Berrin Sönmez
Kim haklı kim haksız denemeyecek kadar karikatürize bir diplomatik kriz yaşıyoruz. Siyaseten elverişli bu krizin zamanlaması da mükemmel olduğundan aşmak yerine derinleştirmek seçiliyor, adeta.
Aç kapıyı bezirgân başı diyerek başlardık oyuna. Son günlerde yaşanan Türkiye Hollanda çekişmesi gibi duygusal ve olanca coşkuyla çekişirdik.
Arkamdaki yadigar olsun sözüyle de şarkı biter çekişme başlardı. Oyundu ve çocuktuk neticede iyi, güzel, doğru arayışı olmadan çekişilirdi. Ama her yaşta her çekişme coşku pompalandığında insani, vicdani, hukuki değerler anlamını yitiriyor. Çekişmenin kendisinden başka her şey anlamsız kalıyor.
İnsanın varoluşsal sorunlarından biri geleceğe iz bırakmak. Yadigar olmak. Mevcudiyetine anlam katıp gelecekte hatırlanmak için taraflardan birinin arkasına geçivermek yeterliyse aidiyet bağı kurmak da kolay. Evvel eski siyasi pozisyon alış biçimi, bu toprakların.
İç politikada alışık olduğumuz varoluş biçimi şimdi uluslararası ilişkilerimize de hakim. Şaşılacak bir şey de yok. Avrupa ülkeleri, Amerika, Rusya fark etmeksizin hepimiz benzer oyunlarla büyümüş iki kutuplu dünyanın çocuklarıyız. Zaten bir 9/11 faciası var, özgürlükler çağının sonunu getirip ırkçılığı yükselten. Kıl payı kaçırdığımız bu çağın özgürlükleri adım adım gerilediğinden artık aradaki mesafe kapanıyor, Batı bize yaklaşıyor. Bir de küreselleşme olgusuyla kaynaşma pek kolay.
Kim haklı kim haksız denemeyecek kadar karikatürize bir diplomatik kriz yaşıyoruz. Siyaseten elverişli bu krizin zamanlaması da mükemmel olduğundan aşmak yerine derinleştirmek seçiliyor, adeta. Ancak doğru ve yanlışın izini sürmek de kaçınılmaz.
Batının çifte standardından söz etmeyi çok seven Türkiyeli yöneticiler ve bakanlar, yeterince Batılılaşmış olmalı ki içeride yaptıklarının dışarıda kendilerine yapılmasına tahammülleri yok. İki taraf açısından da çifte standart krizi bu diplomatik kapışma. Dolayısıyla bizimkiler de masum değil iddia edildiği kadar.
Hollanda ise tamamen ölçüsüz ve pervasız kararla bir bakanımızın kendi konsolosluğumuza girmesini, kabul edilemez yöntemlerle engelledi. Tırmandırdı krizi. Bir bakanın istenmeyen kişi ilan edilmesi hem NATO hem AB açısından büyük sorun. Hollanda bu kararını geri çekecektir, çekmelidir.
Bakanı desteklemek isteyenlere uygulanan polis gücünün de izahı yok. Hiç kimseye ve kamu malına zarar vermeden gösteri yapan kitleye üstelik dağılmaya başladıkları sırada köpek saldırtan polisler gereksiz güç kullanımı nedeniyle yargılanmalı. Yaralananlara tazminat ödenmeli.
Bizden yükselen söylemler de kabul edilemez nitelikte. Srebrenitsa katliamından sadece Hollandalı barış gücü askerlerini sorumlu tutmak abes. Üstelik bunca yıl ilişkileri geliştirip de sadece sorun çıkınca, müflis tüccar misali eski defterleri karıştırma fırsatçılığı çok yakışıksız. Varsa bildiğin, delilin gidersin Lahey’e. Adalet divanına götürecek bilgi belge yoksa siyasete malzeme yapmak yapana zarar. Asıl kötüsü Bosna’yı, o masum kurbanları bir siyasi krizde araçsallaştırıp tekrar incitmek, yakışıksız. Türkiye’ye yakışmadı. Hiç hakça değil.
Tehlikeli siyasi oyunlar bunlar. Tehlikeli çünkü birkaç puan oy artışı beklentisiyle karşılıklı olarak halklar arasında gerilime doğru ilerleme ihtimali var. Bizdeki Hollandalılar ve oradaki Türkler gündelik hayatlarını, iş ilişkilerini eskisi gibi sürdürmekte zorlanacaklar muhtemelen. Liderlerse sadece arkasına geçecek olan sayıyı arttırma derdinde.
Yoksa acaba AB açısından muhtemel yeni yapılanmaya ırkçı yaklaşımların hakim olacağının mı işareti bu krizi tırmandırmak?
Acaba Türkiye açısından göçmen geri kabul anlaşmasından cayma çabasının mı bir sonucu?
İkisi de mümkün gibi…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2025
27.09.2024
13.09.2024
5.07.2024
18.05.2024
3.05.2024
5.04.2024
3.04.2024
29.03.2024
8.03.2024