Berat ÖZİPEK
Şehir Üniversitesi yönetiminin YÖK kararıyla Marmara Üniversitesine devrine giden süreçte kimler hata yaptı? Üniversite iddia edildiği gibi hesap kitap bilmeden aldığı ekonomik kararlarla bu sonucu kendisi mi ortaya çıkardı, yoksa kaçınamayacağı biçimde kendisini bir sorunun içinde mi buldu? Her iki durumda da garantör üniversite olarak Marmara’ya devir zaruri miydi, yoksa ekonomik sorunlar el koymanın mazereti olarak mı kullanıldı?
Kişisel olarak para, banka, kredi işlerinden fazla anlayan biri olmadığım için, el koyma kararının iktisadi ve hukuki gerekçelerinden tatmin olmasam da bu konuda iddialı değilim. Ama kanaatim odur ki, Şehir Üniversitesi yönetimi kendisine atfedilen bütün bu hataları yapmış olsaydı dahi, eğer ortam ve şartlar farklı olsaydı, böyle bir karar alınmayabilirdi.
Şimdi ne yapmalı?
Bu aşamada makul olan, aynı zamanda garantörlerden de beklenmesi gereken, el koyma gerekçesinin sınırları içinde kalmak olmalı.
Bunun da iki anlamı var:
Birincisi, eğer el koyma gerçekten de iddia edildiği gibi üniversitenin mali bakımdan iyi yönetilmemesinden ve ödeyemeyeceği kadar bir borca girmesinden kaynaklandıysa, o zaman yapılanlar sadece mali alanla, para kredi meseleleriyle sınırlı kalmalı. Akademik hiyerarşiye, akademik yapı ve işleyişe dokunulmamalı.
Mali kararların alınması ve uygulanması devam ederken, akademik özgürlüğe müdahale anlamına gelecek hiçbir tasarrufta bulunulmamalı. Bu hem YÖK’ün hem de Marmara Üniversitesinin sorumluluğu.
İkincisi, para-kredi, borç-ödeme gibi konularda gerekenler yapıldığında, zaman geçirmeksizin Şehir Üniversitesi kurumsal kimliğine yeniden kavuşturulmalı.
Üniversite kimliği uzun bir zaman zarfında, yıllar içinde edinilen ve kısa zamanda kaybedilebilen bir değeri ifade eder. Bu anlamda Şehir Üniversitesi, Türkiye’de değerli bir kimliğe sahip olan az sayıdaki üniversiteden biri. Bilim Sanat Vakfı’ndan miras aldığı eleştirel İslami perspektifi de içeren güçlü entelektüel altyapısı, oraya her gittiğinizde evrensel anlam ve içeriğiyle “üniversite”yi hissettiren atmosferi, içinden geçtiğimiz çalkantılı dönemlerde öğrencileri ve öğretim üyeleriyle tüm akademik topluluğunun akademik özgürlüğünü tanıma konusundaki hassasiyetiyle, ülke için muhafaza edilmesi gereken bir fikir mecrasını ifade ediyor.
Bu sorumluluk herkesin
Sağcısı-solcusu ve Şehir Üniversitesi konusunda ayrışan taraflarıyla ülkede herkesin hemfikir olacağını düşündüğüm bir sorunumuz var: Türkiye kendi birikimini heba etmede ve sürgünlerini biçmede istikrarlı bir geleneğe sahip.
Şehir Üniversitesiyle ilgili olarak da böyle bir durumun yaşanmaması için, onu gelip geçici tartışmaların, kişilere ve ayrışmalara damgasını vuran gerilimlerin yörüngesinden çıkaracak şekilde sorumlu bir tutum almak gerek. Uzun yıllar içinde oluşan değerli bir mirasın heba olmasını engellemek, bu anlamda herkese sorumluluk yüklüyor.
Kimse bu mecrayı kurutmanın vebalini omuzlarına almamalı.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.07.2025
13.07.2025
28.06.2025
21.05.2025
20.02.2025
16.01.2025
8.01.2025
20.11.2024
8.11.2024
30.10.2024