Burhanettin DURAN
Cuma namazı sonrası İran'ın birçok kentinde sokaklara çıkan yüzbinler rejime olan desteklerini gösterdi. ABD ve İsrail aleyhtarı sloganlar eşliğinde. Bu seferberlik hali, sokak protestoları ile "rejim değişikliği yapma" stratejisinin İran'da çalışmayacağının bir tezahürü.
Ancak ayaklanmalar bastırılsa bile, İran'ın toplumsal fay hatları iç-dış politika etkileşiminde yeni bir hareketliliğe girdi.
İç sorunlar belli: Nükleer anlaşma sonrası beklenen toparlanmanın gerçekleşmemesi, Devrim Muhafızları'nın ekonomi ve dış politikadaki tartışmalı ağırlığı- yozlaşması, alt sınıfların fakirleşmesi, reformun bir türlü gelmeyişi, hâkim elitin iç rekabeti, orta sınıfların rejimin ideolojik söylemlerinden bıkkınlığı, gündelik hayatta liberalleşme arzusu, yayılmacı bölgesel siyasetin maliyetleri ve etnik grupların rahatsızlıkları.
Daha önemlisi, Tahran'ın bu iç faktörlerini tetiklemeye kararlı dış hasımları bulunuyor.
ABD, İsrail, Suudi Arabistan, BAE ve diğerleri...
Bu ülkeler doğrudan İran'da "rejim değişikliği" hedeflerini ilan etmiyorlar;
"bölgesel yayılmacılığını" sınırlandırmaktan bahsediyorlar. İran'ı hedefe oturtma konusunda ortak bir karara sahip olan Trump yönetimi bile bunu telaffuz etmiyor. Kılıç Buğra Kanat'ın işaret ettiği gibi, yönetim içindeki Neo-con ekip adını koymadan rejim değişikliğine gidecek enstrümanları kullanmaktan yana iken, realist stratejistler "çevrelemeyi" yeterli buluyorlar. Nasıl yapılacağı ise henüz bir politikaya dönüşmüş değil.
Irak ve Afganistan örneklerinin başarısızlığı ortadayken "demokrasi promosyonu" ya da "yeniden ulus inşası" gibi söylemlerle rejim değişikliğini ABD kamuoyuna pazarlamak oldukça güç.
Zaten bunun için gerekli askeri varlığı ve bütçeyi ayırmak da söz konusu değil. AB'nin nükleer anlaşmaya sadık kaldığı ve İran'ı istikrarsızlaştırmaya karşı çıktığı bir ortamda Washington'ın Batılı bir koalisyon kurması da kolay görünmüyor. Geriye hırslı bölgesel aktörlerin sınırlı kapasiteleri kalıyor.
Hasımları, İran'ı hem "terör ihraç eden" hem de "bölgesini istikrarsızlaştırantehlikeli bir güç" olarak görüyor. ABD Başkan Yardımcısı M. Pence Amerika'nın Sesi'ne verdiği mülakatta İran'ı "dünyadaki terörü finanse eden devletlerin en önde geleni" olarak niteledi. Obama'nın 2009'daki "kulakları sağır eden sessizliğinin" aksine Başkan Trump'ın, tıpkı Ronald Reagan'ın Sovyetler Birliği halklarını cesaretlendirmesi gibi, bugün İran sokaklarına destek verdiğini söyledi.
İran halkının "demokratik ve özgür geleceğe" kavuşmasını arzu ettiklerini belirtti.
Bu "özgürleştirme" söylemini bir kenara bırakırsak ABD'nin harekete geçireceği enstrümanların başında ekonomik ambargolar geliyor.
İran'ın bölgesel vekillerinin ya da Şiici milislerinin liderlerini tasfiye etmek konuşulanlar arasında.
Kasım Süleymani'nin ABD-İsrail ortaklığında öldürülmesinin planlandığı medyaya yansıdı. CIA'nın İran karşıtı direktörünün çok sayıda gizli operasyonu hazırladığını varsaymalıyız.
Ayrıca, Devrim Muhafızları'nın üzerindeki baskıyı artırarak İran halkına rejimin taşınamaz yük olduğunu gösterecek bir ideolojik kampanya da beklenebilir.
Bu noktada Türkiye'nin tavrı önem kazanıyor. Trump yönetimi, toparlayamadığı ikili ilişkilerde mevcut gerginlikler sürerken, İran'ı çevreleme konusunda Ankara'ya yönelir mi? Şimdilik belirsiz. Ankara, bölgede istikrarı ve güvenliği önemsiyor. Nitekim son günlerdeki protestolar hakkında çeşitli düzeylerde "dış müdahale ve istikrarsızlığın" istenmediği vurgulandı.
Pakistan-Afganistan'dan İran ve Türkiye'ye gelen hattaki istikrarsızlıklar ve Washington'un tehditkâr açıklamaları Ankara'yı endişelendiriyor.
Kaldı ki, YPG ve FETÖ sorunlarına kilitlenen ilişkileri açma niyeti Washington'da görünmüyor.
Dahası, gittikçe alanı daralan Tahran'ın PKK-YPG ile ortak mücadele başta olma üzere Ankara'ya sunabileceği işbirliği önerileri bulunuyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.02.2022
19.05.2021
15.05.2021
30.04.2021
24.04.2021
17.04.2021
6.01.2020
3.01.2020
13.10.2020