Burhanettin DURAN
Başkan Trump, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile 16 Mayıs'taki görüşmesi öncesinde SDF'yi doğrudan silahlandırmayı onaylayan kararnameyi imzaladı. Washington'daki Türk heyetiyle yaptığı görüşmenin hemen ardından.
YPG'yi güçlendirecek böylesi bir tercihin Suriye'nin geleceğine ve bölgeye olumsuz etkileri olacağı konusundaki uyarıları en azından şimdilik dikkate almadı.
Böylece Beyaz Saray DEAŞ ile mücadelede CENTCOM'un Obama döneminden kalma planlarına sadık kaldı. DEAŞ ile mücadele koalisyonunun önemli bir aktörü olan Türkiye'nin birlikte operasyon yapma önerisini kabul etmedi.
Obama bürokratlarının pişirdiği yemeğin servis edilmesini uygun buldu.
Bu kararla Rakka'ya PKK'nın kolu olan YPG ile girmenin bu örgütü meşrulaştıracağı ve Sünni Arapları daha da yabancılaştıracağı tespitleri görmezden gelindi. Ve sahadaki "en etkili aktör" olarak YPG'yi gören ve buna iki yılı aşkın süredir "yatırım" yapan askeri-taktik yaklaşım kazandı. Türkiye ile Rakka'ya girilmesi ya da güneyden Deyrüzzor üzerinden operasyon yapılması önerileri de bir kenara bırakıldı.
Her şeyden önce bu kararname Erdoğan-Trump görüşmesi öncesinde askeri bürokrasinin ön alma hamlesi olarak görülmeli. Erdoğan-Trump görüşmesinde farklı bir siyasi karar alınması ihtimaline karşı Beyaz Saray'a CENTCOM'un yol haritası kabul ettirildi.
Bu yol haritası Obama döneminde hazırlanarak Trump yönetiminin önüne bırakıldı.
Trump Yönetimi de 16 Nisan referandumunun sonuçlanmasını bekledi ve Erdoğan'ın Washington ziyareti öncesinde kararını resmileştirdi.
Bu kararnamenin Ankara'yı ziyadesiyle rahatsız ettiği ortada. Dahası, kararın Erdoğan-Trump görüşmesinin öncesine denk getirilmesi Türkiye-ABD ilişkilerinde yeni bir sayfa açılmasını ve bunun Ortadoğu'da "oyun değiştirici" bir dönem başlatmasını istemeyenlerin eline oynadı. Hatta Erdoğan-Trump arasında gerginlik arzu edenleri memnun etti.
ABD yetkilileri NATO müttefikliği çerçevesinde Türkiye'nin "güvenlik kaygılarını" gidereceklerini söyleyerek Ankara'nın tepkisini yatıştırmaya çalışıyor.
Ancak Obama döneminde verilen sözlerin (YPG'nin Menbiç'i boşaltacağı gibi) tutulmadığı hatırlanırsa bu sözlere şimdi inanmak için yeterli sebep bulunmuyor. Zira Trump'ın kararı terör örgütü PKK'nın kolu YPG'ye açılan alanı daha da genişletiyor.
Anlaşılan planlama CENTCOM'un istediği şekilde devam ederse, Rakka'yı ele geçirmesi durumunda YPG'nin yeni cephelere sürülmesi devam edecek.
Böylesi bir angajmanın SDF'nin, YPG olarak okuyun, Cenevre sürecine dahil edilmesi hamlesi ile birleştirilmesi imkân dahilinde.
Gerçi Musul'da Deaş ile mücadelede zorlanan ABD özel kuvvetlerinin Rakka'da YPG ile neleri başarıp başaramayacağı henüz belirsiz. Rakka'da YPG'yi değil Türkiye'yi isteyen dört Arap aşireti bulunuyor.
Ve ele geçirilse bile YPG'nin Rakka'yı kontrol altında tutup tutamayacağını da bilmiyoruz.
Türkiye'yi rahatsız eden diğer bir husus ise, ABD askerlerinin eğitim, strateji ve lojistik sağladığı YPG'nin militan sayısının her geçen gün artması. Bu, PKK'nın Kuzey Suriye'de milisten ordu aşamasına gelmesi demek.
SDF üzerinden YPG'ye verilen silahların "ABD'li danışmanlarca denetleneceği ve başka bir yere kaçırıldığının tespiti halinde tedarikinin kesileceği güvencesi" Ankara'nın rahatsızlığını dindirmekten uzak.
Anlayacağınız, Washington, "Türkiye'nin güvenlik kaygılarına dikkat edeceğiz" dese de sonu yeni çatışmalara çıkacak tehlikeli bir sürece sahip çıkıyor. Bu yol PKK'nın önce otonom bölge, sonra bir devlet oluşturması korkusunu besliyor.
Bütün bu değerlendirmelerin yanı sıra, Rakka operasyonunun YPG ile yapılması kararının yarattığı krizin yönetilmesi gerekir. Diğer tabirle, Türk-ABD ilişkilerini Rakka operasyonuna kilitlemek doğru değil.
Yeni durumda neler yapılabileceğini ve Ankara'nın seçeneklerini yarınki yazıya bırakalım.
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.02.2022
19.05.2021
15.05.2021
30.04.2021
24.04.2021
17.04.2021
6.01.2020
3.01.2020
13.10.2020