Ayhan ONGUN
İlk kez halkın doğrudan oy kullanacağı cumhurbaşkanlığı seçimlerine bir ay kala, açıklanan adaylara baktığımızda bu dönem de bir muhafazakar cumhurbaşkanımız olacağı kesinleşti.
Bilindiği üzere üç adaylı bir yarış olacak. Dikkat ederseniz, “halkın doğrudan oy kullanacağı” dedim, seçeceği demedim.
Çünkü hepimiz biliyoruz ki, bir kez daha bu siyasetçiler bizimle oynuyorlar.
12 Eylül anayasasının yürürlükte olduğu, seçim ve siyasi partiler yasasının değişmediği bir siyasal iklimde yapılan ve en az 20 “lidervekilin” imzasıyla ancak aday olunabilen bir seçim sürecine girdik.
İktidar partisinin Erdoğan’ı aday göstereceğini sağır sultan bile duymuş, tüm hesaplar yarı başkanlık sistemine göre hazırlanmışken, halk muhalefetten ne bekler?
AK Parti adayının aksine muhafazakar olsa bile, biraz daha sosyal, biraz daha demokrat ve belki biraz daha liberal bir cumhurbaşkanı adayı.
Bırakın sosyal ya da demokrat aday arayışını, muhafazakar kimliğinin yanında milliyetçilik yanı ağır basan birini aday göstererek bir anlamda kendi sonlarını da hazırladılar.
10 Ağustos, Türkiye de bir dönüm noktası olacak.
Politik doğrultusunu yitirmiş bir CHP ve” barış karşıtı parti” algısından kurtulamayan bir MHP, cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki tercih ve tutumlarıyla bir kez daha yenilgiye mahkum ettiler kendilerini.
Toplum yeterince tanımasa da, yıpranmamış, uluslar arası görevler yapmış, akademik kariyeri olan bir insanı, halkın beklentilerinin aksine aday göstererek Sayın İhsanoğlu’na da kötülük yapılmış oldu.
Şu an çatı partilerin tabanında oluşan rahatsızlık İhsanoğlu’nun şahsıyla ilgili değil.
Bir önceki yazımda da anlatmaya çalıştığım gibi” onurluca kaybetmek yerine, onursuzca kazanmayı” tercih etmiş olmalarına tepki gösteriyor insanlar.
Madem muhafazakar bir cumhurbaşkanı istiyordunuz, madem yalnızca temsil görevi yapsın, yetkilerini kullanmasın istiyordunuz; geçmişte Abdullah Gül’ e niye bu kadar karşı çıktınız.
MHP tabanının oyunu almak adına milliyetçi hassasiyetleri olan birini tercih edecektiniz madem, her iki partinin genel başkanları ilk turda aday olsalar, ikinci turda da fazla oy alanı diğerleri destekleseler belki bu denli tepki gelmeyecekti.
Kaldı ki, bunun örneği de var. HDP açıktan kendi eş başkanlarını aday göstererek onurlu kaybetmeyi seçti ve bence en doğrusunu yaptı.
CHP ittifak arayışını milliyetçi kesimde değil de solda arasaydı, her ne kadar sonunda mahcup ifadelerle çözüm sürecine destek vereceklerini açıklasalar da, olumlu bu adımı daha ileri götürüp, sürece destek verenlerle ittifak yapmayı deneselerdi!
Barışa giden yolda bahane arayanlar, yan çizenler, yerim dar diyenler; eninde sonunda siyaset arenasından silinecekler.
Mehter takımı gibi iki ileri, bir geri adımlarla, kimi zaman ayak sürüyerek, kimi zaman siyasi hedefleri uğruna erteleyerek de olsa çözüm sürecini gündemde tutan, bu konuda siyasi irade gösteren iktidarın elinden bu kozunu almadan; muhalefetin ne cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, ne de bir yıl sonraki genel seçimlerde şansı olacağını sanmıyorum.
Yaklaşık kırk yıldır terör ve istikrarsızlık sonucu halkı mağdur olmuş, çocuklarını anlamsız kavgalarda yitirmiş, faili meçhullerle sarsılmış ve toplumsal dengeleri altüst olmuş bu ülkede artık kim barış istiyorsa, kim halkın yanında yer alıyor ve halkın beklentilerine uygun sosyal ve ekonomik politikalar üretiyorsa halk onların yanında yer alacaktır.
Delege ağalığına dayalı bir siyasi partiler sisteminde liderlere bağımlı vekillerin ülkeyi yönetmesini istemiyor halkımız.
Amasız, fakatsız, önyargısız, çözüm sürecine destek ve barış istiyor bu halk.
Bu gerçeği görmeyenler yine başında ama, fakat diye başlayan sözde gerekçeler uydurmaya başlayacaklar tahmin ediyorum.
Yeter artık, bu halkı daha fazla kandıramayacaksınız.
Bu halkın ödeyecek bedeli, kaybedecek canı kalmadı.
Bu ülkede anaların gözlerinde yaş kalmadı.
Anlayın artık, siyaset yaptığını sananlar.
Hangi siyasi parti, hangi iktidar olursa olsun ama barış olsun, huzur olsun, kardeşlik, dostluk olsun.
İnanın barış olmayan bir ülkede cumhurbaşkanının kim olduğunun da önemi yok.
O zaman görünen o ki, bir dönem daha muhafazakar kimliği olan bir cumhurbaşkanımız olacak
Hayırlı olsun.
Yazarlar
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.08.2021
31.03.2021
17.03.2021
3.02.2021
23.10.2020
30.09.2020
28.07.2020
19.05.2020
15.05.2020
19.03.2020