Burhanettin DURAN
Zeytin Dalı, Washington'ı Suriye politikasında revizyona zorluyor. Mevcut YPGpolitikası gözden geçirilmeli, er ya da geç... ABD'nin Deaş sonrası Suriye'de kalmak için bütün yatırımlarını YPG'ye yapması hatalı bir tercihin sonucuydu. Suriyeli Arap-Sünni nüfusu temsil eden aktörler olarak muhaliflerin (ÖSO) güçlendirilmeyip, hatta terk edilmesi hatalar zincirinin en kritik halkasıydı. "Taktik" zihinlerin yanılgısı YPG'yi çalışılacak tek güç olarak konumlandırmaktaydı.
Halen ABD'nin Suriye politikası Obama dönemi aynı bürokratların elinde olduğundan CENTCOM komutanı J.Votel'in, "Menbiç'ten ayrılmayı düşünmediklerini" söylemesi şaşırtıcı değil. Türkiye'nin operasyonu Menbiç'e uzatacağını ve ABD askerlerinin çekilmesi gerektiği yönündeki çağrısına "olumsuz" cevap verilmesi kısa vadede Ankara-Washington hattında gerilimin dinmeyeceğini düşündürüyor. Anlaşılan bir süre Türkiye'nin operasyon performansı izlenerek direnç gösterilecek ve yıpratılmasının yolları aranacak.
Halbuki Türkiye'nin PKK-YPG ile mücadelesi yeni bir aşamaya geçtiğine göre ABD karar alıcılarının YPG'ye endeksli Suriye politikasını gözden geçirme ihtiyacı stratejik önemdedir. Hem Suriye'de kalıcılık hem de Ortadoğu'daki yeni denklemler açısından...
Kanaatimce ABD'nin önünde iki seçenek var. İlki, Afrin'de Türkiye'nin başarısız olacağı tahminiyle hiçbir uzlaşmaya yanaşmamak. Menbiç ve Fırat'ın doğusunda YPG'yi koruma altına almak ve Türkiye ile "yıpratma mücadelesine" girmek. Bu tercihin ABD'yi hem masada hem de sahada yeni kazanımlardan mahrum bırakacağı ve savunma konumuna iteceği ortada. Rusya, İran ve Suriye rejiminin yeni manevralarına alan açılacağı da aşikâr. Bu arada, YPG ile İran'ı Suriye'de sınırlandırma arzusunun içinin ne kadar boş olduğunu, bilmiyorum, sadece Washington'dakiler mi görmüyor? Ya da YPG meselesinde Türkiye'nin ne kadar kararlı olduğunu?
İkinci seçenek ise Washington'un YPG'ye Menbiç dahil bazı noktalarda geri adım attırması ile başlayabilecek Türkiye ile yakınlaşma stratejisi olabilir. İki ülke arasındaki gerilim konularının çokluğuna ve güven kaybına rağmen geçmiş ortaklık sebebiyle ilişkide hızlı bir toparlanma sağlayabilir. Anlaşmazlıkları paranteze alarak işbirliğine odaklanılabilir. CENTCOM'un dar ufuklu Suriye-YPG politikası revize edilebilir. Tekrardan ÖSO'nun eğitdonatı ile başlanabilir. YPG dışındaki Suriyeli Kürt gruplar desteklenebilir. Milli orduya çevrilen ÖSO kontrolündeki bölgeler imar edilerek geri dönüş hızlandırılabilir. Bunun Cenevresürecine katkı sağlaması ve Esed rejimini dengelemesi beklenir.
Aksi takdirde karşılıklı "yıpratma" Rusyaİran- Esed hattının işini kolaylaştırır. Sözgelimi Türkiye YPG ile açık mücadeleye başladıktan sonra ABD'nin Suriye'deki Sünni aşiretleri YPG'ye eklemleme çabası akim kalmaya mahkûm. Zaten etnik temizlik uygulayan, totaliter bir örgütün Sünni Araplarla kalıcı bir yönetim oluşturması mümkün görünmüyor. Fırat Kalkanı bölgesine 130 bin mültecidönerken, YPG kontrolündeki bölgelere bu zamana kadar geri dönüşünün olmaması bunun açık örneği. Türkiye'nin zeytin dalı operasyonunu mültecilerin geri dönüşü için yaptığını söylemesi hem içeride hem de Avrupa başkentlerinde destek üreten bir yaklaşımdır. Berlin'in PKK'nın kendi iç güvenliğine tehdit olduğunu görmeye başlaması yeni gidişatın ilk örneği. Ayrıca, ÖSO'ya yönelik karalama kampanyalarının yeni bir "Deaş sermayesi" üretemesi beklenemez.
Soçi ve Cenevre süreçleri bütün aktörler açısından zorlu geçecek. Rusya, YPG haricindeki Kürt unsurları Soçi'ye davet ederek Türk-ABD ilişkilerinde, Zeytin Dalı operasyonundan sonra, ikinci bir kazan-kazan denklemi kurdu.
ABD'nin YPG'yi Cenevre'ye dahil etme çabası Washington-Ankara hattında yeni bir gerilim üretecek. Beyaz Saray, CENTCOM'un Suriye-YPG politikasındaki abartılı hegemonyasına son vererek işe başlayabilir.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları


















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.02.2022
19.05.2021
15.05.2021
30.04.2021
24.04.2021
17.04.2021
6.01.2020
3.01.2020
13.10.2020