiyatrinin felsefeye mi, nörolojiye mi yakın bir bilim olacağı gibi bir tartışma alanı hariciye. Her ikisi de belki. “Ruh hastalıkları, özünde beyin hastalıkları mıdır” sorusunun yanıtını aramak gibi. “İşin matematiğini” oturtmak zor.
Hangi hatayı hangi bağlamda, hangi olayların kesişim noktasında, hangi arka plan önünde yaptığınız denli, gücünüzün ne olduğunu bilmek, gücünüzün ne olduğunu doğru ölçebilmek ve güçlü yanlarınız denli zafiyetlerinizin ayırdında olmanız da hayati. Bir yerdeki yanılgı, çorap söküğü gibi bir bozgunu tetikleyebilir. Atatürk’ün Ortadoğu’da uyguladığı gibi bazen zamanlı bir geri çekilme de, o günkü bozgundan daha ileri bir zamanda büyük zafer çıkarabilir.
Asker kafasıyla diplomasi olmayacağı savaşın dış siyasetin uzantısı olmasından belli değil midir? Meseleyi daraltıp çatık kaşla “efendim askeri konulardır” diyerek, Menbiç’ten kaç YPG’li nereden nereye çekildi sorusuna indirgerseniz, bir de bakarsınız koca yumak bir ucunda ABD, diğerinde Rusya, öbür tarafında ekonominiz, beri tarafında demokrasiniz çözülmüş gidiyor.
Di Lampedusa, “Il Gattopardo” romanının kahramanına “bizler parslar ve aslanlardık, yerimizi çakallar ve sırtlanlar alacak; ve tüm bunlar, parslar, çakallar ve koyunlar, kendilerinin haklı ve kalıcı olduklarına inanmaya devam edecekler” dedirtir*. Bizler ise kendi mahallemizde sokakta atışırsak “felsefe yapma lan!” deriz. Hariciyede onun karşılığı “icat çıkarma kardeşim, biz işimizi yapalım” uyarısıdır. İşten anlaşılan da posta-telgraf memurluğu ile zabıt katipliğinden ibarettir maalesef.
*“Noi fummo i Gattopardi, i Leoni; chi ci sostituirà saranno gli sciacalletti, le iene; e tutti quanti, gattopardi, sciacalli e pecore, continueremo a crederci il sale della terra.” Sondaki “yerin tuzu”, “pirüpak” diye de çevrilebilir. Ben anlamı biraz bükmeyi yeğledim.
Yazarlar
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.04.2025
23.02.2025
27.01.2025
9.12.2024
19.11.2024
11.11.2024
2.11.2024
1.08.2024
14.06.2024
14.04.2024