Burhanettin DURAN
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün Ankara'da partisinin 11 maddelik yerel seçim manifestosunu açıkladı.
Gönül belediyeciliği diye adlandırdığı yeni belediyecilik anlayışının prensiplerini "şehir planları, altyapı ve ulaşım, kentsel dönüşüm, benzersiz şehirler, akıllı şehirler, çevreye saygılı şehirler, sosyal belediyecilik, yatay şehirleşme, halkla birlikte yönetim, tasarruf ve şeffaflık, değer üreten şehirler" başlıkları ile açıkladı.
Hepsi de daha fazla katılımcılık vurgusu içeriyordu.
Anlaşılan, AK Parti belediyecilikte 1994 ruhunu tazeleyerek katılımcı yeni bir devrimehazırlanıyor. Uzun vadeli strateji ile anlık uygulamayı denetlemeyi bir araya getiriyor. Nitelik ihtiyacını aksatmadan niteliği, kaliteyi öne alacağını vaat ediyor.
Erdoğan konuşmasında, Cumhur ittifakını bir "beka meselesi" olarak gördüğünü de sözlerine eklemeyi ihmal etmedi.
Bazıları yerel seçimlere giderken Erdoğan'ın beka meselesine vurgusunu anlamıyorlar.
Elbette yeni sistem sebebiyle, yerel seçimlerin sonucu ne olursa olsun bir hükümet krizi beklememeliyiz.
Ancak 2013'ten bu yana ülkemizi tökezletmek isteyenlerin saldırıların dinmeyeceğini de öngörmeliyiz.
Bir örnek vereyim.
American Enterprise Institute'den Michael Rubin, önceki gün Erdoğan'a ve ailesine saldıran bir yazı kaleme almış.
Yazıda, FETÖcülerin argümanlarını birbiri ardına sıralamış.
Pekala görmezden gelinebilirdi...
Ancak Rubin'in 15 Temmuz 2016 darbe girişiminden önce aynı kurumda 21 mart 2016'daki yazısında "Türkiye'de bir darbe olabileceğini" yazdığını ve yine "Erdoğan'ın sonunun Saddam ya da Mursi gibi olacağını" söylediğini hatırlarsak meselenin rengi farklılaşır.
Nitekim Rubin'den sonra John Hannah da 15 Haziran 2016'da "Erdoğan diye birsorunlarının" olduğunu, "ABD'nin menfaatlerinin daha fazla riske girmemesi için bir şeyler yapılması gerektiğini" yazmıştı.
Askeri bir darbeden bahsetmişti.
Sonrasını biliyoruz...
Şimdi Washington'da sanki yeni bir Erdoğan aleyhtarı kampanya başlıyor gibi.
Rubin, Erdoğan'ı "diktatör" olarak nitelemek için FETÖcülerin "otoriterleşme" literatüründenuyarladığı bütün kavramları seferber etmiş.
Kendince hem Erdoğan'ın geleceğini "dünyadaki diktatörlerin sonları" ile kıyaslayarak "devlet törenini, hapsi, sürgünü ya da idamı" senaryolar halinde sunmuş.
Menderes'in sonundan daha kötüsünü Erdoğan için öngörmüş.
Hem de hayır işleri ve sivil toplum faaliyetleri ile ilgilenen Erdoğan ailesini sözde senaryolarının merkezine oturtmuş.
Öncelikle eğer ABD medyasında Rubinvari başka yazılar çıkarsa, yeni bir saldırının daha başladığını söyleyebilirim.
Çıkmazsa Rubin, provokatörlüğü ile kalır.
Ancak şurası net: Türk milletinin gönlüne giren bir lideri sandıkla gönderemeyenler yeni örtülü/açık operasyonlardan vazgeçmeyecekler.
17-25 Aralık ile 15 Temmuz darbe girişimlerinin arkasındaki mahfiller yerel seçimlerin sonuçlarına göre daha şevkle saldırma hazırlığındalar.
Dertleri gerçekte Erdoğan ve ailesi değil.
Türkiye'nin parlak geleceği, bir üst ligde kalma kararlılığı. Saldıranların hedefi, Erdoğan'ın liderliğiyle Türkiye'nin milli menfaatlerini takip eden bağımsız bir politika izlemesine son vermek.
Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı sistemini konsolide etmesini bir şekilde engellemek.
Yeni taktikleri ise Erdoğan ve ailesi ile Türkiye'yi ayrı yerlerde göstermek.
Onlar vazgeçmeyecek, ama saldırıları da sonuç vermeyecek.
Davası Türkiye olanlara bu büyük millet gönlünü açar ve sonuna kadar da desteğini verir.
Yazarlar
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları



















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.02.2022
19.05.2021
15.05.2021
30.04.2021
24.04.2021
17.04.2021
6.01.2020
3.01.2020
13.10.2020