Berat ÖZİPEK
Bir gazoz reklamı hatırlıyorum.
Üstü açık arabada genç bir erkekle genç bir kadın gayet neşeli gidiyorlar.
Erkek ağzını eğip büküyor, tuhaf sesler çıkarıyor, kadın da gazozunu içerken sürekli kahkaha atıyor.
Sonra ne mi oluyor, gazoz bitiyor. Erkek şirinlik yapmaya devam ediyor ama kadının suratı bir anda mahkeme duvarı.
Erkek ancak o zaman anlıyor baştan beri kadının onun yavan şakalarına gülmediğini. Kerametin kendisinde değil gazozda olduğunu.
**
Selahattin Demirtaş seçim sürecinde performansı en başarılı liderdi. Onun “bağlamadan başka bir şey çalmam” türünden esprili çıkışları Doğan ve Cemaat medyalarında geniş yer buldu. Ona ve partisine hiç olmadığı kadar geniş bir alan açıldı.
“Niye beni destekliyorsunuz?” diyecek hali yoktu elbette. Ben de olsam, onların bunu niye yaptığı hakkında zihnim çok net olsa bile, “beni desteklemeyin, bana ekranlarınızda sayfalarınızda yer vermeyin” demezdim.
Ama kerametin benim radikal demokrasi söylemimde olmadığını, onların beni yeniden şeytanlaştırmasının üç gün bile almayacağını bilirdim.
Ve iş seçim sonrası için tutum almaya geldiğinde, bu coşkulu atmosferin değil, beni vareden siyasi gerçeklerin gerektirdiği yerde dururdum.
**
Ama öyle olmadı.
HDP’yi vareden temel siyasi hedef Kürt Barışının tesisi ise durulması gereken yer bu değildi.
Ortada çok açık bir gerçek var: Tarihin önemli bir dönemecinde Çözüm Sürecini başlatan ve en üst muhataplık düzeyinde bir ilişki geliştiren aktör Erdoğan ve Ak Parti; ve CHP ile MHP bu düzeyde bir ilişkiyi fazla veya yanlış buluyor.
Ak Parti de HDP de hem çözüm, hem de seçim süreçlerinde hatalar yaptılar, bu doğru. Ama bütün bir gündemin gürültüsünü bir yana bıraktığınızda, süreci tamamına erdirecek olanlar yine onlardı.
Yapılması gereken, karşılıklı olarak oturup hataların dökümünü yapmak ve sağlıklı bir yol haritası üzerinde uzlaşmak olmalıydı.
HDP bu kez kilit partiydi üstelik. Tek başına iktidar olamamış bir Ak Parti’yle kuracağı hükümette eli çok daha güçlü olur, Çözüm Sürecini de pek tabii olarak Ak Parti’nin belirleyiciliğinden çıkarır ve gerektiğinde rest çekmesi için elinde hükümetin devamı gibi güçlü bir kartı olurdu.
Zaten çözüm için kalan da atla deve değildi.
**
Gelgelelim HDP, seçim öncesi kendisini bağlayan açıklamalarda ifadesini bulan o ruh halinden hiç çıkmadı. Kazandığı gücü çözümden yana ağırlığa dönüştürmek ve Ak Parti’yi masaya oturtmak için kullanabilirdi.
Ama o öyle yapmadı.
Ak Parti söylemini değiştirdiği halde, Demirtaş seçim öncesindeki sert ve polemikçi üslubunu seçim sonrasında da sürdürdü.
**
Bugün de diğer partiler koalisyon için bir araya gelirken, o aynı şekilde devam ediyor.
Dahası Türk solunun en arkaik, en Stalinist veya Kemalist unsurlarına gösterdiği nezaketin çok azını bile, halkın yüzde kırk birinin oyunu almış bir siyasi aktöre göstermiyor, ona karşı daha çok küçümseyici bir dil kullanıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hükümeti kurma görevinde yavaş davrandığı izleniminden hareketle “AKP bir aydır ülkeyi hukuksuz gayrimeşru şekilde yönetiyor” şeklindeki açıklamasındaki gibi abartılı bir orantısızlık var dilinde.
Başbakan Davutoğlu, Cumhurbaşkanından hükümeti kurma görevini aldığına dair nötr bir cümle yazıyor, “Hükümeti kurmam için görevlendirme muhtemelen bugün yapılacak” diyor, Demirtaş hiç gereği yokken “hadi canım inş ya” diyerek twitterdaki ergen sataşmalarını andıran bir dille dalga geçiyor.
“Göbeğini kaşıyan adamların partisi”ne sınıfsal nedenlerle tepkili kesimlerle ulusalcı ve islamofobik unsurların içini soğutuyordur bu tür giydirmeler.
Ama ne şimdi bu?
HDP bu mu?
**
Demirtaş’ın üslubuna yansıyan küçümseme ve abartılı tepkiyi, HDP’nin seçim sürecine takılıp kalmış olmasıyla açıklamak isabetli olmaz. Sorun, onun partisinin genel yaklaşımının bir yansıması.
Koalisyon görüşmeleri sürecindeki son açıklamalar, daha yumuşak bir dile dair umut verici bir işaret gibi görünse de bu olumluluk henüz genel yaklaşıma veya tutuma yansımış değil.
Sonuçta diğer partiler koalisyon için bir araya gelirken, HDP kendisini bunun dışında tutuyor. Adeta CHP’li bir koalisyonun moderatörü gibi davranıyor; Ak Parti ile koalisyon yapmaktansa MHP’li bir hükümete dışarıdan destek teklif ediyor.
Eğer MHP onunla aynı adaya oy vermeyi dahi yanlış bulacak ölçüde bir mesafe koymasa, HDP bunu da kabul etmeye razı.
**
HDP’de bir üslup ve yaklaşım sorununun açıklaması, muhafazakarlarda da sıkça görülen, kendisini laik Türk seçkinlerine yarandırma çabasıyla veya siyaset psikolojisine ilişkin başka türden bir sebeple ilgili olmayabilir.
Sorun bir üslup ve yaklaşım yanlışından daha derin olabilir.
Geldiğimiz aşamada KCK, “baraj yapımı” gibi sahiden “su”dan gerekçelerle çatışmasızlık sürecini bitirmekten söz ediyor. Kandil’den gelen mesajlar iç açıcı değil.
Şiddete dönüşe ilişkin endişe verici sinyaller var ve üsluptaki sorunun bu anlamda farklı bir okunması da mümkün görünüyor (yarınki yazıda bunu ele almaya çalışacağım).
Ama öyle veya böyle yazık oluyor.
Yazarlar
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.02.2025
16.01.2025
8.01.2025
20.11.2024
8.11.2024
30.10.2024
31.03.2024
25.11.2023
3.07.2023
18.05.2023