Bejan MATUR
"Dövüşmeye utanmıyoruz da, konuşmaya utanıyoruz." Bu söz, İrlanda'nın başkenti Dublin'de katıldığımız toplantının ortasına yürek ferahlatan bir bilgelik olarak düştü.
Barışla ilgili duyduğum en güzel söz. Sahibi AKP İzmir milletvekili Mehmet Tekelioğlu. Çocukluğunun geçtiği Kayseri'den hatırlıyormuş deyimi. Anadolu insanının kadim bilgisinin karmaşaya yer bırakmayan derinliği ile adeta ahvalimizi özetliyor.
Başkalarının deneyimine bakmak biraz da kendimizdeki barış potansiyelini anlamamıza vesile olduğu için önemli. Geçtiğimiz temmuz ayında Belfast'ın bölünmüş sokaklarını gezerken düşünmüştüm bunu. Oradaki kadar derin bir ayrışmanın hiçbir zaman yaşanmadığı Türkiye'de barışı konuşmak neden hâlâ zor, anlamak gerekiyor.
Demokratik Gelişim Enstitüsü (DPI) biraz da bu amaçla bizleri yurtdışı deneyimlerini izlemeye davet etti. Türkiye'den bir grup milletvekili, akademisyen ve gazeteci barış adına, mikro ölçekte bir diyalog çabası için mesai yapıyoruz. Kavgayı devam ettirenlere 'bakın bu da var' demek için. İngiltere, İrlanda, İskoçya ve Güney İrlanda'dan sonra, önümüzdeki yıl, Galler, Güney Afrika ve İspanya'nın barış süreçlerini inceleyeceğiz.
DPI'ın direktörlüğünü üstlenen Kerim Yıldız, insan hakları alanında tanınan uluslararası bir avukat. KHRP (Kurdish Human Rights Project) ile başlayan çalışmaları Türkiye'nin Kürt sorununu çözmeye dönük barış arayışıyla devam ediyor. Bu amaçla düzenlediği toplantılarda söz konusu ülkelerin çatışma tarihine olabildiğince detaylı bir bakış açısı edinilmesi mümkün. Londra ve Belfast'tan sonra, Dublin'de gerçekleşen ikinci toplantıda da meselenin bütün taraflarını dinleme şansımız oldu.
Böylece geçen geziden kalan soruların, yanıtlanmamış konuların cevaplarını bulduk.
Dublin gezisinin son iki günü, bu söylediğimi kanıtlar cinstendi. Önce Sinn Fein partisinin efsanevi lideri Garry Adams ve sonra da Good Friday (Hayırlı Cuma) anlaşmasında imzası bulunan, İrlanda'nın eski başbakanı deneyimli politikacı Bertie Ahern ile görüştük. Tabii görüşmeler arka arkaya olunca Garry Adams'ın yanıtlamaktan kaçındığı soruların cevaplarını müzakere muhatabı vermiş oldu.
Garry Adams'ın medyada göründüğünden daha karizmatik bir lider olduğunu küçük bir not olarak belirtmek gerekiyor. Tıpkı Belfast toplantısında dinlediğimiz Garry Kelly gibi o da sahadan gelmiş olmanın doğal karizmasına sahip.
Garry Adams'ı bu kadar karizmatik ve popüler yapan, herhalde inandığı siyasi çizgide ısrar ederek barışı getirebilmesiydi. Her ne kadar muhalifleri tarafından, Kuzey İrlanda'nın çıkarlarını Hayırlı Cuma anlaşması ile heba ettiği söylense de hâlâ İrlanda'nın birliği için mücadele etmesi kendi siyasi hikâyesine ne kadar sadık olduğunu kanıtlıyor.
Toplantıda Garry Adams'a şu soruyu yönelttim: "Legal alandaki siyasetçilerin silahlı güçlere söz geçirmekte zorlandığı bilinen bir gerçek. Sizin IRA'yı silahları bırakmaya ikna edişinizin altında yatan sebep neydi?"
Aradan geçen bunca yıla rağmen hâlâ kendi ağzından duyulmayan deşifre olmamış "IRA militanı" sıfatını elbette bize de söylemedi. Ama bir sonraki gün dinlediğimiz eski başbakan Ahern'in kullandığı 'ayna' benzetmesi gerçeği açıklar cinstendi. Bertie Ahern, Sinn Fein liderleri ile IRA'nın ilişkisini anlatırken, "Sinn Fein yöneticileri IRA ile aynaya bakıp konuşuyordu." dedi.
Bu örneğe bakınca Türkiye'nin Kürt sorununda çözümün neden hâlâ uzak olduğunu anlıyor insan. Belki de BDP vekilleri aynaya bakıp konuşacak kadar sahayı bilmediğinden silahlar gömülmek bilmiyor. Yani sırrı dökülmüş bir aynayla iş hallolmuyor ne yazık ki.
O halde Türkiye'ye, aynanın arkasında duranlarla yahut aynanın önündekilere zemin sağlayarak konuşmak düşüyor. Yoksa barışın daha çok vakit alacağı tecrübe ile kaim. Türkiye'nin kaybedecek o kadar vakti var mı?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
30.12.2011
28.12.2011
23.12.2011
16.12.2011
2.12.2011
30.11.2011
25.11.2011
24.11.2011
18.11.2011
11.11.2011